13

46 6 0
                                    

Ağlama Jeongin.
Kendine söz verdin.
Bir erkek için ağlamayacaksın,Jeongin.
Göz yaşlarına yazık,Jeongin.
Jeongin!

"Jeongin?Neden ağlıyorsun?" Dedi Hyunjin mutfaktan yanıma gelerek.

"Duymadın mı?" Dedim.

"Mutfakta kulaklık takmıştım.Sorun ne?"
Dedi.

Derin nefes alıp olanları anlatmaya başladım...

"Ne!O adam buraya mı geldi?!" Hyunjin kolay kolay sinirlenmezdi.Ama sinirlendi mi,tam sinirlenirdi.

"Bekle beni evden çıkma" dedi montunu giyerken.

"Nereye"dedim.

"Dediğimi yap" dedi sert sesiyle.

Kapıdan çıkacakken arkasını döndü ve sıkıca sarıldı.Sonra da tekrar gitti.

Bende çekyata oturdum ve ağlamaya devam ettim...

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı.Gelen Felix'ti.Ne alaka ama...

Kapıyı açtım.

"Hoş geldin,Enişte" dedim hâlâ ağlamaklı olan sesimle.

"Eniştesinin gülü,neden ağlıyorsun sen?"
Dedi ve içeri girdi.Kolumdan nazikçe tuttu ve mutfağa götürdü.

"Şeyden...Sen ne iş?" Dedim.

"Hyunjin kahvaltı yapmayacağını bildiği için beni yolladı,sana kahvaltı yaptırmam için."

Yüzümü buruşturdum."Cidden mi"

Başını salladı."Evet.Hadi bakalım!Kahvaltıya"

Lazer[JeongBin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin