"Nefise iki saattir sana sesleniyorum, duymuyor musun?"
Gelen Hilmicem'di.
"Duymadım noldu?"
"Tekneler geldi hadi gel"
Poyraz'a ufak bi bakış attıktan sonra Hilmicem'le beraber teknelerin olduğu yere doğru gittik. Teknelere bindiğimizde konuştuk.
"Hoşgeldiniz tekrardan"
"Nefise ama sen nasıl hızlısın var ya seni hızda ilk 3'e koyarım"
Sema'ya bakıp gülümsedim.
"Teşekkür ederim"
Dediklerime gülümsemekle yetindi, gerçekten çok iyi kalpli bi kadın. Niye sevmiyor ki Pınar onu diye düşünürken omzuma dokunan elle irkildim.
"Ne düşünüyorsun abicim?"
Sanırım Türkiye'de olduğu gibi Hilmicem burda da abi rollerine girecekti. Ona bakıp konuştum.
"Hiç"
"Emin misin? Bi durgun gördüm seni geldiğimizden beri"
Atakan'a baktım bir sorun olmadığını söyledim ve adaya vardığımızda herkes indi, en son ben ve Hilmicem kaldığımızda konuştu.
"Uzatmayacağım lafı, Poyrazla aranda ne var?"
"Hiçbir şey yok"
Emin misin der gibi baktı, başımla onaylayıp yürüdüm. Hilmicem de arkamdan geliyordu. Barakaya geçtim Pınar abla ve Nagihan ablanın yanına yani. Biraz sohbet ettikten sonra barakaya uyumaya gittim, Hilmicemin yanıma gelmesiyle ona döndüm.
"Pınar ve Nagihanla konuşmasan"
"İyi de neden?"
"Sevmiyorum onları, sen bizimle takıl"
"Onlar da benim arkadaşım siz de"
"Beni onlarla bir mi tutuyorsun?"
Hilmicem arkasını dönüp gidecekken bağırdım.
"Hayır öyle demek istemedim"
Sonra dönüp bana sarıldı, cidden abim gibiydi onu çok seviyordum. Tüm bunlar olurken 2 hafta sonra aramızın bozulacağından habersizdim tabi.
"Ben uyuyacağım artık"
"Tamam iyi geceler sana"
"Sana da"
Sabah Semayla Pınarın seslerinden uyandım, tartışıyorlardı ama çok büyük bi tartışma değildi. Gözlerimi ovalayıp onların yanına gittiğimde konuştum.
"Neden tartışıyorsunuz?"
"Benim pirincimi kullanmaya çalışmış"
"Dert etme Sema abla ben bugün yemeyeyim sen ye benim yerime, zaten çok aç değilim"
"Olmaz öyle şey kuzum"
"Lütfen Sema abla olay çıksın istemiyorum zaten aç değilim"
Sema abla bana masumca baktığında kafamla onaylayıp ona sarıldım. Oyun zamanı geldiğinde barakadan çantamı ve tokamı alıp yola koyuldum. Sercanın koluma girmesiyle gülme krizine girmiştim.
"Sercan çocuk musun sen?"
Hilmicem bize dönüp kahkaha atmıştı. Hızlıca yanımıza gelip diğer koluma da o girdiğinde neye uğradığımı şaşırdım ve safariye vardığımızda sonunda kolumu bıraktılar. Safaride boş bulduğum bi yere oturdum. 10 dakika sonra gelmiştik zaten oyun alanına, benchlere doğru ilerlerken Seda ablanın bana seslenmesiyle durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nasıl anlaşmıştık? -nefpoy
Non-Fiction"Nefise, sana hiç bilmemen gereken bir şeyi söyleyeyim mi?"