En son olanlardan sonra kardeşimi de okulundan alıp eve döndüm. Sonra o gördüğüm katili araştırmaya başladım. Neden gelip beni kurtarmıştı? Peki neden beni kurtarmak için yapmadığını söylemişti? Bu sorular kafamda dönüp dolaşıyordu. 3 yıldır aranan bir katilmiş ve o kadar yetenekliymiş ki arkasında en ufak bir iz bırakmadan bir çok cinayet işleyip saklanabiliyormuş. Çok garip. Neden bir katil hiç tanımadığı bir kıza yardım eder?
Kafamdaki soruları çalan alarmla bir kenara bıraktım. İşe gitmeme bir saat kalmıştı. Telefonu kenara bırakıp banyoya ilerledim. Hızlıca bir duş alıp çıktım. Saçlarımı havluyla kurutup giyeceklerini ayarlamaya başladım. Siyah bol pantolon ve üzerine beyaz bir badi giydim. Sonra saçlarımı tarayıp ve çantamı alıp odadan çıktım. Alp'in odasına gidip ona işe gideceğimi söyledim. Ardından evden ayrıldım.
***
İşten çıktığım gibi lokantanın karşısındaki markete girdim. Bugün maaşımı almıştım. Bu yüzden alışveriş yapmam gerekiyordu. Yarım saatin ardından ihtiyacım olanları alıp marketten çıktım. Hava kararmak üzereydi. Koşar adımlarla otobüs durağına gittim. durak boş olduğu için oturup otobüsün gelmesini bekledim. 3-4 dakika sonra yanıma bir adam geldi. yirmili yaşlarında uzun boylu biriydi. Yanıma oturup göz ucuyla bana bakmaya başladı. Umursamadım ve beklemeye devam ettim. Adam biraz bana doğru kayınca bende diğer tarafa doğru kaydım. Adam tekrar bana doğru kayınca ona bakıp konuştum.
"Beyefendi o tarafta çok yer var lütfen uzaklaşır mısınız?"
Adam sırıtarak cevapladı.
"Canım burada oturmak istiyor belki."
"Rahatsız oluyorum lütfen uzaklaşırmısınız?" dedim tekrar.
"Merak etme yakında alışırsın bebeğim." dedi ve tekrar bana doğru kaydı. Sinirlenmiştim. Tam ayağa kalkıyordum ki kolumdan tutup tekrar oturttu. Bu sefer gerçekten canımı sıkmıştı. Yola dönüp baktığımda otobüs gelmişti neredeyse. Cesaretimi toplayıp daha önce yapmadığım daha doğrusu yapamadığım şeyi yaptım. Adamın suratının tam ortasına yumruğumu geçirdim. Adam kıvranırken bende koşarak otobüse bindim. İlk defa böyle bir şey yaptığım için baya şaşkındım. Ama fazla sorgulamadım. Otobüsün en arkasından bir koltuğa yerleştim ve elimdekileri yan koltuğa bıraktım. Daha sonra otobüs hareket etti.
***
Eve geldim. Sıcak bir duş alıp üzerimi değiştirdim. Daha sonra mutfağa gidip aldıklarını yerleştirmeye başladım. Sonra akşam yemeği için bir şeyler hazırlamaya başladım. Yarım saatin ardından yorulup kendimi koltuğa bıraktım. Alp ise bir şey isteyecekmiş gibi bir ses tonuyla ismimi sayıklayarak yanıma oturdu.
"Ablacım." dedi.
"Efendim."
"Yarın okullar tatil."
"Yani." dedim soru sorar gibi.
"Şey lunaparka gidelim mi?" dedi bir anda.
"Bilemedim ki şimdi."
"Lütfen lütfen lütfen." diyerek yerinde zıplamaya başladı. O kadar tatlı gözüküyordu ki bu görüntüsü bile beni ikna etmeye yeterdi.
"Tamam gideceğiz. Ama şimdi yemek yiyelim."
"Ablaların en güzeli." diyerek sımsıkı sarıldı. Bende karşılık verdim ve kalkıp yemek yemek için mutfağa geçtik. Yemekleri masaya koyup Alpin karşısına oturdum. Alp hemen yemeğini yemeye başladı. Çok acıkmış görünüyordu. Bu haline karşı en içten gülümsemeyi sundum.
