boyut

rehber

Prens yoongi sonkez babasına baktı dönüp atına binmeye hazırlanırken kral babası onu tutuğu gibi göğsüne çekti ve sıkıca sarıldı " prens min yoongi bu sana hem bir baba ricası hemde kralının emridir bu saraya sağ salim dönmek zorundasın " prens yoongi de babasının sarılışınackarşılık verdi  daha sonra babasından ayrılıp atına bindi ve askerlerle beraber saraydan ayrıldı

                                  ...

Prens ve yanındaki askerler uzun bir yolculuktan sonra bir köye vardılar yolculuk yorucu olduğu için hemen köyün en büyük hanına gittiler han çok büyük değildi ama en azından odaları temiz ve düzenliydi prens akşam yemeğine kadar odasında dinlenmeye karar verdi. Askerlerine de dinlenmeleri ni söyledi ve yatağa uzanıp gözlerini kapatı , tekrar uyandığında akşama az kaldığını anladı aşağa inmek için hazırlandı.aşağa indiğinde hanın kalabalık olduğunu gördü çoğu yerli halkında içinde bulunduğu birkaç yabancının sohpetlerine kulak misafiri oldu "sizi uyarıyorum orası çok tehlikeli yerinizde olsam yolumu uzatırdım "konuşmalar prensin ilgisini çekmişti oda bir sandalye çekip kalabalığın arasında oturdu prens yoongi olduğu konum yüzünden hiç böyle ortamlarda bulunmamıştı dolayısıyla merak etmişti genç prens  insanlar onun varlığından rahatsız olmadan konuşmaya devam etiler"evet sana söylüyorum kardeşim o orman lanetli , ormanın içine giren hiç kimse canlı çıkamaz ordan siz en iyisi bizi dinleyin ve yolunuzu uzatın."

Prens yoongi duyduklarıyla kaşlarını çattı .
daha önce bu ormanı hiç duymamıştı. Okuduğu hiçbir kitaptada yazmamıştı biraz daha bilgi almak için sohtede döndü " ne diyorsunuz kardeşim ormanın içinde birşeymi var sizce " diyet adam masaya eğildi sanki önemli bir sır veriyormuş gibi kısık ama heycan dolu bir sesle" ormanın içindeki bazı ağaçların canlı olduğunu duydum ."  ne canlı ağaçlar mı? Ah prens ormanı merak etti içten içe ." Evet evet bende duydum ama en önemli nedeni ormanın bitiği yerde şeytan lordunun dünyada yaşadığı evi yer alıyo çok büyük ve tehlikeli bir dağın zirvesinde ve sanki cenneten bir parça gibi olan bahçeside o dağsa ." Prens duyduklarıyla gözlerini kocaman açtı işte sonunda aradıkları yeri bulmuştu .prens adamlara bakarak" bu orman nerede beni o ormana götürebilir misiniz?" Masadakiler sanki karşılarında ki insan canlarını istiyormuş gibi bakmaya başladılar masadaki en şişman olan adam " sen delirdi mi kardeşim sabahtan beridir ne anlatıyoruz biz burda dinlemedin mi söylediklerimizi  "prens tekrar şansını denemek istedi o ormana tek başına bulamazdı" lütfen kardeşim bana sadece yolu göstericeksin merak etme istediğiniz kadar altın verebilirim sonrasını tek başıma gidebilirim " bu sefer gurubun en kısası konuştu " ordan bakınca canımızı altın karşılığında alabiliceğinimi sandın orası lanetli .bence sende söylediklerimizi dinle ve oraya gitmeyi aklından çıkar baksana daha gencecik sin ne bu ölme merakın"

Prens yoongi masadan hayal kırıklığıyla ayrıldı
Ordakileri suçlayamazdı sonuçta tehlikeliydi ve kimse kendini tehlikeye atmak isemiyordu askerler prenslerinin masalarına yaklaştığını görünce ayağa kalktılar prens hepsine oturmaları nı işaret eti  ne olursa olsun o ormana gitmenin bir yolunu  bulması gerekiyordu abisinin fazla zamanı yoktu ve elini çabuk tutması lazımdı

O bunları düşünürken omuzunda bir el hiseti ve elin sahibine baktı karşısında çok yakışıklı ve uzun boylu yapılı bir genç duruyordu " az önceki konyşmana misafir oldum seni o ormana götürebilir im." Prens in gözleri ışıl dadı duyduğuyla " tamam o zaman gerçekten minetarım size lütfen oturun merak etmeyin karşılığını fazlasıyla ödiyeceğim ve emin olun hayatınızı tehlikeyle atmıycam  " dedi gençten başka bir beklentisi yoktu kimsenin hayatını tehlikeye atmazdı prens " öyle olursa iyi olur ama şimdiden söylüyorum sadece ormanın girişine kadar size yol gösteririm daha fazlasını beklemeyin" yoongi pasıyla onayladı yakışıklı adamı " peki dediğim gibi sadece yolu gösterin . "
Genç adam da başını anladım dercesine salladı " hey daha adını ögrenmedim adın nedir yardım edicegim kişinin adını öğrenmem gerekir değilmi?"muhafızlar dan biri ülkenin prensiyle bukadar rahatça ve kühtasça konuşan adamı uyarıcaken prens başıyla yerinde durmasını emretti " adım yoongi efendim sizin adınız nedir bana yardım edicek adamın adını öğrenmem gerekir değilmi?" Genç adam karşısındaki prensin kısasa kısasını çok komik bulduğu için yüksek sesle güldü "haklısınız efendim benim adım Jungkook, jeon Jungkook." Masada daha fazla konuşulmadı yemekler geldiğinde herkes yemeyini yemeye başladı daha sonra sabah tekrar buluşmak için sözleştiler ve handaki odalarına çekildiler

Prens yoongi biran önce bu yolculuğun bitmesini diledi ne olursa olsun o bitkileri alıcaktı başka bir seçeneği yoktu abisini kaybedemezdi sonunda canından olmaya bile razıydı abisi için feda edemiyceği hiçbir şey yoktu .yarın uzun bir gündü başına nasıl tehlikelerin geliceginden bı haber gözlerini kapatı ve hemen uyudu.

Evet arkadaşlar yb geldi atıp atmamak konusunda çok kararsız kaldım çünkü bölüm çok içime sinmedi ama sizi bölümsüz bırakmakta istemedim ayrıca virüs kitabım içinde birşeyler yazmaya başladım yakında onada bölüm atıcam
Sizi seviyorum hayırlı ramazanlar 😘💋💋