....
22 evet resmen artık 22 yaşındaydım.Zaman hızlı geçiyor.
Gerçi bende hayla yeni 18 'e girmiş ergen sevinci varda ama neyse,sıra pasta kesmeye gelmişti aman ne heyecanlı pastanın üzerine yanına kenarına kısacası her bir tarafına ismim yazılmıştı zavallı pasta bana çok fazla maruz kalmış gibi.
Sanırım biran önce dilek tutmalıydım ki pastaya yumulaydık tam şuanda o yüzden daha fazla kimseyi bekletmeden dilek tutum.
Kendimi bildim bileli doğum günlerimde ettiğim dileğimi yine dile getirdim,ne olursun Allahım onlardan biri bende de olsam?
Ne yazık ki olmasam ne olacağını çok iyi biliyordum çünkü
Ailen her ne kadar onlardan biriyse de bu soydan soya aktarılan bir şey değildi ne yazık ki bu yüzden dua etmekten başka çarem de yoktu...!Yarın sabah yani doğum günümden 1 gün sonra Miwars Meydanında bütün yeni nesil toplanacak ve etkilenenler seçilecek geriye kalanlar ise her zaman olduğu gibi kim olduğuna kimden olduğuna bakılmadan hizmet etmek için yetiştirilecek ti ve bundan hiç bir kaçışın yoktu ha bide etkileyen olan var ama zaten o imkansız çok nadirdirler her nesilde 1 kişiye layık düşer ve bu kişi o neslin başı olmak üzere yetiştirilir ona göre şekillendirdi.
O kişi ben olmayacağıma göre bu kısım bizi ilgilendirmez!
Peki bunu nerden biliyorsun ,diye sorarsanız?
Eğer etkileyen olsaydım bunu hissetmem gerekirdi ama böyle bir his yok bende.Annemde babamda dolunay sembolünü sahipler dolunay ay'in gücünü etkileyenden sonra en çok kullana bilen evreydi. Sırasıyla evrelerden: dolunay, ilk dördün, hilal, son dördün , yeni ay şeklinde sıralanırlardı ve güç sıralaması da bu şekildeydi.
En tepede yüzyıllardır etkileyenler vardı,şuan hayata sadece bizden önceki nesilden Bay Hilson vardı ve kendi neslinin liderliğini yapıyordu.
Yarın kimin ne hangi sembole şerefleneceği yada sebebsiz yere hayatının alt üst olacağı Bay Hilson tarafından bizlerin ay'a çıkarmasıyla beli olacaktı yani anlıyacağınız yarın ben ve benim neslim için çok önemli bir gün olacaktı.
En yakın arkadaşım Eva ile birlikte doğum günümden sonra dışarda kamp yaparak geçirmeye karar verdik çünkü yarından sonra sembolümüz yani evremiz beli olacaktı tabi bir evreye sahipsek ki sahipsek bile aynı evreye sahip değilsek yollarımız ayrılacaktı yani eskisi kadar görüşmeye bilirdik bu yüzden beraber vakit geçirmeye karar verdik.
Pastalar yenmiş içecekler içilmişti millet yavaş yavaş dağılmıştı,sadece bazı yakın aile dostumuz ve annemlerin evresinden arkadaşları falan vardı bunu fırsat bilip annemden izin almaya karar verdim aslında bu konuda çoğu yaşıtımdan şanslı sayılırım;annem son derece ılımlı bir kadındı nerdeyse hiç beni kırdığını görmedim .
O yüzden izin almam gerekiyorsa genelde babam yerine annemi tercih ediyordum çünkü babam anneme göre daha otoriter di ve biraz daha ketüm.
Ben bence ne annem nede babama benzemiyor dum ne fiziki nede karakteristik anlamda ikisinide andırmıyordum annem ve babamda sarışındı ama ben tam anlamıyla kumraldım yüz hatlarım bile ikisinden birini andırmıyordu sanırım evlatlık olma ihtimalim var gibi duruyor ancak
gerçek anlamda kendi gözlerimle DNA testinde yüzde doksan dokuz uyumlu diye görmesem öyle olduğuna inanmaya devam ederdim .Anneme sormaya giderken girişte arkadaşlarıyla sohbet ederken gördüm,her zamanki halinden biraz farklıydı genelde hiç böyle endişeli bir surat ifadesi takınmazdı. Sanırım annem de babam kadar duygularına hakim olamıyordu ,benim için endişeleniyordu.
Dürüst olmak gerekirse bende çok endişeliydim . Anneme doğru yürümeye devam etim yaklaştığımı görünce surat ifadesini bozdu ve mutlu ifade takındı aslında izin almama bile gerek yoktu ama işte rahat olmak için izin istedim ve her zaman ki gibi beni ikiletmeden kabuk eti,bende mutlulukla Eva nın koluna girerek onu odama sürükleyip önceden hazırladığım kamp eşyalarını yükledim ve evden çıkıp milli parkın yakınlarındaki ormana götürdüm.
Orada ilerleyen saatlere kadar Evayla saatlerce sohbet edip gülüp eğlendik saat ilerlediği için uyuma kararı aldık,çadırları önceden kurmuştuk.
Eva çok tan uyku tulumuyla kendini sarmıştı bile bende kamp ateşi söndürüp ona katılma kararı aldım;suyu alıp ateşi söndürüyordum ki uzaklardan bir gülüşme sesi duydum ve bu ses gittikçe yaklaşıyordu bu sokaklarda içki içip içip dolaşan tipler çok yoktu ama bu sesler ayaş kimselerden geliyor gibiydi boş verip tam gidecektim ki bir kız çığlığı duydum daha fazla dayanamayıp ilerleyip neler olduğuna bakma kararı aldım gördüğüm şey vahşeti bir çocuk kanlar içinde yüzüyle ortada duruyor çevresinde kızlı erkekli gurup onu döven çocuğu izliyordu kafamı çocuktan çekip onu bu hale getiren çocuğa çevirdim hadi ama bu olamaz dimi......Selam canlar hayat nasıl?
ramazan nasıl gidiyor daha doğrusu gidiyor mu? malûm benim pek gitmiyor neyse hepinize iyi ramazanlar oy vermeyi yorum yapmayı unutmayalım görüşmek üzereYıldıza bassss

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysar
FantasyHerkes bir şekilde uydulardan etkilenir ama önemli olan ne derecede etkilediğin ve etkilediğindir... peki ya sen aysar etkileyenmi etkilenemisin ?