20 Mart 2023:
Hyunjin her zaman yaptığı gibi kulaklığını takıp son ses favori şarkısını açtı,sahilin yolunu tuttu.Son zamanlarda sıkça yaptığı bir şeydi bu.
Yavaş adımları ile dakikalar içerisinde sahile vardığında banklardan birine oturup dizlerini kendine çekmiş,denizi izlemeye başlamıştı.
Hala unutamamıştı.
Felix hala hep aklındaydı.
Karşısına çıkan herkesi reddetmişti,o hala Felix'e aşıktı.
Ailesi ile iletişimini reşit olduğu an kesmişti,onları görmek istemiyordu.
Burnunun sızladığını,görüşünün bulanıklaştığını hissetti,öyle özlemişti ki her aklına geldiğinde gözleri doluyordu.
Saat 4.12 idi,sahil bomboştu.
Hıçkırıkları yükseldi,ellerini saçlarını atıp çekiştirdi.
Felix'i yıllardır göremiyordu,başına bir şey gelmiş olma ihtimali hep kalbini ağrıtıyordu Hyunjin'nin.
Tek elini kalbinin üzerine koyup derin derin nefesler aldı,sakinleşmesi gerekiyordu.
Dinlediği şarkılar daha da canını yakarken zangır zangır titreyen elleri yüzünden şarkıyı değiştiremedi bile,telefonu elinden kayıp düştü.
Oysaki hayatı boyunca tek bir şey istemişti ailesinden,Felix ile birlikte olmak.
Ayırmışlardı onları,günlerce dayak yemişti Hyunjin,hastanelik olmuştu ve bu süreçte bile yapayalnızdı.
Onu bu hale getiren babası onu hastaneye bile götürmemişti hiç,Hyunjin ölmemek için zor bela saatler içerisinde giderdi hastaneye.
Tişörtlerin üzerindeki koku silinmişti,Hyunjin Felix'in hem kokusunu,hemde sesini unutmuştu.
Bu daha çok yakıyordu canını,şuan üzerindeki sweat Felix'indi,kokusu yoktu ama sweatini giymek bile bi nebze iyi hissettiriyordu.
Her zamanki gibi Felix'in üzüleceğini düşünerek az da olsa sakinleşmişti.Hızla yerdeki telefonunu alıp şarkıyı değiştirmişti.
Derin nefesler alarak ayağa kalmış,telefonunu cebine sıkıştırmıştı.
Hyunjin,yüzme bilmiyordu.
Fazlasıyla yavaş olan adımları denize her yaklaştığında kalbi göğsünü delip çıkacakmışcasına çarpıyordu.
Ayakları suya değdiğinde burukça gülümsedi.
Yalnızlığa dayanamıyordu daha fazla,gerçi onlarca arkadaşı olmasındansa Felix ile olmayı tercih ederdi.
23 yaşına girmişti bugün Hyunjin,Felix olmadan bir doğum günü daha geçmişti.
Su artık diz kapaklarını geçmişti,duraksadı.
Kulaklığı çıkarıp suya fırlattı.
Dakikalar sonra,tekrar hareket etti.
Tanıdık bir ses duyana kadar.
"Hey,napıyorsunuz?!"
Yıllardır duymadığı sesi şuan tekrar duyduğunda hızla arkasını döndü.
Siyah saçlar,ay ışığında parlayan çiller...
"F-felix?" mırıldanmıştı.
Hızlı adımlar ile sudan uzaklaşıp onun yanına giderken tam önünde durdu.
Boyu kendisinden uzundu ve donup kalmıştı.
"Felix s-sensin değil mi?R-rüyada değilim değil mi?"
"Hyunjin..." duyduğu titrek ses ile gözlerinden yaşların düşmesine izin verdi,kollarını sıkı sıkı boynuna dolayıp başını boynuna koydu.
Hıçkırarak ağlarken unuttuğu kokusunu soluyordu.
Belinde kollar hissetti Hyunjin,o da sımsıkı tutuyordu.
Boynunda ıslaklık hissetti,ikiside başlarını birbirlerinin boynuna gömmüş ağlıyordu.
Hyunjin hissettiği derin özlem ile ne yapacağını bilememiş bir şekilde sayıklıyordu.
"G-gerçeksin Felix,ben seni çok ö-özledim,sensiz hayat geçmiyor..."
"Güzelim benim..."
Dakikalarca kaldılar öyle,dakikalarca ağladılar.
"Sen,sen yüzme bilmiyorsun,i-intihar mi edecektin?"
Hyunjin cevap vermedi başını geri çekip yüzüne baktı,bakışları ağlamaktan kızarmış olan dudaklara düştü.
Gözyaşlarına rağmen dudaklarını dudaklarına bastırdı.
Karşılık aldığında gözlerinden bir kaç yaş daha aktı,deli gibi özlemişti.
Nefessiz kaldıklarında ayrılıp bir süre sonra tekrar birleşiyordu dudakları,özlemlerini böyle gidermeye çalışıyorlardı.
Felix geri çekilip Hyunjin'i kucağına aldı,az önce Hyunjin'in oturduğu banka oturup kollarını sıkıca beline doladı,yine ayrılmaktan korkarmış gibi.
Çok zayıflamıştı Hyunjin,Felix de zayıflamıştı ama Hyunjin kadar değildi.İkisininde göz altları mosmor,gözleri kıpkırmızıydı.
"Felix ben...Bir daha asla bir araya gelemeyiz sandım,deli gibi korktum sensizlikten,sen benim hayatımın bir parçası değilsinki,hayatımın ta kendisisin."
Felix,Hyunjin'in belindeki ellerini yavaşça hareket ettirip okşamaya başladı.
"Sensiz geçen yıllarım o kadar kötü ve acı vericiydiki buna bir son vermek istedim,sen gelmeseydin ben..."
Başını Felix'in göğsüne yasladı,yavaşça acıyan gözlerini kapattı.
"İyiki gelmişim balım,iyiki gelmişim.Reşit olduğumdan beri her yerde seni arıyorum,kafayı yiyecektim.Yaşananlar için fazla küçüktük biz birtanem."
Göğsüne yaslanmış öylece yatan çocuğun saçlarına minik minik öpücükler kondurdu.
"Bundan sonra söz,asla ayrılmayacağız,bizi ayıracak tek şey ölüm olabilir artık,asla bırakmayacağım seni balım."
"Bir daha ayrılmayalım Felix,bir kez daha dayanamam."
"Söz veriyorum,ayrılmayacağız asla.Yurtdışına çıkıp yeni bir hayat kuralım.Artık hiçbir engel yok önümüzde."
Hyunjin başını kaldırıp gülümsedi,sevgilisine baktı.
"Seviyorum seni sevgilim."
"Seviyorum seni balım."
☆
SON.
~18.03.2024~
end of chapter

ŞİMDİ OKUDUĞUN
505 | hyunlix
FanfictionBut I crumble completely when you cry. Angst değildir. -Semelix!