you belong to me, hyunin

4.

Jeongin'den

Gruba konumu attıktan sonra son kez aynada kendime bakıp parfümümü sıkıp çıktım. Minho zaten dışardaydı, arkadaşıyla birlikte geleceğini söylemişti.

Parti yerine geldiğimde kulüptekilerle bir dahaki etkinlikte ne yapabiliriz diye konuşuyorduk. Bu kulübe girdiğim güne içimden söverek aynı zamanda gülümseyerek sohbete eşlik ediyordum. İçeceğimden bir yudum alırken omzuma dokunulmasıyla arkamı döndüm. Hyunjin'i gördüğümde kal geldi, boğazıma kaçan kokteylle öksürmeye başladım. Hyunjin de bir yandan özür dileyerek sırtıma geçiriyordu. En sonunda sırtıma kürek eliyle tüm gücüyle vurduğunda öksürüğüm kesilmişti ama ters ters bakıyordum. "Kusura bakma ya en son ki biraz sert oldu ama geçti bak." salak salak sırıtıyordu. "Bir şey mi vardı?" diye sertçe sordum. "Ah şey ya, beni Minho gönderdi tanışalım diye. Chan'la birlikteyken bizi de partiye davet etti, sen rica etmişsin sanırım." çekinerek söylemişti. "Anlamadım Minho'nun bahsettiği arkadaşı sen miydin?"

"Yok hayır, Minho Chan'a söylemiş. Chan'ın yanındaydım ben de. O da gelsin iyi olur demiş. Sorun olmaz değil mi?"

"Sıkıntı yok."

"Ben Hyunjin bu arada." uzattığı eliyle gülümsüyordu.

"Jeongin."

" Memnun oldum Jeongin ben Chan'ın yanına bir gideyim."

biz ne zaman zengin olucaz

chan beni getirdigin yere sokayim
az daha kovuyordu cocuk beni
ayip olmasin diye sikinti yok diyor bir de
egoist pic
nefret ettim bu cocuktan delirecem
minho ilk gosterdiginde tas gibi hatun diye gitmistim
agzini acinca delirtti amk

f: noluyo be
han: bizsiz partilemeye giderseniz oyle olur iste
c: kanka su an minhoylayim az dur ya gideriz

nerdesiniz geleyim ben de

c: gelme aq
takil minhonun arkadasiyla falan iste

kardes dediklerimize bak
yaziklar olsun
o egoist picin yanina siksen gitmem

f: belki arkadasi siker knk

c: of hyunjin taksi bulamazsin bu saatte cikariz iste birkac saate takil birileriyle

han: bizsiz eglence haram lan sana

f: hyunjin'in garibanlik KFNSKSNDKDND

susun lan
bana bir bakan
bir daha donup bakar

f: gerizekaliligina mi
han: simdi kukilelalara tanidik gelebilir doru
f: CKWKWLXMDKXMX belki kukilela bulursun kanka sarar

kendimi oldurcem

Hyunjin mutfakta bir kenara çekilmiş tek başına telefonuyla ilgileniyordu. Yanına gelen kişiyle kafasını kaldırdı. Üst sınıflardan bir çocuk olduğunu biliyordu.
"Selam, yalnız mı geldin?"
"Aslında.."

Kolunu omzuna atan kişiye döndü Hyunjin. 

"Sunbae o benimle, arkadaşım." 

"Ah öyle mi Jeongin ben de bir şeyler içmek isteyecektim."

"Görüşürüz sunbae." Yanlarından giden kişiyle Jeongin yapmacık gülümsemesini silip Hyunjin'e döndü.

"Neden böyle bir şey yaptın?"
"Biraz değişik bir tip Minho'nun arkadaşı benim de arkadaşımdır sana bulaşmasını istemedim."
"Gerek yoktu, canım sıkılıyordu zaten."
"Ben daha eğlenceliyim."
"Öyle mi?"

Jeongin içeceğinden bir yudum alıp dudağını yalarken Hyunjin'in bakışlarını istediği yöne çektiği için sonrasında sırıttı. Hyunjin utandığını belli etmemeye çalışarak gülümsediği sırada yanlarına bir grup kız çığlık atarak gelmişti. 

"Partiye Dohyun'u getirdiklerine inanamıyorum."

"Baksana teni ne kadar beyaz belki de gerçekten vampirdir." 

Kızların Hyunjin yokmuş gibi yanında dalga geçmeleri sinirini bozmuştu. Chan'ı beklerken kafasına diktiği alkoller yüzünden kafası yeterince yerinde değildi. Olsaydı belki daha sakin kalabilirdi. Kızlardan birinin sormadan selca çekinmek için kamerayı bir anda kendine tutmasıyla histerik bir gülüş attı.

"Çek şu telefonu amınakoyayım kim oluyorsun da izinsiz fotoğrafımı çekmeye çalışıyorsun?"

Kız ağzı açık şekilde Hyunjin'e bakarken "Ne kadar kaba birisin Kuki bula bula senin fotoğraflarını mı kullanmış gerçekten. Filmde sen olmaman için imza toplayacağız." 

Hyunjin kahkaha atmıştı. "Nolur olmayayım yarrağımın başları sizinle mi uğraşacağım bir de. Bu yaşta o saçmalıklara inanıyorsunuz cidden acıyorum size."

"Yakışıklı olduğun kadar gıcıksın da oppa!"

"Videoya aldın değil mi?" 

"Ne videosu-" Jeongin kızın elindeki telefonu alıp havaya kaldırırken kıza ters ters baktı. Chan'la Minho da geldiğinde kızlardan biri çığlık attı. "Ne kadar zorbasınız ahh neyse ki Hyejin de canlı yayın açmıştı. Jeongin "Noluyor amınakoyayım." diye mırıldanırken Chan masanın üstünde oturup umursamazca telefonunu tutan kızı fark edince telefonunu alıp canlı yayını kapatmıştı.

***

Hyunjin küfür ederek evden çıktığında Chan da peşinden gitmişti. Minho ve Jeongin de birbirlerine bakıp onların peşinden çıkmıştı. Hyunjin kafasını ellerinin arasına alıp "Delireceğim ya." diye sızlandı. Chan cebinden sigara paketini çıkarıp uzattı Hyunjin'e. "Tamam olum abartma sen de."

Hyunjin Chan'a inanamayarak baktı. "Ne abartma Hyung, sen de gördün! Her gün böyle aptal aptal olaylar oluyor amk. Bir elime düşsün o kız varya dava edeceğim amk."

Chan kahkaha attı. "Hangi parayla amınakoyayım daha kim olduğunu bilmiyorsun ayrıca kanka kusura bakma ama seni ciddiye bile almayabilirler."

Hyunjin ters ters Chan'a bakarken Minho ve Jeongin ikilisi de kendilerini tutamayarak Chan'la birlikte gülmüşlerdi.

Jeongin "Olum hepsi stratejik çalışıyor şok oldum bi kamerayı kapatıyoruz biri ordan yayın açmış." diyip kahkaha atarken Hyunjin'in delici bakışlarını hissedince sustu.

Minho "Chan siz ünlü olmak istemiyor muydunuz işte kameraya niye el sallamadın" diyip gülümseyince Chan, Minho'nun gözlerine bakıp "Mantıklı konuşuyorsun sen yine." demişti.

Hyunjin flörtleşmelerine göz devirip Chan'a "Beni bırakacak mısın artık, tekrar içeri girmek istemiyorum." dedi.

"Kanka seni Jeongin bırakacakmış." diyen Chan'a Jeongin de şaşkınca bakmıştı. "Öyle miymiş ya."

Minho Jeongin'in omzuna vurdu. "Sıkıntıdan patlamıyo muydun oğlum sen de motorla geldin zaten bırak işte." Jeongin Minho'ya sonra görüşeceğiz bakışları atıp yapmacık bir şekilde gülümsedi.

***