Hayattan bıkmış ve tekrar hayata tutunmaya çalışan bir kız düşünün bu kızımızın ailesi gerçekten çok baskıcı.Babası holding sahibi ve birgün ortak almayı kabul eder.Aldıkları ortağın oğlu ciddi bir şekilde kızı uzun bir süredir takip ediyor yaptığı...
Selam aşklarım yeni bölüm ile karşınızdayım.Beklettiğim için üzgünüm... Bol bol yorum atamayı ve kendimi daha çok geliştirmem için çeşitli fikirler sunmayı unutmayın.Hepinizi çok seviyorum keyifli okumalar.Bölümü okuduktan sonra herhangi bir karakter hakkındaki düşüncelerinizi yazabilirsiniz.💋💖⭐❤️ !!!!Birinci kalpten sonra MOR VE ÖTESİ=OYUNBOZAN veya PERA=SENSİZ BEN şarkılarını dinleyebilirsiniz daha uygun olacaktır.!!!! Aşktan korkmak yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.
-?-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-5.BÖLÜM-
(Yazar'ın anlatımıyla)
Berk bardan çıktığı gibi Mina'yı kendi evine getirdi.Onu kendi yatağına yatırdı ama hayır o Mina'nın yanında uyumayacaktı.Mina ondan önce uyanırsa onu yanlış anlayabirdi.Mina'nın üstünü güzelce örttükten sonra kestiği saçlarını içindeki o garip hüzün ile okşamaya başladı.Saçlarını okşarken derin düşüncelere daldı.
Berk Mina'yı seviyor onu korumaya çalışıyordu.Fakat onu koruyamamıştı.Mina onun gözlerinin önünde ölüyordu ama o hiçbirşey yapamıyordu.Çünkü Mina onu tanımiyor ona güvenmiyordu.Berk'in Mina'ya daha fazla yaklaşması gerekiyordu.Onu yakından korumak ,ona sarılmak,onunla uzun uzun sohbet etmek,onun kokusunu içine çekmek istiyordu.Mina'nında onu tanımasını istiyordu.Herkese taştan olan kalbi ona yumuşacık,sıcacıktı.
Güneş doğana kadar Mina'nın saçlarını okşadı.Yüzündeki her noktayı ezberlercesine onu izledi.Güneş doğmaya başlayınca Mina'nın gözündeki beni yavaşça öptü ve gitti.
(Mina'nın anlatımıyla)
Sabah olduğunda hiç tanımadığım bir evdeydim.Dün gece ne olduğunu hatırlamıyordum.En son hatırladığım şey Yakamoz'un bayıldığı ve benim dans etmeye devam ettiğimdi.Acaba şuan kızlar ne yapıyor.Peki ben buradaysam onlar neredeler.Bu soruların cevaplarını çok merak ediyordum.
Yataktan doğruldum ve evi gezmeye başladım.Ev gerçekten büyüktü.Genellikle siyah ve tonları vardı.Güzel dekore edilmişti.Evi gezmeye başladım.İlk olarak aşağıya inerken gördüğüm lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım sonrada evi gezmeye başladım .Aşşağıdaki katı gezerken mutfak olduğunu düşündüğüm yerden mis gibi bir koku geliyordu.Kokunun olduğu yere gittiğimde gördüğüm manzara ile şok oldum.BERK.Altında bir gri eşofman üstünde ise sadece beyaz bir önlük vardı.Kasları gerçekten insanı tahrik edecek türdendi.Biraz onu izledikten sonra içeriye girdim ve direk soru sordum.
"Ben neden buradayım?"
"Sanada günaydın Mina."
"Ben neden buradayım?"diyerek sorumu yeniledim.Kaslarına bakmamak için ayrı bir çaba gerekiyordu.
"Dün seni o barda gördüm.Bayılmıştın bende seni alıp evime getirdim."dedi sakince.Hala bana bakmamıştı.
