14

429 38 64
                                        

Önceki bölümü okumayı unutmayın! 😉

Seungcheol

"Sizi doğuracağıma taş doğursaydım taş"

Jeonghan masayı kurarken kimsenin yardım etmemesine yakarıyordu.
Ben ise favori oğlum mingyuya mangal nasıl yapılır diye gösteriyordum.
Ne güzel bir aileyiz ya.

"ULAN SEOKMIN SENIN AĞZINI YIRTARIM BAK DÜZGÜN OYNASANA LAN"

Sadece iki saniye bakın iki saniye sessizlik doğa güneş mangal arkadaşlarım ve sevgilim ile güzel bir gün geçireceğiz demiştim.
Ulan soonyoung.

"ya çocuklar bi yardım edinde sonra hepimiz oynamaya gideriz"

Hepsi yavaş yavaş yanımıza doğru geliyorlardı. Bir,iki, üç, dört, bes,altı, yedi, sekiz of yoruldum amk.Dokuz,on,onbir, on iki, on-o üçüncü nerde amk.

"lan kayıp olan kim"

Herkes etrafına bakınırken seokmin panik içinde bağırmıştı. Rezil insanlarız rezil...

"LAN JOSHUA YOK"

"Yav kocaman adam lavaboya gitmiştir gelir birazdan. Hadi ananıza yardım edin siz bende şu çeşmeden su alıp geleceğim mingyu BAK FAZLA YAKLAŞMA sana güvenim sıfır tamam mı yavrum? "

"ya hyung bana bu kadar güvenmen gözlerimi yaşarttı napıcam"

Sahte ağlamasına gülüp kafasına hafiften vurmuştum. Wonwooya da mingyunun yanına geçmesi için kaş göz hareketleri yapıyordum. En akıllı o olduğu için bi ona güveniyorum. Yani jeonghan duymasın ona bile bu konularda güven sıfır.

Neyse su alayım da geleyim.

Seokmin
Joshua'nın yokluğu fark ettiğim an onu aramaya başlamıştım. İlk önce bakkala uğramıştım ama orda yoktu. Sonra lavaboya gitmiştir dedim ve bingo.
Joshua hyungun sesi geliyordu ama İngilizce konuşuyordu. Of varya İngilizce derslerinde uyumayacaktım şuan aşırı lazım oldu amına goyum ya.

"Hayır baba gelmiyorum bu saatten sonra gelmem de zaten. Şu fikrinden vazgeç. Sana daha nasıl açıklayabilirim sevdiğim birisi var zaten. Hayır baba. Bu konuşma uzadıkça senin ağzın daha da bir açılıyor baba. Söylediğin laf mı allah aşkında. YA ANLASANA SEVDİĞİM VAR. YA GAYIM GAY. Tamam baba. Kapatıyorum bay. "

Joshua hyungun konuşması bitmişti ve lavaboda voltalar atıyordu. Bende hiç bir şey duymamış gibi ki zaten anlamadım cahillik başa bela lavaboya girmiştim.
Beni gördüğüne şaşırmıştı ama İngilizce bilmediğimi çok iyi bildiği için rahat duruyordu. Hah sen öyle san. (NEEEE SAN MI???)

"oh seokmin napıyorsun"

"lavaboda napılır sıçmaya geldim işte"

"Ya vallaha billaha daha çok soğudum senden siktir git napıyorsan yap"

Hızlıca lavabodan çıkmıştı bende arkasından sırıtıyorum.
Lavabodan çıkıp telefonumdaki ses kaydetme uygulamasını durdurmuştum. Cahiliz salak değil.

İngilizce bilen bi arkadaşıma ses kaydını atacaktım ki benim için çevirsin.
Ya şu salaklardan da başka arkadaşım yok ki.
Vernona söyleyeyim bari

Vernon aranıyor...
"efendim hyung"
"ssst yakışıklı lavaboya gelsene hele"
"niye içine mi düştün"
"aynen hadi gel"
" 5 dakikaya oradayım"
"lan beş dakika niye bekletiyorsun beni gelsene işte"

Arkadan seungkwan'ın sesi gelmişti.
Kim o?
Seokmin hyung
Haaaaa tamam
Bana güvenin göz yaşarttı
Of saçma saçma konuşma

Ya sen benimle | seventeenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin