Öğlen saatleriydi. Odadan çıkarken aynadaki görüntüm hoşuma gitmişti. Üstümde siyah uzun bir elbise vardı. Beli yapışıktı etekleri ise kabarıktı, saçımı at kuyruğu yapmıştım. Kapıyı açtım. Merdivenlerden indikten sonra bahçede ki etkinliklerin yapılacağı alana ilerledim. Vardığımda oldukça kalabalıktı ve bazı kişilerin ellerinde çantaları ve eşyaları vardı sebebinin elemeler olduğunu anladım.
Her zaman olduğu gibi klanet eşliğinde kral ve kraliçe geldiler ve arkasında da onlar vardı, Matthew ve Felicita o neredeydi ? Acaba bu kol sıyrığı sandığımdan daha da mı can yakmıştı. Herkes ne açıklama yapacaklarını merak ediyordu. Kral konuşmaya başladı, "Değerli halkım, öncelikle bu gün ilk eleme yapıldı. Elenen kişilere haber verildi ve onlar şuan aramızdan ayrılacaklar ve en iyileri bulana kadar yolumuza devam edeceğiz .Bazı şövalyeler elenen kişilere yardımcı olarak saraydan evlerine gönderdi. "2.eğitiminiz prenses Felicityayla olacak şimdilik söyleyeceklerim bunlar. "Sonrasında kraliçeyle beraber saraya yöneldiler. Felicita konuşmaya başladı. "Evet, yarın saat üçte herkesi yemek solanına bekliyorum geriye 30 kişi kaldınız ve eğitiminiz hoş görü olacak halk nazik hükümdarları sever. Nazik, iyi örneklere sahip olanların kolaylıkla geçebileceği bir eleme olacak." Bu sefer söz sahibi Mattehew'di. "Evet bu akşam herkesin saraya ve birbiriyle kaynaşması için bir kutlama olacak herkes akşam saat 8 de bu alanda toplanacak. Hepinize iyi hazırlanmalar. " Sonrasında Felicita'ya elini uzattı ve sarayın merdivenlerinde eşlik ederek çıktılar. Aslımda saraydan ve bu eğitimlerden baya sıkılmıştım. Tek yaptığım eğitim al odaya git, eğitim al odaya git...Bu tekrarlanıyordu. Aslında elbisemi yeni giymiştim benim için sorun olmasa da partiye de bu şekilde katılamam maalesef göze batar ve ayıplanırdı, sıradaki eğitim hoş görüyle ilgiliyken bunu yapmak istemezdim. Aklımı bulandıran bir şey vardı, odasına ne zaman uğramalıydım sadece akşam gel demişti keşke bir saat isteseydim. Çevremdeki insanlar, toplandığımız noktadan ayrılmaya başladığında alan boşaldı. İçimden bir ses bu partinin bana garip şeyler getireceğini hissettirdi. Odaya dönmek istemediğimden biraz sarayın bahçesinde dolaşmaya karar verdim, belki de çevreyi incelemek iyi olacaktı.
Saray başlığı altında toplanmış 5 bina vardı 1. bina en büyük olanıydı burada biz yani eğitim görenler kalıyordu. Onun dışında kral ve kraliçenin odası -sadece tahtı ve büyük bir masaları vardı-,büyük bir oturma alanı ve alt katta bir eğitin odası bulunuyordu. Geriye kalan 4 binaya daha girmemiştim hepsinin ayrı girişleri vardı ama bir de içerden de birbirlerine bağlanan kapıları olduğunu biliyordum. Bu kapılar özenle korunuyordu çünkü bazı kapılar sadece kraliyet ailesinin kullandığı binaya açılıyordu. Son bilgim ise bir binanın sadece faaliyetler için olduğuydu, bu binayı şu an kullanmıyorduk. Bilmiyordum. Belki de daha iyileri bulana kadar sarayın 5 binasının yanında küçük kalan ama normalde oldukça büyük binada eğitimleri görüyorduk. Aslında sarayda resimle ilgili malzemeler var mıydı? Merak etmiştim.
Resim yapmayı oldukça seviyordum. Annem yaklaşık 1 yaşındayken teyzemin kollarına bıraktığından beri bana teyzem baktığı için resimlerin sanatın içinde büyümüştüm. Teyzem çok güzel el becerilerine ait bir kadındı, resimlerine küçüklükten beri hakimdim ve onun söylediğine göre ilk resmimi 3 yaşımdayken yapmıştım. resim gibi görünmüyordu tabi ki ama teyzem onu hala saklıyordu. Sonrasında yaşlarım ilerledikçe de el becerilerim gelişti ve ortaya güzel şeyler çıkartmaya başladım. Çoğu zaman acı gerçeklerden kaçmak için resim yaptım. Teyzemle gün batımını tuvale resimlediğimiz günler aklıma geldikçe, resim yapmayı ne kadar çok özlediğimi hissettim.
Düşüncelerim akıp giderken sarayın arka tarafındaki bahçeye gelmiştim. Sarayın arka bahçesi çok güzeldi. Sarayın büyük duvarları dışarıyı görmemi engelliyordu, ama biliyordum bu büyük duvarlar olmasa sarayın arka tarafı batıya baktığı için burada güzel gün batımı resimleri yapılabileceğini. "Hanımefendi, burada ne işiniz var?" Karşımda bir şövalye duruyordu. Normal yaşantım olsaydı ona şöyle karşılık verirdim "bu seni ilgilendirmez" ama şuan böyle bir şey hiç uygun değildi, o yüzden prenses halime büründüm. "Merhaba, sarayda sıkıldığım için biraz dolaşmaya çıkmıştım bir sakıncası mı var ?kusura bakmayın bunun farkında değilim." Senin için fazla samimi ve kibar değil mi Laura? "Kral tarafından emirlere göre onun isteği dışında saray ve çevresinde kafanıza göre dolaşamaz-" önümdeki genç ve uzun şövalye sözünü bitiremeden o ve ela gözleri görüş açıma girdi, bir melodiyi anımsatan sesiyle konuştu. "Bir sorun mu var Wersty? "Aaron benim yanımda ama bir adım önümde durduğunu fark ettim bunun sebebinin korumacı tavrı olduğunu düşündüm, Laura seni neden korusun ki, sen onun için nesin? Şövalye az önceki rahat tavrını kaybetmişti, ciddileşti . "Prensim, hanımefendiyi kralın emrinden dolayı buradan almaya geldim, kralın ve eğitmenler dışında etrafta dolaşılması uygun değil." "Onun kimseden izin alması gerekmiyor, şimdi işinin başına dön Laura istediği zaman sarayda veya etrafında dolaşabilir bunu amcama bu şekilde ilet. " Kalbimde oluşan bu his de neydi? Ve ya karnımda mı oluşmuştu, anlayamamıştım, çok yeni bir histi . "Emredersiniz, prensim" dedi ve bir baş selamıyla yanımızdan uzaklaştı. Ortalamaya göre kısa bir kadın değildim ama o uzun bir adamdı ve bu ona başımı kaldırıp bakmama sebep oluyordu. "Evet söyle bakalım burada ne yapıyorsun?" "Sadece dolaşmaya çıktım sarayın içi sıkıcı gelmeye başladı." "Sana eşlik etmem de bir sakınca var mı ?leydim." Hafifçe öne eğildi bunu tamamen cümlenin sonuna leydin koymasıyla alakası vardı. "Tabi ki" dedim ve hafifçe bende eğilip kalktım. bu nazik davranışlara alışıyordum gerçek bir prensese mi benziyordum? Zaten sadece benzeyebilirdim. Eliyle bana ileriyi gösterdi, hep insanlara ileriyi mi gösterir diye merak ettim. başladım, yanıma geçti ve beraber yürümeye başladık.
YOU ARE READING
İhanetin İntikamı
FantasyVlorindas krallığı için sadakat çok önemliydi, ama Lauranın annesi Flora kral Kardosla beraber olup bu sadakati kraliçe ve kralın ilişkisinden söküp almıştı. Şimdide Laurayı intikam için saraya gönderiyordu. "Ben savaşı düşünmedim anne sen beni ona...