Améwula | Hyunlix [Omegaverse] ✓

3. Bölüm: Yaralı Omega (m)

⋆｡˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧･ﾟ

Felix bir koku alıyordu. Daha önce duymadığı, garip bir şeydi bu. Burnunu yakacak kadar güçlü ama onu rahatsız etmeyen bir kokuydu. Aksine hoşuna gidiyordu. Felix bilmese de, baskın bir alfanın feromonlarını kokluyordu.

Ve Jisung'la Hyunjin'in arasındaki kavgayı iyice alevlenirken, kendini odanın bir köşesinde çömelirken buldu. Sanki ikisi de onun varlığını unutmuştu. Birbirlerine bağırıyorlardı.

Koku yavaş yavaş Felix'in bedenini ele geçirmeye başladı. Ve bedenindeki değişimi hissettiğinde, ancak bunun bir feromon olduğunu anladı. Çünkü daha önce hiç solumamıştı ama ne olduğunu biliyordu.

Bildiğinden daha keskindi.

Sonra başka bir koku daha çalındı burnuna. Daha şekerli hoş bir kokuydu. Bunun da Jisung'un feromonları olduğunu anlaması uzun sürmedi. Resmen bir omega ve bir alfa, karşısında feromon yayıyordu.

Aralarındaki kavga kızıştı. Sonunda Hyunjin, sert bir şekilde Jisung'un kolunu tuttu, sıktı. "Yeter artık!" Diye bağırdı sert bir sesle. "Sana istediğin her şeyi vermeme rağmen, tek yaptığın şımarıklık."

"Ben..." Jisung az önceki kadar özgüvenli değildi. Kokudan etkilenmesi bir yana, aslında uzun zamandır hissetmediği duyguları da gün yüzüne çıkmıştı.

"Konuşsana! Ne oldu esip gürlüyordun az önce? Kokudan etkilendin değil mi?" Jisung geriye bir adım attığında, Hyunjin daha da üzerine gitti. "Birkaç dakika içinde kokumdan etkilenip bana teslim oluyorsun. Buna rağmen hala bana karşı mı koyacaksın?"

"Sana karşı koymak istemedim."

"Sesin çıksın Jisung."

"Sana karşı koymak istemedim!" Bir kere daha bağırarak tekrarladı. "Sadece üzüldüm anlamıyor musun? Ben yanına gelir gelmez beni sattın!"

"Hah... Üzüldün mü? Duyguların olabileceğini bilmiyordum."

Jisung'un gözleri iyice dolmuştu. Ama elbette vücudu farklı bir tepki veriyordu. Ne kadar geriye adımlasa, Hyunjin'den uzaklaşmaya çalışsa da başaramıyordu. Hyunjin gittikçe üzerine yürüyor, uzaklaşmasına engel oluyordu.

Sonunda Jisung pes etti. Bileğindeki saati çıkarıp koltuğun üzerine fırlattı. Ardından kolyesini de...

Artık ikisinin kokusu da oldukça kontrolsüzdü. Felix'in bundan etkilenmesi bir yana, sesini dahi çıkaramıyordu. Korkak gözlerle, çömeldiği yerde onları izliyordu.

Jisung, Hyunjin'e sarıldığında, sessizce nefes kesildi.

"Hep bunu yapıyorsun." Dedi Jisung, Hyunjin'in gözlerine bakarken. "Ne zaman sana kızmaya çalışsam, feremanlarını kullanıyorsun. Sanki başka bir hilen yokmuş gibi."

"Hile yapmama gerek yok. Zaten bir şekilde hep kendini benim kollarımda buluyorsun."

"Yakışıklı olduğun için falan sanma. Sırf feromonların yüzünden."

Jisung dudaklarını araladı, Hyunjin'in dudaklarıyla buluşturdu. Hyunjin'in eli de yavaşça Jisung'un kalçalarına indi. Sert bir şekilde öpüşürken, onu kaldırıp kucağına aldı. Duvara kadar gitti, Jisung'un sırtını duvara dayadı.

"Nefret ediyorum senden." Diye fısıldadı Jisung, Hyunjin'in dudaklarının içine.

"Vücudun öyle söylemiyor." Diye karşılık verdi, Hyunjin de Jisung'un dudaklarına doğru.

Jisung tamamen teslim olmuştu. Yapacak bir şey de yoktu. Keskin baskın alfa feromonları onu ayakta bile duramayacak kadar güçsüzleştiriyordu. Dizleri titrerken, vücudu kontrolden çıkarken, ne yapabilirdi ki? Bırak dese bile Hyunjin'in bırakmayacağını biliyordu.