15

48 6 0
                                    

"Ne dedi doktor?"

"Ambulanstaki hemşireler bir kaç derin bir bıçak yarası görmüşler, doktor bir kaç dikiş attıktan sonra normal odaya alırız demişti."

Hepimiz rahat bir şekilde nefes almıştık, doktor işini hızlı bitirmişti. Asistanlar Minhoyu odaya götürürken doktorda yanımıza gelmişti.

"Merak etmeyin, çok ciddi birşey yok. Sadece biraz derin bir yara almış. Bir kaç dikiş ile hallettik, hasta uyandığında polisler gelip ifadesini alacak zaten bir gün sonra taburcu olur, geçmiş olsun tekrardan."

Hepimiz teşekkür ederek eğildiğimizde doktor biraz utanarak işini yaptığını söyleyip gitmişti.

Asistanlar çıktığında odasına girebileceğimizi söyledi, bizde hemen girmiştik.

Biraz hızlı uyanmıştı, gözleri çok kısık bir şekilde açıktı.

---

Minho'ya bakma görevi Hyunjin, Felix ve bana düşmüştü.

Polisler önceden gelip Minhonun ifadesini almışlardı, şimdi ise Minho'ya birşey olur korkusu ile uyumuyor onu izliyordum.

Saate baktığımda 2'ydi.

Birsürü mesaj gelmişti, hepsine teker teker bakamayacağım için telefonu kapatmış ardından oturduğum sandalyeden onu izlemeye başlamıştım.

Hyunjin ve Felix iki kişilik olan koltuğa sızmışlardı, ben ise sandalyede oturup rahat bir şekilde hissedeceğim bir pozisyonda oturmak için haraketleniyordum.

Minho yavaşca gözlerini açtığında birşey oldu korkusu ile hemen ayağa kalktım.

"Jisung?"

"Birşey mi oldu Minho?"

"Yok birşey, yerinden rahatsızsan eğer yanımda uyuyabilirsin. Belli ki uyuyamamışsın."

Minho onu çok fazla düşündüğümü sanmasın diye başımla onayladım.

"Evet, sandalye çok rahatsız ediyor."

Minho yana kayarak yanını patpatladı.

"O zaman gel yanımda uyu, bana zarar vermekten korkma. Zaten canım yanacağı kadar yandı..."

Minho'nun yaptığı imayı es geçerek yanına uzandım ve onun üzerini güzelce örtdüm.

(Bu arada ben özel hastanelere gittim bir hastane yatağına iki kişi sığabilirdi, o yüzden çok sıkışmıyorlar.)

"Sen rahatca dinlen, zaten yarın değil diğer gün taburcu olacaksın."

"Sende uyumamazlık yapma sakın, teşekkürler bu arada..."

"Teşekkür etme Minho, hâlâ sana kırgın ve kızgınım. Ucundan affetmiş olabilirim ama hâlâ kırgın ve kızgınım. Teşekkür etmeni ise istemiyorum. Her ne kadar aramız bozuk olsada her şekilde seni kurtarırdım."

"Yaptıklarım için özür dileri-"

Elimle ağzını kapatarak susmasını sağladım.

"Kendini yorma ve uyu."

Başıyla onaylayarak gözlerini kapattı, her ne kadar bana o kadar şey yaşatmış olsada o darp edilmeyi hak etmemişti.

Birazcık ondan hoşlanıyor olabilirdim, ama miniminnacık.

Güneş doğmaya başlamıştı, ne ara o kadar zaman geçtiğini hatırlamıyordum.

Rahatsız olmasınlar diye perdeyi kapatmıştım, tekrardan Minhonun yanına giderek uzanmıştım.

İstemsizce yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu...

---

"Bırak uyusun, tüm gece uyumamış belli."

"Hyunjin sessiz ol bari konuşurken."

"Saat on sekizi on bir geçiyor, normalde şimdiye kadar uyanmalıydı Minho?"

"Sabaha kadar uyumadı, uykum hafif biliyorsunuz. Sürekli hep uyandığımda hem arkam dönük olduğu için hemde karanlık olduğu için belli etmiyordum. Sabah 7'ye kadar falan uyumadı."

"Başını beklemiş, sana birşey olur korkusu ile uyuyamamış."

Gelen sesler yüzünden yavaştan uyanırken hatırladığım şey ile dikleşmiş hemen etrafıma bakmıştım.

Minhoyu sapa sağlam görünce derin bir oh çekmiş daha sonra ise yataktan kalkmıştım.

Lavaboya giderek işlerimi halletmiş daha sonra ger dönmüştüm.

"Doktor gelip birşey demedi mi? Yada bizimkilerden gelen oldu mu?"

"Changbin geldi Jeongin ile birlikte, sana yemek getirmişlerdi. Bize dahil."

"İyi yapmışlar Hyunjin, Eee? Yediniz mi yemeğinizi?"

"Yedik yedik, sen açsan eğer ye kendi hakkını."

"Biraz ayılayım ondan sonra yerim, sonra sakarlığım tutuyor."

"Biraz ayıldıktan sonra yer."

Felix ile aynanda konuştuğumuzda derin bir iç çekip askılığa asılmış olan ceketimden telefonumu çıkarmıştım.

"Hocalarla konuştunuz mu? Yarın cuma ve saat 3'e yakın taburcu ederler. Ders o zamana kadar biter."

Neyden bahsettiğimi anlamış olacaklarki Felix cevap vermişti.

"Hepimiz projemizi önceden vermiştik, seninki eksik olduğu için Hyunjin ile birlikte yaptık."

"Teşekkür ederim, başka bir proje ödevinde size yardımcı olacağım."

"Rica ederim, ayrıca hiç gerek yok."

"Minho yemeğini yedi mi?"

"Merak etme yedim yemeğimi."

Başımla onayladıktan sonra Hyunjin ve Felix'e döndüm.

"Minho'ya hanginiz bakacak?"

"İkimizinde devamsızlığı çok bu yüzden okula gitmemiz gerek. Ama seninki az, bence sen ona bakarsın. Değil mi?"

"Ben bakarım, zaten hafta sonuna giricez."

Doktor kontrol için içeri girdiğinde Hyunjin dağılan saçlarımı düzeltmeye başlamıştı.

Bayağı dağılmış olmalıydı.

Devam edecek...

To Be Followed |MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin