"ofh jisung napiyorsun amk?"
"Geldik iştemm"
"Ne konuşacaktıkki biz?"
"Bak şimdiii."
"Heh söyle baktım."
"Ben şey oldum."
"Ney?"
"Doktor iyiye gittiğimi söyledi!"
"NE JİSUNG BU ÇOK GÜZELL!!"
"DEĞİLMİ? Minhoya tam detayları söylemedim."
"E ara söyle hemenn"
"Pekii"
Minhom★ aranıyor.....
"Alo? Tatlım."
"Jisung nerdesiniz siz! Sana kaç kere evden gizlice çıkma dedim ben? Birde peşindemi koşacağım çocuk gibi?"
"......"
"Jisung!"
Minhom★ Minho olarak değiştirildi.
"Hadi gidelim lix."
"Peki."
Jisung eve gidince minhonun yüzüne dahi bakmamıştı kırgındı çünkü sınıra gelmişti.
Ya ayrılacaktı yada Minho düzelecekti.
"Jisung kapıyı aç lütfen."
"Hayır."
"Jisung haydi ya!"
"Yeter artık tamammı? Yeter!"
Jisung hıçkırarak ağlarken Minho sadece dinlemekle yetiniyordu.
"Bitsin yeter, sen bana asla verdiğim değerin 1/5 ini bile vermedin Minho!"
"Jisung.."
"Jisung deme bana!"
"Özür dilerim"
"Affetmiyorum artık."
"Bitti Minho ailemin yanına gideceğim."
Bitti Minho
Bitti
"Jisung nereye!"
"Gidiyorum."
"Yapma jis lutfen!"
"Minho, neden beni hiç dinlemiyorsun?"
"Jisung üzgünüm."
"Sana tamamen iyileştiğimi söyleyecektim.."
"Jisung dışarıda Seungminin adamları kol geziyor seni korumaya çalıştım!"
"Ama beni kırdın."
"Ya Minho senin sevgilin ölmek üzere olsa bile senden tatlı istiyor ona bile hayır diyorsun sen ya..."
"Jisung lütfen gitme!"
"Al Minho sonucun bu"
"Ya hyung bir uyarsan ya!"
"Bak jis Minho sadece endişeli seni kırmak istemedi."
"Hergünmü sinirli?"
"Anlamadım?"
"Hergünmü endişeli? Hep bağırmak zorundamı? Ben hergün onun arkasından ağlamak zorunda mıyım? Hergün keşke hastalığım geri dönse mı demeliyim? Söyle hyung!"
