1. bölüm

7 0 1
                                    

uykudan uyandığı halde gözlerini açamıyordu. yalnız başına vakit geçirmek için geldiği bu ıssız dağ kulübesinde gecenin ikisinde sadece ayışığının duvara bıraktığı yansımadan güç alan bir yaratığın iğrenç bir gülümsemeyle dibinde durduğunu ve gözlerini açmasını beklediğini biliyordu. gözünü açtığında bir pençe darbesiyle ölmek mi daha korkutucuydu yoksa gözünü açamadan beklediği o anlarda karşısındaki yaratıktan gelen hırıltılı nefesi dinlemek mi?..."

bir grup arkadaş balkonda toplanmış muhabbet ederken, elli metre ötedeki kız yurdunun en üst katında balkona çıkmış olan kız, saat bir sularında yere oturup sallanmaya başlar. dürbün veya iyi bir zoom özelliğine sahip kamera olmadığından kızın niye sallandığı anlaşılmaz. kız bir sağa sola, bir ileri geri sallanmaya devam eder. aradan bir saat geçmesine rağmen kız sallanmayı hiç bırakmaz. arkadaşlar arasında geyikler, korkutmak için teoriler üretilir. o aralar herkes güzelce eğlenirken saat üç olur ve kız hala sallanıyordur. "yoga desek değil, müzik dinliyor desek değil, spor desek değil, dini bir şey yapıyor desek alakası yok.." diye merakları iyice artar arkadaşların. saat dört olduğunda balkon kapısı açılır ve başka birisi sallanan kıza on saniye kadar baktıktan sonra içeri girer. ve içerinin ışığı kapanır. kız bütün katlarının ışığı sönük olan yurdun en tepesinde balkon ışığında sallanmaya devam etmektedir. tam üç saattir, hiç ritmini bozmadan sallanıyordur. arkadaşlardan biri, diğerlerini güldürmek için oldukça geniş olan balkonun ucuna tek başına gidip gülerek "ne ayaksın sen ya" diye söylenir kıza doğru. tam o sırada balkonun ışığı söner. arkadaşlarının korkutmak için yaptığını düşündüğü için korkmadan geri döndüğü an ışık geri gelir fakat arkadaşlarından bir tanesi bile yerinden kıpırdamamış şekilde oturuyordur. işte o an iş ciddiye binmeye başlar. sallanan kız ritmini bozmadan devam ederken, arkadaşlardan bir kız ağlamaya başlar. bundan eğlence çıkaran birkaç kişi ise, daha da korku yaratmak için sigortaları indirmeye giderler. fakat daha sigortalara elleri değmeden elektrikler kesilir. tüm yerleşkede elektrikler gider, ortalık karanlığa bürünür. işte o an tüm eğlencenin bittiği andır. tüm arkadaşlar karınlarında hissettikleri karıncalanmayla balkonda birbirlerine kenetlenirler sessiz bir şekilde. ağlayan kız daha da fazla ağlamaya başlar. diğerleri kendi aralarında "arkadaşlar bu bir şakaysa uzatmayın artık" der fakat şakayı yapanlar da elektriğin kesilmesiyle buz kesilmişlerdir. yaklaşık beş dakika sonra elektrikler gelir ve tüm gözler yurdun balkonuna döner tekrar. kız hiç istifini bozmadan sallanmaya devam ediyordur. havanın aydınlanmasına neredeyse bir saat vardır. hiçbiri ne olacağını beklemeden o korkuyla gruplar halinde içeriye odalarına gider ve herkes uyur.


Paranormal Hikâyeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin