Bu bölüm biraz aceleye geldi ama idare edin lütfen ayrıca yeniden hatırlatayım hikayenin devam etmesini istiyorsanız lütfen beğeni, yorum ve fikirlerinizi esirgemeyin.Keyifli okumalar.
M.
———————————————————————-
Hande yüzünde zafer edasıyla uçaktan ayrıldı, her adımında Kemalin varlığını hissetmek büyük bir haz veriyordu, sırf Kemale biraz daha baskı yapabilmek için şen çocuklar gibi sıçraya sıçraya körükten çıktı.Körüğün çıkışında Handenin hostes arkadaşları meraklı gözlerle onu bekliyordu.Sevda(Hosteslerden biri) = Naptın Hande halledebildin mi işini?
Hande = Evet evet hallettim, misafirimizin uçuşundan mutlu ayrıldığına eminim.
Sevda = Ne zaman ayrıldı ki biz göremedik ama?
Hande = Bilmem gözünüzden kaçmıştır hem artık insanlara kaba davranmayacağına dair söz de verdi, sanırım hediyem onu çok etkiledi.Artık otele gidebilir miyiz ayaklarım beni öldürüyor.
Kemal dışarıda olan tüm konuşmaları karanlık ve kokulu hapishanesinden duyabiliyordu, işe yaramayacağını bildiği halde yine de diğer hosteslerden yardım istemek için çığlıklar attı ama nafileydi.Kemal son kalam gücünü de yardım istemek için harcamıştı ve üzerindeki ağırlığın da etkisiyle bilinci kapandı.
Kemal bir anda rengarenk çiçeklerin olduğu yemyeşil bir çimenlikte gözlerini açtı.Eski boyutuna kavuşmuştu ve el ele tutuştuğu bir kadın ile beraber çimenlerde yürüyordu, yanındaki kadına bir bakış attı ve onun Ceyda olduğunu farketti.Ceyda Kemalin iş yerinden arkadaşıydı ve ona karşı son zamanlarda bazı hisler besliyordu bu yüzden Ceydayla el ele olduğunu anladığında karnında kelebekler uçuşuyormuş gibi hissetti ama bir terslik vardı, buraya nasıl gelmişti?Az önce sadece filmlerde veya hikayelerde olabilecek bir olay yaşamış ve bir ayakkabının içinde hapisti şimdi işe hoşlandığı kadınla beraber güneşli bir gökyüzü eşliğinde çimenlerde yürüyordu.
Kemal = Ceyda buraya nasıl geldik?
Ceyda = Ne demek istiyorsun?Sabah kahvaltıda buraya gelelim diye konuştuk ya, sonra da evimizden çıkıp buraya geldik.
"Evimiz mi?"diye düşündü Kemal, demek ki Ceyda ile aynı evde yaşıyordu ama bu nasıl mümkün olabilirdi?Hayatının hiçbir evresinde Ceyda ile eve çıkmayı bırak ilişki içinde bile bulunmamıştı, aslında şuan çokta umurunda değildi az önce adeta bir kabusun içineydi şimdi ise bir rüyanın, önemli olan da buydu.Kemal bu meseleyi daha fazla kafaya takmadan güzel havanın tadını çıkarmaya devam ederken burnuna kötü bir koku gelmeye ve içi daralmaya başladı.
Ceyda = Kemal iyi misin?Pek iyi durmuyo-
Ceydanın cümlesi bitmeden Kemalin gözlerine siyah bir perde indi.Birkaç saniye sonra kendine geldi ama hala karanlıktan başka bir şey göremiyor ve iğrenç koku burnuna gelmeye devam ediyordu.Dışarıdan gelen sesler ile birlikte de Kemalin zihni yeniden toparlanmıştı ve neler yaşadığını, nerede olduğunu hatırlamıştı.Zihni ona belki de hayatta kalma refleksi olarak ve bulunduğu konumdan onu uzaklaştırmak için bir oyun oynamıştı, Kemal bunu farkettiği zaman gözyaşlarına hakim olamadı Handenin ayakkabısının içinde içli içli ağlarken ortamdaki pis havayı solumak zorunda kalıyordu ve yüzü, göz yaşı ve Handenin teri ile kaplanmıştı.
Hande en sonunda otel odasına gelmiş ve yeni oyuncağıyla oynayabilecek olmanın verdiği mutlulukla odasının kapısını açarken şarkılar mırıldanıyordu.
Hande odasının kapısını açtı ve içeri girdi ceketini çıkardı ve valizini odadın köşesine bırakıp banyoya gitti.Aynada kendisine gülümseyerek baktı ve Kemalin içinde bulunduğu sağ ayağını iki kez sertçe yere vurarak"Umarım hazırsındır birazdan yeni hayatının tadına bakacaksın,"dedi ve yatak odasına geçti.Yatağına oturdu ve en sonunda ayakkabılarını çıkardı, ayağına vuran temiz hava çok iyi hissettirmişti, ayağını bir süre ayakkabısının üzerinde tuttu ve hareket ettirdi Kemal ise bu anları ayakkabının içinden izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüksek Egonun Sonuçları (Giantess Hikayesi)
Short Storyİnsanın bazen sınırı aşmaması gereken anlar vardır, sonuçlarını düşünmeden yaptığı eylemler hayatının geri kalanını sonsuza kadar değiştirebilir...