5.

5 1 0
                                    

~~

Yine dolunay gecesi. Yine biri ölecekti,
Ama öldüren ben olmayacaktım. O dolunay in birinin canını daha almasına izin vemeyecektim.

Benden bir vampir öldürmemi istemişti. Bunu asla yapamam diğer işlediğim Suçlardan daha büyük bir suç bu. Hem kralın yardımcısı hem de vampir olması..

Insanlar benim vampir ve diğer öldürmek için attığı kişilerin vampir olduklarını bilselerdi ne yaparlardı? filmlerdeki gibi tırmık ve ateşlerle mi gelirlerdi yoksa korkudan altlarını mı yaparlardı? Bunu öğrenmek için uzunca zaman beklemem gerekiyor galiba

Telefondaki resmi görünce yavaşlamıştım, minho da bundan faydalanarak yetişmişti yanıma elimdeki mesaja bakıyordu.

"Hanji. Bunu yapmayacakdın değilmi? "

Minhonun sesiyle irkilip ona doğru döndüm.bana 'kim diyor lan bunu? ' der gibi bakıyordu.

" Tabii ki de hayır yapayım da beni bu sefer hapse at değil mi? "

İçi rahatlamış gibi elini göğüs kafesine doğru götürüp nefes verdi.

"Ama.belkii"

Tepkisini ölçmek için söylemiştim kelimeyi ve işe de yaramıştı onun tepkisine kahkaha attığında o da haklı olarak bana 'mal mısın' der gibi bakıyordu.

"Şaka lan şaka gül diye"

Hala bana aynı bakıyordu ama Rahatladın anladım

"Ha-ha-ha ne kadar komik"

Telefonu çalması ile ikimiz de o tarafa döndük daha changbini öldürmem için tutmaya çalışan adamdı

"Ne var Nayeon? "

"Lan neredesin adam kaçtı! "

"Tabii kaçar vampir o"

Bunu ben de beklemediğim için yüzüne kapattım minho da gözleri pörtledi bir şekilde bakıyordu. O da beklemiyordu
Ani oldu...

"Biraz ani oldu.. "

"Birazz.. "

Bugün de kan içememiştim bir dahaki sefere artık. Minhoyla saraya dönmüştüm. Çünkü kalacak yerim yok.

Odama girdim Hayalimdeki odaydı kırmızı siyah duvarlar,koyu kırmızı Tam kan rengi perdeler,perdenin arkasında pencere,siyah yatak,siyah kapı ve tuvalet,posterler,dolap ve daha sayamadığım pek çok şey vardı odada. çok güzeldi.

tam yarım saattir mal mal odayı yeni görmüş gibi bakıyordum Dün inceleme vaktim olmamıştı. Minho annem miş gibi telefonumu alıp yasak koyduğunda biraz bağırıp sesim yükseldiği için odaya yallahlamıştı.

1 saat sonra

"Çoooook sıkııııııldıııım Minhğoooooo"

Alt kattan ses geldi

"Dilini eşşek arsı soksun hanji.bağırma"

Ben de yere yurdum

"Sen sok o zaman ve şu an sen de bağırıyorsun mall! "

Kapı açılıp kapanma sesi bir adım sesleri tam odamın kafasının önünden geliyordu Kapıyı İki kere tıklandı ve odaya yalangırt diye Minho girdi üstüme atladı. Ben altta o üsrteyken konuştu

"Sen sok dedin geldim hanji. isteklerin benim için emirdir"

Ben de zar zor konuştum

"Romantizm çakması seni, hep yanlış anlıyorsun. "

Galiba bağırsaklatım edilecek o nadıl atlayış hayvan. Burunlarımız birbirine sürtüyordu aetık ne olacaksa olsun der gibi gözlerini kapatmıştım. O da bunu anlamış olacak ki üzerinden kalktı.

"Akıllanmışsındır umarım ha hanji? "

"Hıı kesin, aynen" içimden demiştim duydumu?

Ben Hala yatakta aynı pozisyonda yatarken gözlerimi yüzüne saçlarına ve Dur bir dakika! Odaya üstsüz altına kıza donuyla mı gelmiş o? Dağınık saçları yüzüde yeni uyanmış gibiydi (e günaydın jis) üstüme atladığı içinde sırıtıyordu.

"A-anladım efendim a-akıllandım. "

Birden ayağa kalkınca kafam göğüs kafesine doğru gitti utançla başımı eydiğimde oha!! Kaç kası var böyle ben daha da utanıp domates gibi olduğumda.,

"Utanma"

"Peki efendim"

"Ama utanıyorsun hanji"

"Uatanmamaya çalışıyorum efendim"

Yüzüme yaklaştı ve dudağıma bir buse kondurdu kesin orada domatesden fazlası olmuşumdur

"Seni seviyorum hanji. "

Sustum birşey diyemedim çünkü utançtan götüm yerinde duramıyor













BLOOD-minsung✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin