pastamı yerken bir yandan da çizimlerim bakıyor incelemeye devam ediyordum. O kadar mutluyum ki bu hayatta en sevdiğim şey çikolatalı pastaydı.
Bu aralar baya boşlamıştım bi kaç çizimimi bitirmiş ve firmaya göndermiştim.
Aklıma dank eden şeyler elimi hızla telefonuma attım. Adres, bu bilinmeyen benim yerimi nasıl biliyordu.
Siz:adresimi nereden biliyorsun
Bilinmeyen Bey:boşver önemli değil
Siz:geçiştirme
Bilinmeyen bey: nude atarsan belki
Siz: ne kadar fırsatçısın
Siz: tamam al
Siz:
Bilinmeyen bey: çok güzelsin biliyorsun dimiSiz:soruma cevap ver
Bilinmeyen bey: tamam seni tanıyorum
Dediği şeyle dondum beni tanıyordu
Siz:kimsin
Bilinmeyen bey: hemen söyliyim varmı başka emrin
Siz: görüşebilirmiyiz
Bilinmeyen bey: şuan mı
Siz: evet
Bilinmeyen bey: olabilir
Bilinmeyen bey: gözünü kapat ve bekle
Siz:tamam
Gözüme sera'nın fularlarından birini bağladım ve beklemeye başladım.
Kapıdan gelen sesle elimle yolu bulmaya çalışarak kapının kolunu açtım ve görebiliyormuş gibi baktım. Burnuma gelen o güzel koku bir o kadar tanıdıktı.
"Sensin dimi". Evet der gibi koluma dokundu. "Hiç mi" konuşmayacaksın. Yine koluma dokundu "ama seni bulamam ki"dedim elime bişey tutuşturup arkamı döndürdü. Ne yapacağını beklerken elimdekinin telefonum olduğu fark ettim. Gözümü yavaşça açtı.
Ekranda sohbet ekranına vardı.
Bilinmeyen bey: uyanık beni o kadar kolay mı bulucaksın
"Asıl uyanık sensin" dedim sinirle ve devam ettim. "Her fırsatta nude istiyorsun ne kadar ayıp" diye söylendim. Telefonum titreşince baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Hanım
General FictionSiz:knk yeni tasarımıma baksana defileye az kaldı Siz:*fotoğraf gönderildi* 053*:hasiktir 053*:küçük hanım tanımadığınız kişilere hep böyle fotoğraflar atarmısınız? 053*:bence atmamalısınız 053*:çünkü inmesi zor oluyor Siz:ne saçmalıyorsun sera