"Şimdi napıcan?" diye soran arkadaşıma göz devirdim. "Götümü vercem abicim" Sen onu da yaparsın bakışıyla bakıp cekirdeğini citlemeye devam etti. ""Yani pek güven vermiyorsun askim yapabilirsin gibime geldi" "Ben kimden akıl olıyorsam amk şunun kendine hayrı yok" "He he aynen. Lan salak sen bu adamdan dün hesap sormuşsun niye haber vermeden gittin diye üstelik adam sana aşk itirafı yaptığı günün sabahı daha ne akıl fikir istiyorsun kapı açmışsın işte orospu"
Haklı gibiydi. Adam ismimi soylerken sahiplik eki kullanıyor kafam karışıyor ne yapayım benimkide can ayol. Kafamı Merih'e çevirip yüzüne baktım. O da bana baktı bir şey isteyecigimi anlayıp göz devirdi.
"Ne istiyorsun kezban söyle ama götümü istiyorsan vermem bak bir o kaldı çünkü"
Bu defa göz deviren ben oldum "Senin kuru götünü ne yapayım bee başka şey dicem" Söyle der gibi salladı elini.
"Şimdi senin abinle Hazar aynı askeriyede yaaa diyorum ki bir arasan abini halini hatrini sorsan arada da Hazarı sorsan? Haa olur mu?""Götümü ala bilirsin kardeşiz sonuçta bir götün lafını etmem" Üzülmüş gibi yüzüne bakıp kafamı eğdim. "Ne istedim sanki hayır iki arayıp sorsan ölür müsün abin sonuçta bişey demez" "Sorun tam olarak bu ya zaten ben abimi bir şey istemediğim sürece aramam o da bunu biliyor işkillenir arkama adam takar biliyorsun deli birazcık" Eliyle biraz🤏işareti yaparak gözüme soktu. Haklıydı aslında biz bir araya gelince normal şeyler yapmadığımız için buna her hafta sonu karakola düşmekte dahil artık abisi biz normal konuşunca bile anormal olarak algılayıp peşimize adam takıyordu.
"Haklısın çiçeğim ama şimdi ben nasıl haber alayım Hazardan? Tamam ben net cevap vermedim ama şimdi etkilenilmeyecek adam da değil belki döndüğünde bir deneriz" "Ya sende bir karar ver hem ayranim dokulmesin hem gotum sikilmesin diyorsun olmaz böyle. Adam kırkına merdiven dayamış tabii ki ciddi birşeyler ister. Öyle çocuk gibi flört edeyim yok zaman geçsin gibi şeylere zaman harcamaaaaz.
Merih haklıydı ben 25 yaşındayım o 38 üstelik anne babası hatta bütün mahalle gay olduğunu biliyor. Nasıl bilmem ama ergen yaşlarından ailesine belli etmiş onlarda bunu bekliyormuş gibi kabul etmiş saygı duymuşlar. Çok güzel aile bağlarımız vardı şanslıydık.
________________________________________
"Bu gün ne yaptın oğlum" diye soran babamla kafamı yemedigim yemekten kaldırıp babama baktım. "Hiç öyle Merihle gezdik sonra eve geldim"
"Siz bir araya gelince pek hayırlı şeyler olmiyor ama hadi neyse öyle olsun"
Babamdan sonra abim konusmaya başladı. "Yok baba yok bir sorun cikarmamislar bizimkiler pusuda bekliyormuş ama hiç aksilik çıkmamış merak etme. Büyüdüler tabii adam olmuşlardır" İmayla söylediği sözlerden sonra hafif sırıttı. Ağzın yırtılsın abi. "Eee işlerin nasıl oğlum şirkette bir sorun yoktur umarım" "Yok babam yok her şey yolunda çok şükür hallediyorum ben"
"Aferin oğlum keşke kardesinde seni örnek alsa geçtin aile şirketimizin başına ne güzel kardeşinde bir sapa balta olmayı düşünmüyor herhalde""Karışmayın oğluma. Neyi seviyorsa onun ardından gitsin diyen sendin ya bey şimdi niye tatsızlık çıkarıyorsun" annem gülümseyerek baktı bana güven verircesine. Ardından konuşmaya devam etti " hem ne güzel resim atolyesi var çocuklari öğretiyor sevdiği mesleği yapıyor böyle iyiyse üstüne gitmeyin canı isterse gelir şirkete onunda payı var orda"
Annem son sözünü söyleyip babama dikti bakışlarını. "Aman hanım demedik birşey". Böyle sohbetlerle biten yemeğimiz son bulmuş babam televizyon karşısınada annem dergilerinde abim de odasında kendi hayatlarimiza devam ettik.___________________________________________
Odamda oturmuş yarım bıraktığım.diziyi izliyordum aniden çalan telefonumla yarım kaldı. " Hazar arıyor" boğazımı temizleyip açtım telefonu. Telefonun diğer tarafından "güzelim"diye bir ses geldi bayilsam mi ayol şuraya. Ben bu adama abi diyordum en son noldu şimdi iki lafına bayılacak oldum. O ilahi ses yine geldi "güzelim iyimisin"
"Ee evet iyiyim iyiyim sesim gelmedi herhalde" toparlamaya çalıştım yaptığım rezilligi. ""Hm öyle oldu herhalde" gülerek söylediği şeye kaslarimi çattım "inanmıyorsun sen bana" "inanıyorum tabiki güzelim, ee napıyorsun bakalım" "Hiç odamdayım dizi izliyorum sen napıyorsun evindemisin" "Evdeyim ama evimde degilim" Söylediği şeyle kalbim tekledi düşündüğüm şeyin imasini yapmıyordum umarım. "Anlamadım o nasıl oluyor" "anladın sen onu" "anlamadım amaa neyyyse" "anlatırız güzelim sorun yok" "hmm anlatırsın bir ara" "sözüm olsun geldiğim gibi ilk sana gelirim... Anlatmak için yani" "evet anlatmak için tabii olur beklerim" sacmaladigim fark ettiğimde boğazımı temizledim ne konusacagimi bilmeden durdum öylece sessiz sessiz bir süre sessizce bir birimizin nefes seslerini dinledik çok saçma ola bilir ama huzurla doluyordum. "Yavrum yarın erken kalkman gerek uyusan mı artık" sorduğu şeyle kaslarim çatildi. Pardon başından mi atıyor bu beni?
"Sen nerden biliyorsun benim ne zaman kalkacagimi" "ders saatlerini ezberledim" aşık olayım diye uğraşıyor sonra suçlu ben oluyorum. "Sen benim ders saatlerimi mi biliyorsun" "biliyoruz bir şeyler hadi uyu sen güzelim benimde uyumam gerekiyor yoksa saatlerce sesini dinlerim" Tamam o zaman iyi geceler" "Geceler seninle iyi güzelim"
Telefonu kapattıktan sonra dizi izlemek istemedim hem uyumam gerekiyordu benim dimi uyuyayım madem beyim öyle söyledi. Kendi kendime kahkaha atıp yataga attım kendimi. Geceler bizimle iyiydi o zamanYazmak için yazıyorum ağlamak istiyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir gün elbet
Short StoryDünya yansa umrunda olmayan Yekta. Dünyası Yektadan ibaret olan Hazar