~~Gecenin Sesi~~

9 2 2
                                    

Gezegene varmıştım. O kadar çok yorucuyduydu ki geldiğim anda ilk iş duş almak oldu. Duştan çıktmıştım evimin koridorunda yürüyordum. Acaba gezegenin patlatılmasının nedeni neydi?diye içimden düşünüyordum. Odama gittim ve kitap okumak için masamın başına geçtim. Ciel acaba ne yapıyor diye birden düşündüm, aslında çok garip di daha kim olduğunu bile tanımadığım birini gezegeninden bir ev vermiştim. İyilik yapmıştım ama Ciel kötüyse ya diye düşünmüyor da değildim ama bir yandan da niye kötü olsun ki sonuçta ailesini kaybetmiş bi prenses değil mi diyordum. Kafam allak bullak olmuştu bende bir karar aldım ve Ciel e verdiğim eve doğru yol aldım. Evin kapısını çaldım ve açıncada "selam" dedim. Ciel bana selam vererek içeri girmemi istedi. İçeri girdim oturma odasına geçtim ve koltuğa oturdum. Ciel'in kim olduğunu gerçekten merak ediyordum ve sordum "Ciel sen kimlerdensin" diye klasik bir soru sordum. Ciel şöyle söyledi"ben Şiran krallığının Kraliçesiyim gezegeni ben yönetiyorum. Babam Olivier annenem Anna onlar ayrı bir evde yaşıyorlar ben sevgilim ile yaşıyordum ama artık tekim."dedi bende; "Öncelikle başın sağ olsun Ciel" dedim "senin için zor olmamlı seni tanıdığım için çok mutlu oldum" dedim. Ceil biraz durdu ve ardından "Peki sen Iris bana neden yardım ettin beni hiç tanımıyorsun bende seni sen kimsin kimlerdensin" dedi hemen cevap verdim "Benim babam ben doğmadan önce gezegenler arası evrenin kimin olacağı toplantısındaymış aynı bizim gibi ama toplantının sonu savaş ile bitti ve babamı Netihan gezegeni öldürdü..." Ceil bir anda lafa girdi ve "seninde başın sağolsun Iris fakat neden şimdi Netihan gezegeni diye bir yer yok" dedi ben devam ettim "saol Ciel. Netihan krallığı resmen babamı öldürerek bir suç işlemiş oldu bu yüzden o gezegeni bizim evrenimizden uzaklaştırdılar." Dedim ve sözlerimi bitirdim. Ciel aslında iyi birine benziyordu biraz vakit geçtikten sonra Ceil kaç yaşında olduğumu sordu bende 22 diye karşılık verdim bende ona kaç yaşında olduğunu sordum ve bana 26 olduğunu söyledi. Biraz konuşmadan sonra kendi evime çekildim ve uyumaya karar verdim. Neredeyse aradan üç saat geçti ben üç saattir uyuyordum. Yataktan kalktım yüzümü yıkamaya gittim yemek koydum ve odama geçtim. Masamın üstüne oturdum ve yemeğimi yemek istedim ama masamın üstünde bir zarf vardı. Zarfı açtım içinden bir yazı çıktı yazıda şunlar yazıyordu:
"Senin sonunu baban gibi olmasını istemiyorsan akıllı olacaksın bu yazıyı kim yazdı boşver ama bir sonraki toplantıda bir yanlış daha yaparsan bu sefer krallıklar arasında bir savaş başlatırım ve açmasam bile sessizce herkesi ödürüp en sona seni bırakacağım en son seni öldüreceğim kimse seni elimden alamaz"
Kağıtta bunlar yazıyordu çok saçmaydı çünkü babamı tanıyabilirlerdi ama nasıl öldüğünü sadece ben annem kız kardeşim ve Ciel biliyordu ama bunu Ciel yapamazdı diye düşündüm ama ya yaptıysa dedim kafam bu sefer karıştı kağıda iyice bakınca en arkada bir şey daha yazıyordu
"6317 BLACK PANTER"
Kağıdın en arkasında bir de böyle bir şey yazıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama çok saçmaydi sanki bir anda her şey kaosa sürükleniyordu ama ben Prenses Iris olarak bunu çözecektim. Akşam yemek için annem kzı kardeşim ve Ciel i yemeğe çağırmaya karar verdim bu konuda onlara bir şey anlatmayacaktım sadece yemek için çağırmıştın. Yemekleri hazırladım kız kardeşim Luna yı annem Izen ve kraliçe Ciel i çağırdım. Yemekleri yedik sohbet ettik ve artık saat geç oluyordu bu yüzden herkes kendi evine gitti. Ben ise krallıklardan kim yapabilir diye düşündüm ve tanıdığım kişilerin isimini ve hakkında bildiğim şeyleri yazdım çok az bir bilgiye sahip olduğum için yarın Ciel den öğrenmenin işe yarayacağını düşündüm ve yatmak için pijamamı giyip ışıkları kapatıp yattım. Gece bir anda bir sese uyandım çok garip bir sesti çığlık sesi gibi ama hiç kimse olmazdı çünkü evimin önündeki güvenlikleri kimse geçemezdi. Ben yinede emin olmak için güvenliğe sordum bir şey olmadığını öğrendim ve uykuma devam etmeye çalıştım ama olmayınca telefonumdan şarkı açtım kulaklığımı taktım kafamı yastığa koyarak uyudum.

Sessiz ölüm Where stories live. Discover now