Rúben Dias

553 15 1
                                    

Konu: Kırmızı yeşil bikiniler, hindistan cevizleri, sahil kenarında çalan samba müziği, palmiye ağaçları ve aşk dolu bir adam.
🇧🇷👙🥥🌴

Denizden gelen hafif esintiyle gözlerini kapattın ve huzurun sesini dinledin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denizden gelen hafif esintiyle gözlerini kapattın ve huzurun sesini dinledin. Takım sezonu kapatmış ve erkek arkadaşınla sen de Brezilya'ya tatile çıkmıştınız.

Yılın 9 ayı ılık havaya sahip bu tropikal iklim ülkesini geldiğin ilk günden beri sevmiştin. Şimdi ise erkek arkadaşınla birlikte suyu en mercan rengi olan, kumları en yumuşak Brezilya sahilinin kenarında sezlonguna uzanmış güneşlenirken kulaklarını arkadaki kulüpte çalan enerjik müziğe verdin.

Rúben, klasik bir Portekizli olarak suyu görünce dayanamamış ve önden denize teşrif etmişti bile.

"Hey bayan; bu güzel, narin ve beyaz teninizi bizim gibi esmer bir halkın önüne sermemelisiniz."

Başucundan gelen bu çarpıcı sesle sinirlenerek "Kim bu geri kafalı sapık?" der gibi gözlerini açtıktan sonra laf yetiştirmeye başlayacaktın ki karşında 32 dış sırıtan adamı görünce bütün sinirlerin yumuşayıverdi.

"Rúb, seni sapık sandım aptal." dedin sudan çıkmış ıslak haliyle tam bir yunan tanrısı gibi görünen uzun boylu adama bakarken. Gülmeye başlayan erkek arkadaşın kolunu tutup seni kaldırmaya çalıştı.

"Hadi sevgilim, biraz denize girmelisin sensiz çok sıkıldım."

Onun dediklerini pek fazla dikkate almayarak kafanı iki yana salladın ve tekrar gözlerini kapatıp geri uzandın.

"Bir şey diyeceğim, yoksa sen yüzme bilmiyor musun?" dedi imasını duyduğun adam.

"Hayır biliyorum tabii ki, ben Akdeniz ikliminde büyümüş kadınım canım."

"Peki, son kararın mı bir daha ısrar etmeyeceğim?" dedi hala başında dikilen futbolcu.

"Evet sevgilim, sen git ben biraz daha güneşleneyim, bak sende dedin çok beyazım." dedin hâlâ gözlerin kapalıyken. Yüzüne vuran gölge uzaklaştığında onun gittiğini sandın ama bir anda dudağındaki yumuşak dudaklar ve vücuduna düştüğünü hissettiğin soğuk deniz sularıyla birlikte sırtına ve bacaklarına dolanan ıslak kollarla irkildin ve gözlerini açtın.

Rúben seni kucaklamış doğruca iskeleye doğru götürüyordu. Bir süre çırpınmayı denedin ama onun kalıplı kolları seni öyle sıkı sarmıştı ki sadece deneyebildin.

"Bebeğim çırpınmayı keser misin? Herkes bize bakıyor. Romantik bir şey deniyorum şurada, millet sapık zannedecek." gülümseyerek kulağına fısıldayan adama karşı çırpınmayı kesmek zorunda kaldın. İskelenin en sonuna doğru geldiğinde durdu ve sana baktı:

"Brezilya'ya geliyorsun ve denizin tadını çıkarmıyorsun, bunu sana yapmam gerekiyordu hiç öyle bakma bana."

"Tamam gireceğim, indirir misin beni yere?" dedin ilk başta girmediğine pişman olmuş gibi.

"Hayır, indirmiyorum beraber gireceğiz. Derin nefes al-"
Yanındaki adamın ne dediğini idrak edip hemen nefesini tuttun ve bir anda kendinizi suyun derinliklerinde buldunuz.

Güneşte ısınmış tenine temas eden soğuk suyu hissettiğinde bütün kaslarının kasıldığını ve o an gerçekten üşüdüğünü anladın. Gözlerini açtın ve gözlerin senden ayrılan genç futbolcuyu aradı. Arkadan beline sarılan adeleli kolların seni sarıp suyun yüzeyine çıkarmasına izin verdin.

Vücudunu arkaya döndürdüğünde sana aşkla bakan bir adam gördün. Ellerini boynuna, bacaklarını beline sardığında o da sana iyice yaklaşmak adına belinden kavrayıp seni kendine bastırdı ve dudaklarınızı birleştirdi.

Dağınık saçlarını elinle daha da dağıttığında onun halinden memnun bir şekilde gülümsediğini anladın. Seni hafifçe iteleyerek iskelenin altına doğru çekti. Ondan ayrılıp ne yaptığını sordun.

"Tüm yıl boyunca hep bu anın hayalini kurdum. Lütfen bana eşlik eder misin bebeğim?" Kirpiklerinden ve alnına düşen saçlarından akan su damlacıklarıyla aynı anda hem bebek gibi hemde çok seksi duran bu adama odaklanmakta bir hayli zorlandın. Başını sallamakla yetindin.

Seni iskele direğine yasladı ve elleriyle direğe tutunup ikinizin de kaymasını önledi. Tekrar göz göze geldiğinizde biraz utandığını hissetin. Bu sefer senin alt dudağına birkaç küçük öpücük gönderip boynuna heyecanlı bir şekilde bir sürü ardı ardına buseler kondurdu.

Huylandığını hissedip yerinde gülerek kıpırdandığında o da senden gülerek ayrıldı. Bu sefer sen onunla göz teması kurmamak üzere göğsüne başını yasladın ve onun büyük gövdesinin yanında adeta bir bebek gibi kalan vücudunla ona sarıldın.

"Hep seninle denizde öpüşme hayalini kuruyordum biliyor musun? Teşekkür ederim bebeğim beni kırmadığın için." dedi dibindeki adam. Sen de belli belirsiz mırıltıları çıkararak karşılık verdin.

"Donuyorum Rúb, beni biraz kıyıya götürür müsün?" dedin hafif titreyerek. Derinler soğuk olduğu için hâlâ suya alışamamıştın.

Tekrar seni dışarıya çıkarıp suya sırtüstü yatırarak kıyıya doğru çekmeye başladı. Bu sırada bikininden açıkta kalan göğsüne birkaç öpücük yolladı.

"Kırmızı sana çok yakışıyor, bunu söylemiş miydim?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Futbolcularla One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin