4.0

247 33 63
                                    

Selamün Aleyküm

En son bölümü üç hafta önce atmış olmamın şokunu yaşıyorum. Vallahi bana dün bölüm atmışım gibi geliyordu.

Keyifli okumalar.

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

Annemgilin ardından camiden çıktığımda, Ali de eş zamanlı çıkmıştı diğer kapıdan. Ayakkabılarını giyip, benden tarafa doğru yaklaştı.

Yanımda duran annemi muhattap aldı direkt olarak

"Amine teyze, müsaden olursa iki dakika Minel ile bir şey konuşabilir miyim?"

"Tabi oğlum. Biz şu Çardaklı oturuyoruz," diyerek yanımızdan uzaklaştığında bende merakla Ali'ye döndüm.

"Ne oldu?"

"Gel," dedi ileriye doğru birkaç adım atarak. "Sana bir şey söylemem lazım."

Meraklı melahat olduğumdan lafını hiç ikiletmeden peşine düştüm. Caminin diğer tarafında, bizimkilerden en uzak noktada durdu.

"Ay ne oldu? Hadi söyle. Çok merak ettim," dediğimde gülümsedi. Ellerini cebine soktu ve birkaç saniye kendine zaman tanıdı.

"Ben durumumdan dolayı sana hiçbir şeyi tam olarak yaşayamadığımı hissediyorum," diyerek girdi dize. "Hastalığım birçok şeyin önüne engel oldu. Engel olmaya da devam ediyor. Farkındayım."

Bir an korkuyla ürpermiştim. Ali'nin, kendini suçlayarak bu işten vazgeçmesi fazlasıyla olası bir ihtimal gibi gelmişti.
Yine de sessizce sözünü bitirmesini bekledim.

"Hastalığımı öğrendiğim gün, sana evlilik teklifi etmeyi planlmıştım. En sevdiğin çiçeği bir buket yaptırıp, Beğeneceğini düşündüğüm bir yüzük almıştım. Sonra sana doğru gelirken, fenalaştım. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Durumumu öğrenince, aklıma ilk sen geldin. Sana nasıl gelirim diye düşündüm."

Derin bir nefes verdi.

"Kim ölümle burun buruna bir adamla evlenmek ister ki dedim. Zaten bana bir şeyler hissediyor muydun ondan da emin değildim. İçimde bu meseleyi kapatmak istedim. Sana eziyet etmek istemedim. Ölürsem, çok üzülürsün diye hepsi. Yoksa ben sana hep gelirim."

Dolan gözlerimi kırpıştırdım ağlamamak için. Şimdi duyduklarım bana çok ağır gelmişti. Elimle verdiğim bütün çabama rağmen gözümden akan bir damla yaşı sildim.

"Ama hayat bizim planlarımıza göre ilerlemiyor. Ben birçok savaş verdim ama yine kendimi sende buldum. Hele sen beni severken, senden uzak kalmak benim için imkansız."

"Ali..."

"Bir şey söylemene gerek yok. Sadece bunları içimde tutmak istemedim. Sana hiçbir şey için söz veremem. Bundan daha kötü günlerimiz olabilir. Belki seni çok üzeceğim ama seni hep seveceğim Minel. Yüreğimin en güzel köşesinde yaşatacağım seni. Benim en güzelim olarak kalacaksın."

Sildiğim gözlerimden birkaç damla yaş daha düştü inatla. Bende silmeyi bıraktım. Zaten Ali'ydi bu. Beni her şeyimle bilen Ali. Bilirdi, benim gözümden yaş akmasa da içimin ağladığını.

"Sana evlilik teklifimizi bir hastanede, bitik bir halde etmiştim. Bir yüzük bile yoktu," dedi ve cebinden bir kutu çıkardı. "Eksik kalmasın."

Güldüm. Gözyaşlarıma rağmen gülümsedim. Ali kutuyu açtı, inci taneli bir yüzük karşıladı beni. O kadar güzel ve o kadar anlamlıydı ki hayran kalmıştım. Her şeye. Her şeyine.

İmam Bey ↭ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin