SELAM LAN
Saka gibi finale 3 bolum kaldi.
bu bulumu serdar ortac dinleyerek yazdim hic iyi degilim amjna
neyse cok konustunuz.
HADİ GİDİN OKUYUN
HA BU ARADA FİCİN PL'İNİN LİNKİ HESAPTA VAE GİDİP BAKABİLİRSİNİZ.
____
"Şey.. biz şimdi neyiz?"
Jeongguk dediğim şeyi anlamaya çalışırken kaşlarını çatmış bir vaziyette yüzüme bakıyordu.
Ne dediğimi bende bilmiyordum.
Ben sadece düşünmüştüm.Jeongguk'la aramızda oluşan her bir sessizlikte onu düşündüm. Konuşmalarımızı, tavırlarımızı ve bizi düşündüm. Garip bir şekilde dudaklarımın yukarıya doğru hafifçe kıvrılmasını sağlamıştı bunları düşünmek.
Hoşuma gitmişti.
Daha fazla düşünmeye başladım kafamdakileri. Asla susmak nedir bilmeyen sesler, kafamda yer kaplayan tüm o gürültü ve yıllardır sürekli gördüğüm kabuslar sona ermişti bizi düşündüğüm zaman. Bunu fark etmek için biraz geç kalmıştım sanırım. Herşey bu kadar güzelken, en kötü anılarımız bile tatlı bir tartışma olarak zihnimde yer alırken neden ona karşı tatsız duygular beslediğimi düşündüm biraz. Biraz diyorum çünkü sebebi belliydi benim için, işin sonunda Tanrı vardı. Onun emirleri böyleydi. Erkekler birbirleriyle sevgili olamazlardı. "Ya kötü yollara düşersem?" düşüncesi hiç ayrılmazdı peşimden. Birbirimize karşı masum duygular besleyebilirdik çünkü ne olursa olsun gönül dediğin söz dinlemezdi fakat bu masumluğun sınırı aşılırsa iş orada biterdi. Jeongguk bir şeytandı ve illa o sınırı aşması gerekirdi. Kurallara uymamak, sınırları aşmak ve sorumsuz davranmak onun en sık yaptığı şeydi. Kimlere bahsetmişti benden, neler demişti hakkımda ve neler düşünmüştü kim bilir. Jeongguk ne olursa olsun bir şeytandı, illa yapacaktı bir şeyler. Bunu düşünmek bile ağlama isteğimi arttırır, ruhumu daraltırdı fakat içimde susmak bilmeyen ve her defasında şiddetini yüksekten bir ses vardı. O dayanamazdı buna. Yapamazdı.Şimdiye kadar annemin tepkisi, babamın korkusu, çevrenin yargısı, tanrı'nın emirleri diye diye asıl görevimden; beni melek yapan iyilik, kibarlık ve anlayış duygularından yoksun kalmıştım. Sürekli saydırdığım şeytanlardan ona tokat atarak, kararlarını sürekli sorgulayarak melekler ve şeytanların arasındaki çizgiyi yerle bir etmiştik. Ben dahil, zamanla tüm melekler şeytanlardan çok daha beter bir hale gelmişti. Babamın bana karşı sert tavrı, annemin herşeyi herkese duyurarak söylemesi ve yetmiyormuş gibi bunların gıybetini yapması, diğer meleklerin bizim derdimize düşmesi ve yine tanrı'yı bahane ederek yaptığımız her şeye karışması öyle can sıkıcı bir hale gelmişti ki artık çevremiz bile etkilenmeye başlamıştı bundan. Daha da kötüsüyse en başından beri şuanki vaziyetimden bihaber bir şekilde bu oyuna devam etmemdi. Sınırı aşan şey belli etmediğini sandığı aşkını küçümsememe, yaptığım herşeye ve şeytan olmasına rağmen bana karşı kibarlığını koruyor oluşuydu. Artık kendimi durdurmayacaktım. Melekler ve şeytanlar ölmezdi ve ben ne sayılarla sınırlandırılmış, ne de mütenahiliğin derinliklerine sızmış bir ömrün sonuna kadar -Tanrı hariç- hayatımı hiç kimsenin isteklerine göre düzenlemeyecektim. Artık bıkmıştım bu kendimi gizleme çabasından lakin tüm bunları düşünürken "Biz şimdi neyiz?" sözcükleri bir fısıltı olarak fırlamıştı dudaklarımdan.
"Ne?"
"Ş-şey yani.. bilmiyorum. Boşver, demedim öyle bir şey." dedim kekeleyerek. "Anlamadım dediklerini, boşvermem gerekir mi yoksa gerekmez mi ben bilirim onu." dedi ve üzerime doğru adımladı. "B-biz şimdi neyiz" dedim tekrar. Yerin dibine girmiştim resmen! "Neyden bahsediyorsun?" iyice odanın köşesine doğru sinmiştim. Jeongguk adımlarını üzerime doğru yöneltmeye devam ediyor, duvarla kendi arasına sıkıştırıyordu. Sırtım soğuk duvarla birleştiği an titredim. "Cevap vermeyecek misin?" dedi tekrar. Kulağıma doğru derin sesiyle fısıldadığı sözler yüzümün kızarmasına neden olmuştu. Yavaşça ellerini çeneme doğru uzatıp gözlerimin gözleriyle buluşmasını sağladı. Bembeyaz teni ve parlak gözleri öyle uyumlu duruyordu ki o an öpmek istedim gözlerinden. Saçları öyle yumuşak duruyordu ki yılların hasretini gideriyormuş gibi öpüp koklamak, hatta sarılarak uyumak istedim. Bakışlarıysa ne desem.. sanki görüp görebileceği en güzel varlıkmışım gibi bakıyordu bana. Titriyordu bakışları. İnce dudaklarına kaydı gözlerim. Kırmızının en koyu tonuydu sanki dudakları. Öylesine hoş, öylesine güzeldi ki her zerresiyle. O an incecik dudaklarını dudaklarım arasında mahvetmek geçti aklımdan. Dudaklarının altında duran bene takıldı gözlerim. Kıskandım onu. Benden daha yakındı Jeongguk'a.
Bakışlarımın dudaklarına kaydığını gören Jeongguk, daha da yakınlaştırdı bana yüzünü. Sınırlarımı zorluyordu. Büyük bir tereddüt ve titreyen ellerle belime yerleştirdi ellerini. Koyar koymaz bir rahatlama hissi çöktü bedenime. Elleri en başından beri oraya aitmiş meğer. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı giderek. Dudaklarını dudaklarıma yakınlaştırdığı an, geri dönüşü olmayan bir olay Yoongi'nin bağırışıyla bölünmüştü.
"Özür dilerim, Jimin!" diyerek ağlamaya başlamıştı tekrar. Hızla ittim kollarımın arasından Jeongguk'u. Bu hareketime şaşırdığını belli eden bakışlarla "Ne oldu, Taehyung?" dedi. "Daha ne olacaktı, Jeongguk?" dedim sinirle. Anlamadığını işaret eden bakışlarını bana sundu tekrar. "Tanrı'nın yasaklarını çiğneyecektik, Jeongguk. Günah işleyecektik diyorum. Hiç mi düşünmüyorsun beni?" Jeongguk titremeye başlamıştı. "Ah, tabi ya.. sen şeytan olduğun için benide oyununa alet edecektin değil mi? Al, aferin sana. Aklı başında olmasam bir aptal bile senin hallerine kanıp bu suratınla-"
"JİMİN, ÖZÜR DİLERİM BURAYA GEL!" Odaya hızla hastane çalışanları girdi. "Jimin.. o nerde?" dedi Yoongi nefes nefese. Verilen ilaç etkisini yitirmişti anlaşılan. "Jimin'in işi var, şuan gelemez." dedi çalışanlardan biri. "Ne demek gelemez!? jimin'i istiyorum!" Ellerini yumruk yapıp masaya vurdu sertçe. Eşyaları yerlere deviriyor, kırıyor ve gördüğü herşeyi yere yıkıyordu. Ben tam anlamıyla bir deliyi andıran görüntüsüyle ilgilenirken, Jeongguk sadece bana bakıyordu. Kendi bakışlarımla karşılık vermek üzere ona baktığımda, dolu gözleriyle karşılaştım. Parlaklığını yitirmiş, yerini hüzünle doldurmuştu.
O an sıvadığımı anladım.
______
sa
ben daha fazla sevmiyorum bu fici demeyeceğim çünkü hep reklamini yapıyorum millet okusun diye aq yuzsuzlugun bir siniri olsun
Yine kisa oldu gibi ama daha ne kadar uzatcam
Bu yoonmin cok ayri kafada takiliyo yine
Neyse bolumu begendiniz mii?
HA BİRDE SEY EN BEGENDİGİNİZ KİSMİ NEYDİ??