🦋 Merhaba kelebeklerim ben Melisa. 🦋 İlk bölümüme hoş geldiniz. İyi okumalarrr. İnstagram; biryakamozguzeli34 Tiktok; laramilena69 Şarkılar ; Göksel: Uzaktan, Koca yaşlı şişko dünya
EFSUN'UN günlüğünden bir sayfa; Kaç anne ve baba kızını bir mafyanın eline bırakır? Benim annem ve babam bırakır. Ya biraz para için ya da bir kaç tane i*ki için de olsa bırakır. Benim annem ve babam evli değil. Aslında babamın babam olduğu da hep içimde bir şüphe olarak kalmıştır. Babam ve annem beni ne uğruna olduğunu bilmediğim bir adama 13 yaşındayken verdi. 15 yaşıma kadar kaçmaya çalışmıştım ve en sonunda umudumu kesmiştim. Ve bir anda hayatımın en güzel şeyi oldu ve Erdem öldü(satıldığım mafya). Takıntılı manyağın birisiydi ama bir kez bile olsun bana kötülüğü dokunmamıştı. Beni satın alması dışında. 15 yaşımda Erdem öldüğünde ben de hemen evden Erdem'in kasasında kalan taşları ,altınları, zümrütlerli ve nakit parayı alıp evden çıkmıştım . Ayriyeten bana bir banka hesabı açmıştı ve içine de baya fazla para vardı. Şu an 19 yaşındayım lise son sınıfa gidiyorum. Erdem beni okuluma göndermemezlik hiç yapmamıştı. Erdem ben on üç yaşındayken yirmi üç yaşındaydı. Ben aslında Erdem' i bir abi edasıyla seviyordum ama o bana sürekli seni seviyorum aşkım vb. şeyler diyordu. Ama benim demem için beni zorlamıyordu. Edebiyat öğretmenimin dediği gibi günlük yazmaya başlamıştım. Merhaba ben Efsun Rüya Seven 19 yaşındayım Özel edebiyat lisesinde Eşit Ağırlık bölümünde okuyorum. İleride avukat olmak gibi bir hayalim var.Fakat hayal olarak kalıcağını düşünüyorum. Derslerim yüksek ama hiç ders çalışamıyorum birazcık egolu olabilirim. ( birazcık ). Üstümü giydim ve okula gitmek için otobüs durağına gittim. Kombin;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Okulum saat dokuzda başlıyor. Ben saat sekizde durağa gidiyorum. Yarım saat içinde okulda oluyorum diye geç kalıcam korkusu yoktu içimde. Bugün günlerden pazartesi en sevmediğim gün. Otobüse bindim kablosuz kulaklığımı çantamdan çıkarıp telefonuma bağladım ve taktım. Tam otobüs giderken ani bir fren yaptı. Otobüsün kapısından kumral benim yaşlarımda birisi vardı. Benim oturduğum yerin tam karşısında durdu. Yüzüne baktım ela gözleriyle telefona bakıyordu. Otobüsün ani duruşuyla benim üzerime düştü. Tam göze göze geldim şaşkınlığımdan bir kaç saniye bir şey yapamadım. Sonra çocuğu ittim. " ya sen gerizekalı mısın? Beyin yaşında gerilik mi var senin?3 yaşında mısın? Otobüste nereye tutunman gerektiğini bilmiyor musun? Aaaaaaa" Diye çığırdım otobüste ki herkes bana bakıyordu ama gram umrumda değildi. " Benimle düzgün konuş sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun benim kim olduğumu biliyor musun" dedi egolu " birisi". " önemli biri olsan otobüse bineceğini düşünmüyorum." "Ben dünyanın 8. Harikası Doruk Uraz" dedi. Bir gülmüşüm otobüste ki herkes yerinden sıçradı. " ahhhh sen çok mu dizi izliyorsun" dedim hala gülerek. " Tamam espri yapıyorum ama neden yapıyorsun diye bir sor" dedi. " gram merak etmiyorum ama herkes için de g*t gibi kalma diye çünkü acayip rezil olursun" dedim ve birkaç kişi kısık sesle güldü. " bak daha demin senin üzerine düştüm ve kızma diye böyle bir yalan söyledim ama bak doğruyu söyle komikti" diye söyleyince birkaç kişi yine güldü. " He he komikti şimdi başka yere gidersen çünkü çok güzel bir müzik dinliyiceğim de yani seni dinlemektense müzik dinlemeyi tercih ederim" dediğim de otobüs durdu ve yine adı Doruk olan şahıs yine üstüme düştü ve yine bir kaç kişi güldü. " tamam sen dünyanın 8. Harikası Doruk Uraz'sın ve elini bir yere koyamayan bir insansın ve seni tanımak istemiyorum." Yanımda ki yaşlı adam yanımdan kalktı ve Doruk oturdu. "Başka bir yere oturur musunuz please?" " oturamam canım ya ben de müzik dinleyeceğim" Diyip kulağımdan kulaklığı aldı. Araba beni tuttuğu ve konuşunca midem biraz daha ağzıma geliyordu ama cevap vermemekte istemiyordum. " ya sen anlamıyor musun git başka bir ye" dediğim an ağzımdan bir sıvı döküldü. Doruk hemen saçımı tuttu ve diğer kulağımda ki kulaklığı çıkardı. " ay kız ne yaptın sen ya Allah kahretmeye gel ağzımın içine kus" dedi ve doğruldum. " üzerine bak ya" çantasından peçeteyi çıkardı "al bunu kullan " dedi ve üstünde ki sweati çıkardı. Üstünde beyaz bir tişörtle kaldı. "Al bunu giy senin olabilir ayrıca" dedi. Peçetelerin hepsini çıkardı ve açıp yere attı. Otobüs benim okulumun orada durunca ben indim ve o da indi. " ben kendim giderim okula o kadar da kötü değilim abartma yani bi şeyim yok sadece araba tuttu." Dedim ve iyi b*k yemiştim çünkü gelecek cevaba hazır olun. " Ben zaten senin için inmedim ki okulum burada benim" dedi ve ben utançtan kıpkırmızı oldum. " nasıl ya ?ben nasıl seni hiç görmedim?" Yaklaştı ve gözlerimin içine baktı "Bugün ilk günüm de ondan" ittirdim düzgün söylese de olurdu yani. Arkamı döndüm ve tam gidiyorken geri döndüm. " İnşallah aynı sınıfta olmayız ama yine de teşekkür ederim " dedim ve cebimde ki çikolatayı ona verdim. Aldı. Üstümdekini tam çıkarıyordum. Sweati geri aşağıya indirdi. " sende kalsın üşütürsün" dedi ve ben de bıraktım. Yaklaştığı an sonbahar da yağan bir yağmur kokusunu içime çektim. Ve okula doğru gittim. Ben sınıf arkadaşlarımın olduğu yöne giderken o okulun girişine gidiyordu. Herhalde sınıfı öğrenmek için gidiyordu.
DORUK'UN AĞZINDAN; Otobüste gördüğüm o kızı aklıma getirdikçe gülüyordum. Motorum bozulduğu için zaten bugün sinirliydim ama cidden komik bir gündü. Müdürün odasına girdim. " Merhaba Veysel Hocam nasılsınız?" Dedim. " ooooo iyiyim dorukcuğum sen nasılsın?" Diye sordu. " ben de iyiyim hocam." "Eeee okulunu beğendin mi?" " Hocam okula bakmama gerek yok okulun nasıl olduğu önemli değil. Okuyup motor endüstricisi olmam önemli." Dedim. " babanı da çok severim senin ama senin şeyini anlamıyorum öğretmen bir baban var ama sen motor bişeyi olmak istiyorsun neden?"diyince hafif güldüm. " Hocam motor herkese saçma bir şey olarak gelebilir ama bana dünyanın en güzel 2. Şeyi" "Hmm anladım. Fakat 1. Şey ne yoksa bir sevgilin olabilir mi?" Dedi biraz daha güldüm. " 1. Şey tabii ki de canımdan çok sevdiğim kız kardeşim."dedim.Aslı kız kardeşim gerçekten onu çok seviyorum. Beni gerçekten anlayan birisiydi. "Hocam benim sınıfımı söyler misiniz?" " bekle bir bakayım sınıfına . Senin sınıfııın 12:B" "Tamamdır Hocam teşekkür ederim size iyi günler dilerim ve ben kaçıyorum"dedim ayağa kalkarak. "Tamamdır iyi dersler sana" dedi ve ben odadan çıktım.
EFSUN'UN AĞZINDAN; "Yaa kızlar başıma bunlar geldi işte."dedim. " ya kızım sen neler yaşamışsın başına neler neler gelmiş" dedi Cemre. " cidden bize neden haber vermedin" dedi Şeyma. " Aynen bize haber verseydin o adama bi şeyler yapardık" dedi Şaziye. " öyle demeyin ama iyiliği de dokundu yani " Cemre saate baktı ve "Ders başlıyor sınıfa çıkalım" " Tamam" deyip ayağa kalktık. Sınıfa çıkıp sıralarımıza otururken Dilara' nın sesini duydum. " Ayy bu varoş otobüs denen illette rezil olmuş" dedi kafamı çevirdim. " yoksa bu geçen tatilde kurbağalı göle düştü diye 3 saat ağlayan küçük sarışın civciv mi?" Dedim sınıfta ki herkes güldü. " benimle düzgün konuş portakal" dedi ve bana doğru yürüdü ben tam yürüyecekken Cemre,Şaziye,Şeyma benden daha önce davrandı. Şeyma ; " gel lan gel seni bir döveyim fok balığı" demişti ki hoca geldi. " Çocuklar geçin yerlerinize" dedi ve baktım ki ne göreyim? Otobüste ki çocuk. Yutkundum. " oha çocuğa bak ne kadar yakışıklı ya artık benim haberiniz olsun" dediği an Doruk'un dediği şeyle herkes güldü ve Dilara g*t gibi kaldı. " Arkadaşım Emre'nin en yakın arkadaşıyım yani hatırlar mısın bilmem ama senin sevgilin.Ona hem senin hem benim ihanet etmem hiç hoş olmaz" dedi ve goool "Arkadaşlar bu Doruk sizin yeni sınıf arkadaşınız. Umarım iyi anlaşırsınız. Doruk sen Efsun'un yanına geç. Efsun sen de teneffüste Doruk arkadaşına okulu göster tamam mı?" Dedi "T-tamam Hocam ben gösteririm" dedim. Doruk geldi ve yanıma oturdu. "Demek adın Efsun çok memnun oldum Efsun. " Dedi dalga geçer gibi bir bana bir üstüme bakarak. "Ben de" dedim ve önüme döndüm. " Arkadaşlar haftaya bir orman da gezimiz olacak gelmek zorunlu o yüzden şimdiden hazırlıklarınızı yapın " dedi Sevgi Hoca. Ne gezisi şimdi ya? Bu ne gezisi bilmiyorum ama içimde bir kuşku olduğunu biliyorum. İnşallah ben yanılıyorumdur...
