Başlangıç tarihi 24.04.2024 Çarşamba_______________________________________________________________________________________
Muğla 2006...
Minik ayaklarına rağmen küçük kız taşlık yolu umursamadan koşmaya devam etti, kızmıştı bir kere babasına, burnunu çeke çeke ağlıyordu biraz daha gidince buhulu gözleriyle seçebildiği ağacın dibine oturdu yüzü dizlerine kapandı ağlamaya devam ederken. Babası ona istediği şekeri yemesi için izin vermemişti o da aklınca babasını cezalandırıyordu.
"Ağacımın aytından kayk." Duyduğu sesle başını kaldırıp gelene baktı onun gibi beş yaşlarında bir erkek çocuğuydu kız uzunca seyretti karşısındaki güzel çocuğu ardından olumsuzca kafasını salladı.
"Kalkmayacağım, hem neyden senin ağacın oyuyo ?" Oğlan çocuğu bir adım daha atıp kızın yanına dizleri üstünde eğildi çıplak ayakları toprak olmuştu eliyle ağacın gövdesini gösterdi.
"Bak buyda benim adım yazıyoy, benim ağacım." Kız çocuğu, çocuğun gösterdiği yere baktığında yazılmış karışık harfleri seçti harflere pek hakim olmasada heceleye heceleye yazanı okumaya başladı.
"Bar..ka, adın barka mı ?" Kız çocuğu e harflerini bazen yanlış okurdu hatta çoğu harfi bazen yanlış okurdu, bir de bu yazı ağacın karışık gövdesine yazılmıştı, erkek çocuğu suratını buruşturdu adı Barka değildi.
"Hayıy kız çocuğu adım Barka değil, Berke, Ber...ke." Karşısındaki kızın anlaması için bir de hecelemişti adını.
"Berke, ne güzeymiş adın." Erkek çocuğu yeni çıkmaya başlayan dişlerini göstererek genişçe gülümsedi ardından kızın yanına oturdu tanışmak istemişti bu kızla.
"Şenin adın ne kız çocuğu ?." Kız güneşte elmas gibi parlayan renkli gözlerini karşısındaki oğlana diktiğinde aynı onun gibi gülümsedi.
"Benim iki adım vay." Parmaklarıyla iki yapıp yanındaki çocuğa gösterdi ardından konuşmaya devam etti. "Beyfin Asey, benim adım." Yanlış söylediği harfleri düzeltemedi çünkü ne yaparsa yaptın ağzından öyle çıkacaktı.
"Biraz deyişikmiş işimleyin." Oğlan çocuğu bir terslik olduğuu anlamıştı fakat daha soramadan kızın babasının gür sesi ikisini de böldü.
"Berfin Asel !" Adam hızlı adımlarla kızının yanına koşup minik bedenini kucağına aldı. "Ne yapıyorsun burda, yarıcının oğlu kızımın yanında ne işin var ?" Berke korkakça adamın gözlerine baktı bu sırada kızı kucağında çırpındı.
"Onun adı yayıcının oylu değil, onun adı Berke." Kızının 'e' harfini ilk defa bir kerede doğru söylemesine şaşırsada kızına kızgınca baktı.
"Yaptığın hiç doğru değil Berfin bunun için eve döndüğümüzde ceza alacaksın." Küçük kızın bayram gezmesi oldukça berbat bir hâl almıştı. Adam kucağında kızıyla geldiği yöne doğru yürümeye başladığında Berke elini uzattı kıza, yeni bulduğu arkadaşının gitmesini hiç istemiyordu daha onunla beş taş oynayacaklardı.
"Gitmek istemiyorum baba !" Kız çırpınsa da ağlasa da fayda etmedi babası yürümeye devam etti. Muğla' da ki evlerine ulaştıklarında kızını karısına verip yarıcıya baktı.
"Yarıcı bil bakalım kızımı nerede buldum, oğlunun yanında oğlunun kızımın yanında ne işi var !" Adam ellerini önünde birleştirip başını eğerken, "Affedin beyim çocuk yapmış bir hata." Zavallı adamın yaptığı hiç bir şey yoktu oysaki Berfin gidip oturmuştu zeytin ağacının altına.