|Dudakların Rüya gibi.

232 20 37
                                    

Bomjourr gençler o kadar kararsızım ki, ficin seke olduğunu söylemiştim ancak semejeon ve seke arasında gidip geliyorum sürekli. Umarım bunu da belirlerim ve bazı yerlerde şuan okuduğum Babalar ve Oğullar kitabındaki bazı kısımları beğendiğim için, o kısımları biraz değiştirerek eklemek istedim duyuru olsun buda. Ve uzun zamandır bölüm atmıyordum çünkü kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

'Bay Jeon
Seni öyle bir inletirim ki ses tellerin koparcasına

görüldü √√
19.32
çevrimdışı

Bay Jeon
:)'

....

Taehyung yatağındaydı, uyumaya çalışıyordu. Gözleri kapalı, edepsiz düşüncelerle dolup taşıyordu.
Taehyung anlamaya başlıyordu, etkileniyordu bunu biliyordu ancak aşık olduğunu yeni yeni anlamaya başlıyordu. Aşık olduğunu düşündükçe altın kadar ağır saçlarının arasında güzel yüzü sıcak kan dalgasına boğulmuştu yanakları. Buluşmak istiyordu ama yaşanan tuvalet olayından sonra birde üstüne öyle bir mesaj aldığını farkedince hiç gitmek istemiyordu utancından. Her ne kadar da uyumaya çalışsa da uykusunu almış hissediyordu, kendini cesaretlendirmiş Jeon'la buluşucaktı. Güzel olmak istiyordu, üzerindekileri çıkartarak dolabına yönelmişti. Üzerine siyah bir tişört geçirmiş, altına ise siyah bir pantolon geçirmişti. Fazlasıyla sade durduğunu düşündüğü için kırmızı ve siyah renginden oluşan deri ceketini omzuna atıp parfüm sıkıp evden çıktığında karşındaki arabayla şok olmuştu. Arabaya yaslanan, içinde beyaz bir gömlek sadece bir kaç düğmesi ilikliydi. Üzerinde siyah bir ceket, sade bir siyah pantolon. Sade giyinmişti ancak görüntüsüyle onu baştan çıkartıyordu. Taehyung'u gördüğünde göz kırpmıştı. Taehyung Tanrı tarafından sınandığını düşünüyordu, donakalmıştı. Jeon arabanın etrafını dolanmış, kapıyı açmıştı. Taehyung koşarak Jeon'un yanına gitmiş, hızlıca arabaya bindiğinde Jeon'da yerini almıştı. Taehyung sürekli yanındaki adama bakıyor, bakıp kalıyordu. Jeon farkettiğinde önüne dönüp utancından ölüyordu. Mekana geldiklerinde ikisi de arabadan inmiş, yemeklerini yemiş ve ajansa gidiyorlardı ancak Taehyung biraz sarhoştu.

Taehyung
Tanrım sabahtan beri utançlığımdan ölüceğim sanırım, bu adam beni ezip duruyordu. Üzerimde baskısını hissedebiliyordum çok rahatça. Bunları düşünürken birde sesini duymuştum. 'Kim Taehyung.' kesinlikle bu adamın sesine ayrı bir yükseliyordum. Dur Taehyung sırası değil lütfen!
'efendim Bay Jeon.' bana bakmış ve gözleri yüzümde geziniyordu. 'yanaklarınız kızarmış Kim.' o kadar belli oluyor muydu.. 'Alerjim var benim ondan kızarıyordur.' demiş ve bana sanki heykel parçasıymışım gibi dikkatlice bakmaya başlamıştı. 'Alerjiniz nedir Kim?' bende onun baktığı gibi dikkatlice bakmış ve dudağının altındaki beni farketmiştim. Başkasında olsaydı bu kadar yakışmazdı, Tanrı Jeon'u özenerek yaratmıştı resmen. Fısıldayarak 'bilmiyorum ama benin.' Sanırsam dudağına baktığımı farketmiş ve yüzüme yaklaşmışken arabayı durdurmuştu. İstekli bir arzuyla nefesini arabaya bırakırken, 'Kim.' demişti. Gözlerimi kapatmış ve kafam şuan ki durumumuzu algılayamıyordu. 'Jeon.' ama tek bildiğim benim  sarhoş olmamdı. Kollarımı boynuna sarmış, o ise beni kucağına aldığında koltuğu geriye çekmişti. Gülümseyerek Jeon'a bakıyor, oda beni izliyordu.
Baygın gözlerle bakarken, konuşmaya da çalışıyordu.
Parmağımı dudağına değdirmiş, susmasını sağladığımda hâlâ gülümsüyordum. Parmağıma öpücük kondurmuştu, 'hep böyle güler misin?' gözlerimi hala açamamış, açtığımda oda gülümsemeye başlamıştı. 'mutlu olduğumda çok gülerim ben.' kıkırdamaya başlamış, sarhoş olduğumda hep böyle oluyordum. Ancak kıkırdamamı kesen bir şey olmuştu, Jeon dudaklarıma kapanmıştı. Hala durumu algılayamamış, önümdeki dudaklara karşılık veriyordum. Dudaklarımdan ayrılmıştı, 'bugün ajans yok biliyorsun.' sarhoş olduğumdan dolayı başımı Jeon'un omzuna koymuş çoktandır uyuyakalmıştım.

(....)

'jeon dudaklarıma kapanmıştı.' hiç bir şey hatırlamıyordum. En son Bay Jeonlaydım ve bir rüya görmüştüm. Rüyada ise Jeon'la öpüşüyordum, Tanrım cidden işin çığrından çıkmaya başladım. Ve işin aslı ben buraya nasıl geldim? Kafamda bunları geçirirken zil çalmıştı. Hızlıca kapıya gitmiş, açtığımda ise Jimin'i görmüştüm. İçeri girip koltuğa direkt yayılmıştı. Çok aldırmadan yanına gitmiştim ve o konuyu konuşmak istiyordum onunla. 'Jimin seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.' olduğu yerde doğrulmuş, merakla bana bakmaya başlamıştı. Yüzümden de anlamıştı sanırım, bu yüzden ellerimden tutmuştu destek olması için. 'Söyle minik bebeğim, ne takıldı aklına.' Jimin'i gerçekten çok seviyordum, temiz kalpli her konuda rahatlıkla güvenebiliceğim ilk kişiydi. 'Kısaca konudan bahsetmek gerekirse, konu Jeon.' gözlerini kocaman açmış, bu haline gülmemek içinde zor duruyordum. 'Ya ben sürekli Jeon'u düşünüyorum, aklımdan çıkmıyor. Her bir hareketinde resmen eriyip gidiyorum, sen beni biliyorsun bu konuda. Bu adam bütün özgüvenimi yerle bir ediyor. Ve dün beni evimin önünden almaya geldi çok güzel hissettirdi, ama sonra eve geldiğimde bir rüya gördüm.' Jimin heyecanla gülümsemiş, şaşkınlıkla bana bakıyordu. 'Ne gördün, çabuk anlat.' biraz duraksamış utanarak da olsa söylemiştim. 'ya rüya çok gerçekçiydi, Jeon'la öpüşüyorduk. Arabanın içindeydik kucağındaydım ve öpüşüyorduk. Rüya cidden çok gerçekçiydi, görürken böyle dudağımda bir dudak hissettim ama evde de kimse yoktu.' Jimin bana sarılmış ve saçlarımı seviyordu. 'benim salak şapşal çocuğum, sen aşık olmuşsun.' cidden aşık mı olmuştum? Bunu farkedememin sebebi de çok normaldi, çünkü neredeyse aşık olmamıştım. İlişkilerim olmuştu ama kısa sürüyordu, ilgisiz olduğumu söylerlerdi. Jeon'un  hissettirdiği şeyleri onlarda hiç hissetmemiştim. Jiminle biraz daha sohbet etmiş, gitmişti. Ben ise salonun ortasına oturmuş, rüya hakkında düşünüyordum. Bu kadar gerçekçi olması inanılır gibi değildi, sanırım gerçeklik algımı da kaybettim. Sıkıldığım için spora gitmek istemiş, bu yüzden hızlıca hazırlanmış ve arabama binmiştim.

(...)

Cidden çok yorulmuştum, resmen her yerimden su akıyordu. Üzerimdeki kıyafetleri üzerime yapışmış, tüm vücudumun hatları belli oluyordu. Üzerime bir şey almadan yine şok geçiriyordum. Rüyalarıma musallat olan adam tam karşımdaydı, 'Jeon.' beni mi takip ediyordu? Ediyorsa da neden ediyordu? Anlam verememiş, elimdeki kahveden bir yudum almıştım ona bakarak. Sürekli bedenimi süzüyor, etrafa bakıp duruyordu. Eli ise ensesine gidip duruyordu, garipti. 'Kıyafetleriniz yakışmış Kim.' şaşırmış teşekkür edip ordan ayrılmıştım, çünkü çok utanmıştım.

Sonunda yazabildimm🤲
Sizleri seviyorum, özellikle yorum atanlara da teşekkürlerimi iletmek isterim.
Bölümün kısa olduğunun farkındayım, sonraki bölümü elimden geldiğince uzun uzun yapıcağımmm.

il mio modello •tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin