i'm your man / minsung

0.4

kitabın yeni ismini bu yaptım
Oops mu kalsın bu mu emin değilim
sizce?
öneriniz varsa dikkate alırım💖

sonlara doğru hafif bir yakınlaşma var
çok az⚠️

yorummm gelince
bölümler de hop die geliyormuş
öyle duydum🥺💖

***

jisung mesai bittiği an huysuz mafyasının daha da gerilmemesi için hızlıca işlerini bitirip de eve vardığında kapıyı açtığı gibi holde en son görmek isteyeceği şeyi görmüştü.

kan.

telaş yapıp yapmamak arasında kalırken bir elini cebindeki silahının kabzasına yerleştirdi.evinin salonuna fazlasıyla yavaş atıp etrafı kontrol ederek ulaştığında minho'yu koltukta oturuyor halde görmesine rağmen tedbirini bırakmadan gözlerini her bir köşede gezdirdi.

minho ise eve gelen sevgilisinin ilk adımı attığından beri duysa da salonun girişinde duran jisunga başını çevirmedi.

"minho." dedi jisung evde kimsenin olmadığını anlarken. "noldu burda?"

"silahını tutmayı bırakmayacak mısın? evde ben hariç kimse yok güzelim.."

konuştuğu gibi sevgilisine döndüğünde jisung sevgilisinin yüzünün kanlar içinde gördüğü gibi telaşla koltuğa ilerleyip minho'nun çenesini kavradı.

patlamış kaşı ve dudağının yarık kısmından akan kanı yaralarında birikip durmasına rağmen fazlasıyla iyiymiş gibi davranıyordu mafyası...

"noldu sana amınakoyayım?"

fısıldayışı minho'yu güldürürken kıvrılan dudağıyla birlikte acıyla yüzünü buruşturdu.
"bir yere gitmek zorunda kaldım."

"tam olarak düzgün açıkla.naptın?"

jisung sevgilisinin yanına otururken onun üzerindeki kan fazlalığınının nedenini az buz anlarken tekrarladı sorusunu."nasıl bu kadar kan içinde kaldın?"

"söylersem kızacaksın."

büyülttüğü gözleriyle başını hafifçe eğerek şirinlik yapmaya çalışsa da jisung bu numarayı yemeden sevgilisinin kavradığı çenesindeki parmaklarını dudaklarına yöneltti.

minho dudağında yeni kuruyan yarasına yapılan sert baskıyla birlikte acıyla inlediğinde "çetenin yanına gittim deme sakın bana." dedi jisung."seni gebertirim minho."

"tamam demem."

çattığı kaşlarıyla birlikte yüzünü sevgilisinin ellerinden kurtararak başını eğerken mırıldandığı şey jisungun sinirle gözlerini devirmesine neden oldu.

yine de onun bu haline dayanamadan banyoya ilerleyip pansuman malzemelerini alıp minho'nun yanına yerleşti.

başı eğik duran beden jisung'un adımlarının nereye gittiğini ona bakmadan dahi bilirken o söylemeden başını koltuğa yaslayarak hafifçe ona çevirdi yüzünü.

jisung bir şey demeden pamuğa sürdüğü sıvıyla yavaşça kurumuş kanları temizlerken minho da onun güzel yüzünün hem sinirli hem de endişeli duran ifadesini izledi.