-"Cihan "
-"Çok bilmiş küçük hanım? Az önce bana Ilgın sen misin diye soruyordun şimdi Cihan mı oldum? Bence hemen kadar verme iyice bi bak belkide Ilgın benimdir. " Tek kaşımı kaldırıp şaşkın bakışlarımı sürdürmeye devam ettim.
-"Ne diyon ya? Benim saçma esprimi devam ettirmeye çalışıyorsan ettirme bence komik olmuyo. Hem sen ne geziyon burda ya? Okulumu nasıl buldun yakında evime filan da gelirsin. Seziyorum ben sende o tip var. "
-" Bence senin dediklerinde komik değil. Sen kimsinde ben senin evine geleyim. Okulunada gelmedim zaten. Yani senin okuluna gelmedim. Sadece sana ait olduğunu düşündüğün okula... Tabii öyle bir okul varsa. Ilgın için geldim ben. "
-" Evet dün sen parktan gidince Cihan bizimle tanışmak için yanımıza geri geldi. Sana mesaj atmıştım ama cevap vermedin heralde görmedin. Bugünde Cihan telefonumu kendisinin kırdığını düşünüp bana yeni bir telefon almış onu getirdi. Bi de şey... Imm... "
Bi de ney? Ben eve gelirken bunlar oturmuş Cihanla tanıştılar mı yani? Yuhh artık. Mesajı nasıl görmedim ben ya. Birde telefonu kendisinin kırdığını düşünmüşmüşmüş...
-"Telefonu kendi kırdı zaten Ilgın. " Elinde markalı bir poşet vardı. Büyük ihtimalle telefondu.
-"Tamam Buğlem her neyse işte... Sana da yeniden teşekkür ederim Cihan. Bu telefon kırılan telefonumdan daha üst model. Gerek yoktu ama yinede çok kibarsın. "
-" Sadece hatamı telafi ettim. Bir daha üstümden dozer geçmemesi dileğiyle... Numaramı telefona kaydettim Ilgın. Kendine iyi bak ben sınıfa gitsem iyi olacak. "
Sensin dozer... Dozer çocuğu... Allah' ın dozeri... Bir dakika bir dakika en son ne dediydi o?
-" Sınıf mı? "
-" Ah evet Buğlem. Cihan bu okula kaydını aldırdı. Ve bomba haberi veriyorum sıkı dur! "
-" Yalvarıyorum aynı sınıfta olduğumuzu söyleme lütfen Ilgın lütfen... Bunu kaldıramam bak ben bi adet kalp var. "
-" Maalesef ki diğer sınıflar dolu olduğu için sizin sınıftayım çok bilmiş küçük hanım. Ama merak etme sınıfta yüzünü göremeyeceğim bir yere oturcam. " demesiyle elimi yumruk yapıp duvara vurdum. Hızlı vurmadım tabii. Dışarıdan hızlı vurulmuş gibi gözükebilir ama acımadı sonuçta. Elim elim canım elim...
-" Lanet olsun! Okulu bırakıyom ben ya. Yarın bir gün işsiz kalırsam sırf bu çocuk yüzünden haberiniz olsun. " Cihan pis pis sırıtırken Ilgın kolumdan tutup sürüklemeye başladı.
-"Tamam knka ben sana iş bulurum merak etme. Kaldırım mühendislerinin maaşına zam gelmiş. " Bu kıza bu çocuğun yanında noluyo anlamadım. Benimle böyle konuşmalar falan filan...intermilan...
-" Al işte kendini komik sanan Buğlem. Düdük makarnasının yanında niye rezil ediyon sen beni? Hiç yakıştıramadım sana. Bunun hesabını sonra sorcam geç sınıfa hadi. "
-"Ya demesene öyle. Ne rezil etmesi kanka ya? Çocuk kibarlık yapmış telefon almış. Bi dakika ya da bi saniye... Neyyy? Düdük makarnası mı? "
Sınıfın kapısını açtığımda ikimizde aynı anda girmeye çalışınca kendimizi yerde bulmamız bir oldu demicem. Tabiki de normal bir şekilde girebildik. Hatta üçüncü kişi içinde yer vardı.
-" Ne düdük makarnası ya acıktın mı naptın Ilgıncım? "
-" Az önce sen Cihan' a düdük makarnası dedin konuyu değiştirme. "
-" Kim ne demiş ya? Makarnaya beddua etmiş gibi hissediyom kendimi. Ondan olsa olsa hoşaf olur. " Ney hoşaf mı? Ne diyom ya ben. Heralde konuştukça batıyom.