Cara: Sen dünyada gördüğüm en bencil insansın
Cara:Sırf takımın kazansın diye hakeme oynadın
Cara: Bu kadar hırs insanı öldürür derler
Cara: O günü bekliyor olacağım seni pislik
Sabah kahvaltıda babam bu akşam için takımdakilerle yemeğe gideceğimizi söylemişti. Mecburen bende katılacaktım.
Yapacak bişeyim yoktu genel olarak o yüzden tüm gün evdeydim akşam üzerine doğru da hazırlanmaya başlamıştım.
Evden çıktığımızda ise anneme fotoğrafımı çektirip instagram da paylaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@cararias: 🖤
@frenkiedeyong, @marcoasensio ve 87 bin kişi bu gönderiyi beğendi.
İçeriye girdiğimizde neredeyse takımdan herkes gelmişti ve restoran bizim için kapatılmıştı. Kimi eşleriyle gelmiş kimi de yalnız gelmişti ancak dışarıdan bakan herhangi biri ordu sanabilirdi.
Herkesle selamlaşıp bize gösterilen yerlere oturduğumuzda sanki birkaç gün önce nefret mesajları atmamışım gibi Ronaldo ile karşılıklı denk gelmiştik.
Belli bir süre geçtiğinde herkes siparişini vermiş ve kendi halinde takılmaya başlamıştı. Ramos'un eşi samimiyet kurmak istediğinden ötürü bana seslenmişti.
Pilar "Cara neler yapıyorsun?" dediğinde meraklı birkaç kişi daha bize dönmüştü. Ben de sorusunun havada kalmaması için "Mimarlık okudum ama çalışmıyorum." dediğimde hafifçe gülümsemişti ve "Gez ve hayatını yaşa kızım daha çok gençsin." dediğinde bende ona aynı samimiyetle gülümsemiştim.
İnsanlara çabucak ısınan biri değildim şuan da Pilar'a karşı da böyle hissediyordum ama ilerleyen vakitte ısınacağımın garantisini bile verirdim.
Pilar " Yaşını sormamda bir sakınca var mı?" dediğinde "25" demiş ve onun bakışlarının birine kaydığını fark etmiştim. Baktığı kişiye baktığımda Asensio'dan başkası değildi.
Anladığım üzere ikisinin arasında benim hakkımda bir konuşma geçmişti ama bunu umursamayarak gelen yemeğimin keyfini çıkarmaya başladım.
Bacağıma değen kumaşla irkilip karşıma baktığımda Ronaldo'nun olduğunu anlamak zor olmamıştı. Bana hafifçe gülmüş ve bende bacaklarımı biraz daha kendime çekmiştim.
Şuan da bu ekiple yemek yiyor olmak yeterince kötü bir de onlarla samimi hale gelmek istemiyordum.
Yemekler yenmiş ve yavaştan herkes kalktığında Pilar yeniden bana bir soru yöneltmişti.
"Cara buradan sonra biraz takılacağız bizimkilerle katılmak ister misin?" dediğinde tam hayır diyecektim ki babam "Ah bu onun içinde çok iyi olur katılacağından eminim." demiş ve bana seçenek bırakmamıştı. Bende sadece "Olur." demekle yetinmiş ve onlarla birlikte bar tarzı bir yere geçmiştim.
Masa içkilerle dolduğunda herkes kafasına göre takılmaya da başlamıştı. Bende öyleydim.
O sırada telefonuma deli gibi mesaj gelmeye başlamıştı. Telefonumu çıkarıp baktığımda tabi ki Frenkie'ydi.
