-minho'dan-
Dedi ve bana sıkıca sarıldı.aslınfa böyle şeyleri sevmem ama jis yapınca hoşuma gidiyordu acaba ben onunla neden seviştim? Ah doğru sertliğim yüzünden. Ama sevişmek zorunda değildim. Bu ani olan bir azgınlık mıydı? Yoksa aşk mı? Kafam da deli sorular...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aslında ona karşı birşey hissetmediğimi düşünüyorum arkadaşım olarak görüyorum.
Saçma ama bilmiyorum.
"Jis"
"Efendim min"
"Arkadaş kalalım"
"N-n-e-ne?!?!"
"Duydun"
"Beni sikip kenara mı atıyorsun cidden"
"Sana sonra anlatırım
"Şimdi anlat"
"Sonra anlatırım dedim"
"Bende şimdi dedim"
"KES SESİNİ! LAFTAN ANLA BE BABAN SENİ BOŞUNA DÖVMEMİŞ!!"
Dediğim cümleyle gözleri doldu ve ayağa kalktı
-jisung'dan-
Dediği ile kahroldum gözlerimin dolduğunu hissettim ve ayağa kalktım söylediği şeyler beynimde yankılanıyordu.
KES SESİNİ LAFTAN ANLA BE BABAN SENİ BOŞUNA DÖVMEMİŞ.
KES SESİNİ LAFTAN ANLA BE BABAN.
KES SESİNİ LAFTAN ANLA.
KES SESİNİ
KES...
Ayağa kalktım ve kapıya doğru koştum kapıyı açıp dışarıya çıktım ağlayarak oradan ayrıldım o ise gidişimi izledi...
Aptal kafam aptal kafam neden gidip elin adamı ile sevişiyorsun ki.
Hemen bir bank bulup oturdum o evden baya uzaklaşmıştım yani ben öyle düşünüyordum.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum çünkü ben bunu hak etmedim.
Yarım saat boyunca ağladım hiç duraksamadan.
Ama arkandan hissettiğim el ile irkildim.
"Merhaba"
"S-s-selam"
"iyi misin?"
"Şey... Ben iyiyim"
"Benimle gelmek ister misin?"
"Peki"
"Kalk bakalım"
Dedi ve ayağa kalktım çok tatlı bir çocuktu saçları uzun aynı civcive benziyordu çok güzeldi benden bile güzel...
"Şey senin adın ne?"
"Ben Lee-Felix"
"L-l-Lee mi?"
"Noldu tanıdık mı geldi?"
"Beni siktir eden sevgilimin soy ismi"
"Adı neydi acaba"
"Lee-Minho..."
"Şey o benim abim..."
"abin mi?!?"
"Merak etme ayrı yaşıyoruz"
"Karşılaşmak istemiyorum onunla"
"Karşılaşmazsın ama neden"
"Eve gidince anlatırım"
"Pekii"
Ve o beni evine götürdü evde uzun boylu siyah saçlı bir çocuk vardı o da yakışıklıydı.
"Felix bu çocuk kim"
"Sevgilim"
"Çok yakışıyorsunuz"
"Teşekkür ederim"
"Felix getirdiğin kişi kim"
"Arkadaşım"
"Adı ne"
"Ben jisung"
"Tanıştığıma memnun oldum bende hwang hyunjin"
"Rahatsızlık verdim gibi"
"Yok yok"
"Peki"
"Jisung anlatsana abimle yaşadıklarını"
"şimdi ben bara gitmiştim ve onu yan masada gördüm çok yakışıklı görünüyordu ve garaondan onu yanıma çağırmasını istedim ama o da demiş ki çok meraklıysa kucağımın boş olduğunu söyleyin demiş ve garson bunu söyledi ve minho'nun yanına ben gittim yanına oturdum o da hadi dedi bende anlamaz gözlerle ona baktım kucağıma otur dedi bende oturdum telefonumu cebimden çıkarmak için biraz kıpırdandım ve birşey batmaya başladı ben çek ayağını acıtıyor dedim falan o da benim ayağım değil dedi ondan sonra eve geçtik ben karanlıktan korkuyorum ama gözümü göz bandı ile kapattı ondan sonra anlarsın ya işte öyle sonra ben ona yaşadıklarımı anlattım falan biraz babamdan azar yemişti baya büyük azar bağırmıştı falan neyse minho biz o şeyleri yaptıktan sonra arkadaş kalalım dedi nedenini de sonra anlatırım dedi bende inatçıyım o yüzden şimdi söyle falan dedim o da dediki kes sesini laftan anla be baban seni boşuna dövmemiş dedi ve ordan ağlayarak çıktım şuan burdayım"
"Ama kurtuldun şuan"
"Evet senin sayende"
"ah neyse sana oda ayarliyim"
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim"
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Selemeler
Hehehe kaos🥵🥵
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bar/minsung
Short Story"yan masadaki beyefendiyi masama buyur ettiğimi iletin" "Çok meraklıysa kucağımın boş olduğunu söyleyin"
