Yoruldum |Minsung

5-

Minho'nun ağzından*

Jisung ile tanismamdan 1 hafta geçmişti...ama ben onun hakkında hiç birşey bilmiyorum,tek bildiklerim,ailesi ile arası,ismi,soyismi ve resimle ilgilenmesi

Okula gitmek için hazırlandım
Jisung yine sırasında resim çiziyordu

"GUNAYDIN JISUNGG"
Jisung acele ile resmini çantasına koydu

"Ne oldu jisung niye çantana koydun"

"Ah,daha bitirmedim bitirince görürsün"

"Peki"

Hoca gelmişti ilk ders resimdi

"Günaydın çocuklar bir açıklama yapacağım"

Jisung'un gözünden*

Sınıf pür dikkat hocayı dinliyordu

"Arkadaşınız jisung seçmeleri kazandı ve resim yarışmasına seçildi"

Sınıf alkışlamaya başladı,siktir anksiyetem tutuyor

Minho bana bakıyordu birşeylerin ters olduğunu anlamış gibiydi

"Hocam Jisung biraz rahatsız da lavaboya gidebilir miyiz"

"Peki,sormaniza bile gerek yok"

Minho elimi tutup beni lavaboya sürüklemişti

"Elini yüzünü yıka"

(Minho'nun gözünden)

Jisung'u izlemeye başladım,yanağından bir damla yaş süzüldü
Hemen yanına gidip kafasını kaldırdım

"Niye ağlıyorsun"

"Özür dilerim"

"Ne"

"Sadece sana yük oluyorum özür dilerim"

"Hayır Jisu-"

"Inkar edeceğini biliyorum ama kendine göre herkes hakli"

Birşey demedim

"Sınıfa gidebiliriz"

Kapıya kadar yürüdük

"Jisung iyisin değil mi"

"Evet evet girelim"

"Peki"

Kapıyı açtım jisung'u önden geçirdim arkasindan ben geldim

"Yerinize geçebilirsiniz çocuklar"

"Teşekkürler hocam"

Yerimize geçtik dersi dinliyorduk

Son derse kadar teneffuse bile çıkmadık

~~~~Okul bitisi~~~~

Tam çantamı aldım çıkacakken

"Lee Minho odama geliyorsun"

Babamın sesini duyana kadar

Babamın okul müdürü olmasını ilkokulda çok güzel bişey sanarsın ama şuan tamamen farklı o adam yüzünden okulda bile rahat olamıyordum

"Ne var baba"

"Sen son sınavından kaç aldın"

"92 baba yeterince iyi"

"Hah!Birde cevap veriyorsun ben sana 98 den aşagı not almayacaksın demedim mi!"

"Baba çalışamadım ki"

"O cocuk yüzünden tabi değil mi"

"Onun bir sucu yok"

"Ooo birde başımıza gay ciktin!Aferin sana"

"Baba bunu daha önce konustuk"

"Sus artık orda ölmesi gereken sendin ablan değil"

Biliyorum ilk defa haklıydı bu adam

"Allah kahretsin ki haklisin baba"

"Defol şimdi"

Hiç birşey demeden odadan çıktım
Gözyaşlarına boğuldum haklıydı orda ölmesi gereken bendim

"Yaniliyorsun"

"Abla?"

"Ben senin için öldüm ama sen benim için yaşamayacaksın öyle mi?"

"Abla öyle deme lütfen"

"Bu sefer iyi bir azarı hakkettin minho"

_____________________________
(Yunanın gözünden)

Tabikide Minho'ya kızgın değilim ama onun modu düşmezse jisung onunla nasıl kalıp motive edecekti?

Biraz süzülüdüm okul kapısının önüne geldim jisung Minho'yu bekliyordu
Arkasına geçip konuştum

"Minho ağlıyor"

Ani seslenişim ile yerinden sıçramıştı

"Ne"

"Kocan diyorum hüngür hüngür ağlıyor"

Jisung yutkunup sadece bana baktı

"Hadi git onu teselli et"

"Ama neden agliyo-"

"O gün benim yerine kendisi olse daha iyi olacağını düşünüyor"

Jisung'un sızlamış yüreğini hissediyordum sırıtıp göz önünden kayboldum

______________________________
(Jisung'un gozunden)

Yavaşça okula doğru yol aldım.Minho binada değildi arkada olabilir ihtimali ile arka bahçeye yürüdüm bir ağacın gövdesine dayanmış uyuyordu

Onu incelemek istedim ve yanına çöktüm

Elleri kedi çizikleri ile doluydu,saçları gözlerinin önüne düşüyordu,dudakları kıpkırmızıydı

Yunanın dedikleri kafamda dolaşıyordu ağlamaktan göz altlarının şiştiğini gördüm

Bu kadar hevesli bir adam neden şu adam yüzünden paramparca

Orda ölmesi gerekmezdi yunaninda onuda

Keşke biraz sevgi görerek büyümüş olsaydimda sevgi ne demek bilip Minho'ya gösterebilseydim

Ben bunları düşünürken baktigim dudağın kenarı yukarı doğru kırılmıştı

"Daha ne kadar uyuyor takliti yapmam gerek jisung~ie?"