İnşallah bölümü beğenirsiniz!Eğer beğenirseniz oy ve yorum yapmayi unutmayin!
okurken dinleyebileceğiniz şarkılar;
Yedinci Ev-Anlat Ona
Bilmiyorum kaçinci haftadaydim.Ama hatirliyorum bir görevim var ve o çocuğu bulmak zorundayim hayatimi mahveden o çocuk ah düşünmesi bile kötü.Dişlerimi sıktım bütün anilarim gözümün önünden geçti lanet olsun lanet olsun neden ben neden bir aile için benim ailem için kuzenim için kuzenim için...
Ne halde hiçbir fikrim yok ama onun için... çalı kırılma sesiyle etrafa bakindim.Çıkmaz sokaktaydim ah bir duvar neden anlamli sözler yazmiyim demi elime siyah boyayi aldim ve yazmaya başladim.Her şey neden bana geliyor neden ki yazmayi birakip bir adim geri attim bir adim daha ve bir adim daha yaziya baktim.
"Gerçekler acıdır tatlı değildir..."
~Işıl~
Güldüm ama burukça hayatimi mahveden adam o adam neden benim hayatimi seçmişti yavaş yavaş eve doğru yürümeye başladım derin bir nefes aldim beynimin içi hep kandı,silahtı,geçmişti geçmiş...beni parçalara ayıran geçmişim lanet olasica hayatim her şeyim bana düşmandi bir babam bir annem bir ablam bir kardeşim ve hiç yüzünü görmediğim acılar içinde olan bir abimin küçüklüğü.Ablam Gece o benim için her şeydi kardeşim,Enes o tek bana yalan söylemeyen,annem nur yüzlü adi gibi sonbahar Eylülüm dü.Babam anneme aci çektiren işkence edip onu boşayan babam Sadik Karaca o lanet adi ve lanet soy ismi ve.Hiç tanişamadiğim abim Burak... yıllarca onu aradım yıllarca her şeyi denedim ama onu bulamadım.Son olarak Işıl Karaca evet o lanet adamın soy adinı taşıyordum 20 yaşinda genç bir kızım annemi,ablami,kardeşimi saklayan ben babam onlari öldüğünü düşünüyor ama yanılıyor ben onun tek kızıyım beni pis mafya işlerine sürüklemesinin nedeni de geçmişim beni tehditlere sürüklüyor ve ben o teklifleri reddedince işkencelere başvuruyor mesalela kızgın demir,zincir,bıçak ve son olarak korkum o lanet olasica adam...babamin üvey oğlu Cem beni tacize zorlayan o üvey abim ben bu hayatin amına koyayım.Her şey neden bu kadar kötü telofonumun çalma sesi ile irkildim "0567 56..." bilinmeyen?Oflayarak telofonu açtım.
"Alo kimsiniz" diye sordum telofondan tıkırdama sesleri geldi.Gözlerim açildi ve tekrara soru sordum "alo siz kimsiniz?orda biri varmi alo!" dediğim sirada arkamdan biri beni tuttu telofon elimden kayarak aşaği düştü o sirada içimi büyük bir korku sardi bedenim uyuşmaya başladi adam ağzimi tuttu ve geriye sarsıldım.Bilincim kapanmadan önce taze hindistan cevizi kokusu aldim.Hindistan cevizi kokusu ile bilincimin kapanmasi bir oldu.
***
Neler oluyor?ben nerdeyim!burasi neresi?neden burdayim?diye geçirdiğim aklimdaki sorular.Neler oluyor elim niye bağli benim of ben nasıl çıkıcam diye düşünken bir adamin bana geldiğini gördüm siyah saçlar ve yeşil gözler neden ablama benziyor bu ama gözleri hariç.Üstünde ince siyah gömlek altında bacaklarini saran kadife pantolon gömleğin üzerinde ise siyah cüppe beyaz teni bembeyaz hemde bembeyaz arkamda bir an adam belirdi ve şöyle dedi aynen şöyle "Furkan beyi kim getirdi.Kıza zarar gelmemesi gerek" diye söylendi ne yapacakti bana ne istiyordu benden diye düşünürken karşima dikildi.Güldüm bana bir şey yapamazdi yapsa yapsa iki sıcak demir,silah,bıçak ve işkence hiç birinden korkum yoktu akli sira korkutcakti tam bunlari düşünürken o çocuk girdi.Onur İnanç baş düşmanim hayatimi mahveden o çocuk şimdi yüzsüz bir şekilde karşimda duruyordu kaşlarimi çattim ve ayağa kalmak için zorlandim ama arkamdaki lanet adam beni tuttu ve yerime oturttu.O,çocuk,ONUR,lanet çocuk,zorba,kahrolası ve en son olarak kuzenimi vuran o çocuk adam olmuş karşimda duruyordu ona bakarak gür bir sesle "Ne istiyorsun lanet adam!Kuzenimi vurdun beni intihara sürükledin!Senin yüzünden tacize uğradim!Şimdi adam olmuş karşima dikiliyorsun!" diye bağirdim.Bunu duyan karşimdaki adam yanima geeçti yeşil gözlerinde şaşkınlık akıyordu.Sinirle ayaği kalktim ve Onur'un karşisina dikildim hindistan cevizi kokusu beni kaçiran o muydu kaşlarımı çattim ve iki bacağinin arasina tekme attim.Yavaşça yere eğildi ve fırsat bularak ona bir tekme daha attim yeri boyladi.Tam bir tane daha atacakken adamlar yine oturmami sağladi.Furkan beycik denilen adam bana dönerek "sakin ol.Sana bişi sorucaz ve birakicaz o kadar."dediğinde ona 'dinliyorum' bakışı attım.Yoksa onun gözlerini oyup zeytin gibi yiyecektim.Derin bir nefes alip karşima diz çöktü aynı hizada durmamizi sağladi.Sopsoğuk bedeni titredi "ne istiyorsun benden furkan?" dedim.Acimasizdim ben niye burdaydim.Ha siktir annem ablam kardeşim ne yapiıyorlardi.Lanet olsun gözlerim dehşetle açildi Furkan'a döndüm "Beni çabuk bırak!Ailem ölücek bırak beni lütfen..." dedim ayağa kalkarak.Ama geri diz çöktüm annem hayir lanet olsun lanet olsun dişlerimi sıktım gözümdeki yaş süzdü süzdü yanağimdan süzdü.Babam... hayir onlari kaybedemem lütfen dedim içimden sayiklayarak.Ayaği firladim ipleri sıkarak çözdüm ellerime baktim ve öyle bi hızla koştum ki adamlar arkamdan baka kaldilar acele et çabuk ol hızlıı...Ev benim evimin anahtari alarak kapiyi açtim.Anne ölme abla ölme kardeşim ölme abimi bulamadim ama o adami buldum ben eve hızlıca girdim her şey yerindeydi ve şaşkınlıkla bana bakan ablama döndüm."Abla.." ablam koşarak yanima geldi kapiyi kapattim ve ona sıkıca sarıldım "lütfen gitme abim gibi sende gitme annemde gitmesin Enes de gitmesin...Lütfen beni bırakmayın." dedim ve hıçkırarak ağladim onlar giderse ben nasıl yaşayacaktim ablam derin bir nefes aldi ve benden ayrilip çenemi tuttu ve ona bakmami sağladi."Biz her zaman burdayız Işıl am... gözüne ne oldu senin annem merak etti yine ne yaptin?" diye sordu.Bu safer yine dişardaydim dersem ölürdüm "abla bir adam gördüm sana benziyordu siyah saçlari ve yeşil gözleri vardı ama senin gözlerin mavi..." dediğim sırada ablam telaşla "Ne!Yine mi Işıl yine mi anneme ne diceksin sen?" dedi.Ablam alışıktı kaçirılıp,kaçmama ofladığım sırada araba sesi duydum ablama şaşkın ve korku içindeki gözlerimle baktim ve "Çabuk!Saklanin annemi ve Enesi al abla acil" diyerek eline silah verdim ama artık çok geçti Enes ve annem yanımıza geldi Enese silahı uzattım ve kapıyı açtım.Furkan bey karşıma çıktı ardından baş düşmanım Onur çıktı.Sinirle silahı Onura döndürdüm elim tetikdeydi.Furkan bey "Gece..." diyerek ablama döndü ablam şaşkın bir şekilde adama döndü ve dudaklari aralandı "abi...Sen misin?" diyerek kekeledi ablamin önüne geçtim ve adamları gösterdim "evimden çıkın defolup gidin çabuk!" diya bağırdım.Annem şok geçirmiş bir ses ile "oğlum Burak" Enes ile şaşkın bir şekilde onlari izledik Enes "abla dikkat et!Abla" dediği sirada adamlardan biri silahımı alıp silahı şakağıma dayadı.Şaka demi şaka annem ve ablam şaka yapıyor.Furkan'a döndüm gerçektende benziyordu hemen annemgile döndüm Enes yanıma adım atarken adam silahı başıma daha sert dayadı ve "Sakın yaklaşayım deme!" diye bağırdı Enes'e dönerek adamı doğruladım yine Furkan'a döndüm gerçekten abim miydi?O sirada Onur kardeşime yaklaşmaya çalışınca arkadaki adamın diz kapağının arkasına bıçağı geçirdim ve adam sızlanınca silahı aldım ve Enes'e annemi götürmesini işaret ettim evet anlamında başını salladı ablamı arkama alarak onlara döndüm."Ne istiyorsunuz?!" sesim uyarıcı çıkmıştı ablam birden irkildi.Ablama döndüm gözlerinin içi korku ile kaplıydı.Sanki geçmişe gitmiş bir sıfatı vardı ürkütücü görünüyordu.Onur "adamlarımızı öldürmekten vaz geçmelisin çünkü adamlarimiz kalmicak bu gidişle!" dediğinde ona döndüm dalgalı saçlarını göstererek "yolarım o saçlarını sonrada roka gibi yerim roka kafa!" dedim.Enes duymuş olcak ki "kimin ablasi be!Yürü be kızım ben arkandayim!" dedi güldüm ama şu an sirasi değildi dedim ve birden Onurun arkasinda Kaan belirdi.Kaan Yağmurun abisiydi bi ara ablama fena yanikti halada seviyor ve çok belli ediyor.Benim salak ablamda fark etmiyordu.Her neyse onlar burda mıydı ha siktir bir ana herkes yerinden çıktı Ada,Yağmur,Ecrin and kuzenlerim Erhan,Emir,Osman niye geldiniz ki?Offf Osman elindeki biçaği çevirerek "oyun var ve biz burda değiliz öyle mi?" bi dk Erhan hastaneden çıktı mı diye düşünürken Ada adamlardan birine yumruk attı.Erhan "kimin sevgilisi be!" diye barınca Ada utanç içinde Erhana döndü ve kaşlarını çattı "yaaa!Salak misin Işılın dilinden düşemiyecem ya!Offf" haklıydı dilimden düşemezdi artik ve bana sert bir bakiş atti "Işıl bunu anlatırsan fena bozuşuruz!" dediğinde ağzima fermuar attim.Kaan Onurun arkadan sıkıca tutup ellerini tuttu.Onur Kaan dan kurtulup yanıma gelince beni tutmaya çalıştı ama başaramadi.Hey Furkan beycik nerdeydi.Kaçmiş ötlek.Erhan Onur'u yanimda görmüş olacak ki "Lan sendemi burdasin şerefsiz!Ebeni sikcem Onurcuk" diye bağırdı.Koşarak yanımıza geldi ve Onurun suratina yumruğu geçirdi.Onur sarsıldı ama düşmedi.Tam Erhan'a vuracakken Erhanın önüne geçtim ve yumruk attım.Ama o kadar sağlam ki yıkılmadı bile ama elim acıdı.Bunları uzaktan izleyen ablam koşarak Erhan'ın yanına geçti.Onu dişlerine kadar kontrol edip yanına çekti.Onurla tek kalınca Onur kaş göz yaptı.Anlamadım ama arkamdan biri tuttu.Bıçağım ve silahım gittiği için çırpındım Osman koşarak yanımıza gelmeye çalıştı ama başaramadı.O sırada adam beni omuzuna alarak arabaya koştu.Kaan şaşkın bir şekilde bana bakıyordu herkes koşmaya çalıştı ama adamlar onları oyaladı.Enes gülümseyerek yanımıza geldi ama beni görünce yüzü düştü.Birden koşmaya çalıştı ama adam onu tuttu Erhan ve ablam felç geçirmiş bir şekilde beni izliyordu.Erhan birden bağırarak yanıma koşmaya çalıştı başaramadi.Çiğliklar beynimin içinde yankılandı.Birden arabanın içinde buldum kendimi beni taşiyan adam ayaklarımı ve ellerimi iple bağladı.Onur karşımdaki koltuğa oturdu ve önümdeki adama 'arabayı sür' işareti yaptı.Adam kafasini sallayıp arabadan indi ve sürücü koltuğuna geçti araba hareket etmeden önce Erhan'ın "Işıl!" diye bağrışını duydum.arkamı döndüm adamlar tek tek yerdeydi.Ada ağlıyordu diz çökmüş elleri saçlarındaydı.Yağmur ve Ecrinde ağlıyorladı ama Adayı sakinleştiriyorlardı Adanın çığlıkları kulağima doldu.Enese baktim Erhanla beraber diz çökmüş onu sakinleltirmeye çalışıyordu Emir ve Osman ablamı içeri götürdüler ama son dakika çığlığı kulağima doldu.Gözlerim doldu her yer bulanıklaştı ve birden viraj dönerek gözden kayboldular.Onur çenemi tutarak yüzüne döndürdü.Keyifle güldü ve bir tane beyaz viski çıkardı eski bir beyaz viskiydi.Küçük desenli ağzi altin sarisi bir bardak alarak içine beyaz viski koydu bana döndü.Güldü gülüşü babama benziyordu.Tiksintiyle yüzümü buruşturdum."Viski içer misin?" diye sordu.Burukça güldüm "hem kaçiriyor hem de viski içip 'içer misin?' diye soruyo yüzsüzlükte son nokta." diye çıkıştım.Tam bişey diyecekken araba durdu.Yürü be kızım 1-0.Birden arabadan indi ve adama beni almasını söyledi.Adam yanıma gelerek ayağımdaki ipi çözdü ve omuzlarimdan tutarak yürümemi sağladi.Garaja girdik.Tanimadığım bir çok insan vardı ha tabi Furkan'ı tanıyordum.Adam tanımadığım insanların yanına yürüyerek bir sandalyeye oturttu.Ayaklarımı bağladı ve geriye çekildi.Mavi gözlü kahverengi saçlı bir adam "bu mu?" diye sordu Furkan'a.Furkanın yanındaki iri,siyah saçlı ve kahverengi adam gülümsedi.Diğer iki kıza baktim.Sarı saçli ve yeşil gözlü çilli gözlüklü bir kız vardı.Onun yanında kahverengi saçli,koyu kahverengi gözü ve uzun kirpikleri ile bir şeyler anlamaya çalışıyordu.Furkan bana doğru geldi ve tam önümde durdu."Adin ve soyadin ne?" diye sordu cevap vermedim daha sert bir şekilde "adin ve soyadin ne!" dedi yine cevap vermedim bu sefer bağirarak "adin ve soyadin!" dedi beni korkutacağini mi saniyordu.Sustum bir şey demedim tekrar soracağı sırada "Işıl Karaca.Üvey abisi tarafından bir çok kez ististara sürüklenen.Babasi tarafından işkenceler gören.Ablasini,kardeşini ve son olarak annesini saklayan bir kızım" dediğimde herkesin gözü benim üzerimdeydi.Furkan derin bir nefes alarak "gerçek adin?" diye sordu ona korku dolu gözlerle baktım nerden biliyordu?İlk defa içimi o kadar korku doluydu.Korktum o günkü gibi korktum...7 yaşindaki çocukluğumla beraber korktum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARIN ALTİNDA
RandomNe diyeceğimi bimiyordum.Şuan kaosun içinde bir mal gibi gelinlikle Anıl'ın yanında dikiliyordum.Herkes heyecanla ne cevap vereceğimi düşünürken benim aklımda sadece iki kelime dönüyordu... Evet...Hayır...Evet...Hayir Ne diyeceğim.Eğer evet dersem ö...