İnşallah bölümü beğenirsiniz!Eğer beğenirseniz oy ve yorum yapmayi unutmayin!
okurken dinleyeceğiniz şarkı önerileri;
No.1/Melek Mosso-Yarım kalan sigara
Tık sesi geldi.Korkuyla pencereye döndüm hiç kimse yoktu...Hızlıca telefonumu anahtarımı ve çantamı alarak odadan çıktım.Beni gören Enes yanıma koşarak ahtopot gibi sarıldı.Karşılık vererek sırtını okşadım.Karnıma sancı saplanmasıyla inledim.Herkesin bakışı bana döndü ve Enes benden ayrılarak yere çökmemi sağlayıp benle birlikte yere çöktü.
"Abla iyi misin!Birşeyin var mı?!" dediğinde hızlıca ağzını kapattim.Doktorların duymasını istemiyordum.
"Bir şeyim yok" diyerek geçiştirdim ama acıyordu.
"Var"
"Yok"
"Var"
"Yok"
"Var"
"Yok dediysem yoktur!Laf dinle çocuk" diye bağırdım.Annem yanıma koşarak elimi,yüzümü ve dişlerime kadar inceledi.Beni bağrına basarak "kuzum benim!" dediğinde gözlerimi devirdim.Neden bu kadar ciddiye aldılar yahu!Gören öldüm sanacak.Annemden uzaklaşarak yüzümü buruşturup "yahu bunda ne var ilk vuruluşun değil ya!Hem canım acımıyo önncekilerr hafifti ama bu az da olsa acıyo" dediğimde Emir devam ettirdi."Kızım bu dört oldu!Üçüncüde beş hafta komada kalan kız söylüyo birde!Hafifmiş." dediğinde ayağı kalktım.Crop'u görmüş olacaklarki erkeklerin dördü de kaşlarımı çatılmış bir şekilde 'bu üstündeki ne?' bakışı atıyordu.Kendimi tutamadan kahkaha koyuverdim.Çok tatlı görünüyorlardı.Erhan yanıma gelince ne yaptıklarını anladığım şeyle çıkış kapısına doğru koştum.Peşimden koşuyolardı nefesim kesilince durdum.Osman sol kolumu,Erhan sağ kolumu ve Enes bacaklarımı tuttu.Emir ise üzerinde duran Lushen y2k yıldırım desenli ceketni çıkarıp üstüme geçirdi.
sonra kafasında duran siyah şapkayıda kafama geçirerek beni kucakladığı gibi arabanın yolunu tuttu.Çırpınarak bağirdim."Gitmek istediğin 3391 kilometre filmine götürürüm yeterki sus!" diye bağrınca ağzıma kilit attım.Kitabi çok güzeldi ve kitap kurdu olduğum için filmini çıkmasını beklemiştim.Karantinayıda çıkarsınlar başka bir şey istemem.Arabanı kapısını açan Ada'ya sert bir şekilde baktim.Burda kankisi ölüyordu o zalimlere yardım ediyordu walalemiley.Arabaya binerek kollarımı öne bağladım.teker teker arabaya bindiler.Onları umursamayarak telefoumu elime aldim.Oktay mesaj atmıştı!Allahım bu çocuk benim kardeşim olmalıydı.Tam mesajı açacakken biri telefonumu tutup elimden aldı.Alan kişiye kaşlarımı çatık bir şekilde baktım.Kıskandı köpek herhalde.Kim olacakki Enes aldı.Telefonu alıp bir yerlere girdi ve kaşları ani bir şekilde çatıldı."Oktay kim lan!" diye bağrınca elinden telofonu alip çebime soktum."Sanane!Belki sevgilim belki kayıp kardeşim." diyince onlarla konuştuğumu anlayıp hepsine bağırdım."Hepiniz hainsiniz hiç benle muhattap olmayı helede sen!" diyerek Adayı gösterdim ve devam ettim."Hain...bir kişi kankişini satar mı hiç?Gidiyimde Dylan O'Brien in yorumumu begenğidini Ecrin ve Yağmur a göstereyim!Ve benlede muhattap olmayın." diyerek arabanın en boş köşesine geçip boynuma geçirdiğim beyaz JBL kulaklığını kafama geçirdim.Spotify'a girerek 'sıcak şarap/Batuhan Kordel' in şarkısı gözüme çarpınca açtım.Dinkerken şarkı sözü kafamda canlandı 'ahh o güzel gözlerin...' defalarca bu sözü söyledim hem de defalarca...
***
Uyandığımda evimdeydim.Evim olmayan evimdeydim.Babamın evi...Beni sürekli kendi pis işlerine sokan ve bana işkenceler eden adam.Onu gördükçe tüylerim diken diken oluyor,Kanım çekiliyordu.Ve şimdi odamda oturmuş pencereden dışarı bakıyordum.Kar tanecikleri pencereye vurururken nedense huzur vardı içimde...Günlüğüm geldi birden aklıma koşarak çalışma masama doğru ilerledim ve bir tane sayfa gözüme çarptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARIN ALTİNDA
De TodoNe diyeceğimi bimiyordum.Şuan kaosun içinde bir mal gibi gelinlikle Anıl'ın yanında dikiliyordum.Herkes heyecanla ne cevap vereceğimi düşünürken benim aklımda sadece iki kelime dönüyordu... Evet...Hayır...Evet...Hayir Ne diyeceğim.Eğer evet dersem ö...