8
Korku
İnsanın içine işledi mi? Bir daha silinmez. Yapışır yakanıza, her ne kadar çıkarmak isteseniz de bu pek de mümkün olmaz. Solucan gibidir korku. Yüreğinize işledi mi daha da çıkmaz kalbinizden. Korku kalbinizi de kirletir. Temizleyene kadar çoktan ölmüşsünüzdür demektir.
Hastaneye girdiğimiz saatler boyunca gerek ben gerek polat gerek berat, üçümüz korku ve endişe bir arada haber bekliyorduk. Ben koltukta otururken polat ise bir oyana bir buyana dönüp dolaşır bir vaziyetteyken berat ise eli telefonda bir şeyler söylüyordu.
"O kişi kimse bul hemen bize getir nazım!" diyordu berat telefonun ucunda ki kişiye doğru sesini yükseltirken, bakışlarım bir anda ameliyathaneye çevrildi. Bir yandan da timuçin' in söyledikleri hala kulaklarımdaydı. Unutmamıştım.
"Ama sana söz" dedi "eğer kardeşine bir şey olursa" cebinden silahını çıkarıp avucumun içini açtı. Şaşkınlıkla ne yaptığını seyrederken elinde ki silahı bir anda avucumun içine koydu ve "beni vur çek" dedi. Bunu söylerken ki ses tonu çok ciddiydi. "hiç acıma, korkma istiyor musun? Yap" gözlerim kocaman açılmış bir vaziyette dinlemeye devam ederken nihayetinde başımı ona kaldırdığım da kahverengi gözlerim onun siyah gözleriyle buluştuğu anda konuşmaya kaldığı yerden devam etti. "Hiç konuşmam, susarım" bir kere daha konuştu. "belki de böyle yüreğinde ki acı diner." Son cümlesi şuydu. "Belki önünde ki tek engel benimdir."
En çok canımı acıtan bu değildi. Kalbimi yakan acıtan bu değildi. Beni en çok yaralayan şu cümle olmuştu.
"Seni çok seviyorum İzem Karmen Kırçalan"
Korktuğum da buydu işte, sevmek ya da âşık olmak ben hayatım boyunca hiç âşık olmamıştım. Bana annemi ve babamı hatırlatıyordu. Ya ben eğer ileride âşık olursam ve tıpkı annem gibi onu terk edersem?
Yıkılır mıydın Timuçin?
Eğer ben seni terk etseydim yıkılır mıydın?
Sanki ondan bir cevap gelmiş gibi, yanı başımdaymış gibi bana cevap vermişti. "Yıkılırdım"
"Ama ben âşık olmaktan korkuyorum" dedim
"Korkma" diyordu bana fısıldıyordu sanki "Hem sen en güzelini hak ediyorsun"
"Yapma..." dedim.
"Neyi?" diyordu
"B...Ben korkuyorum işte korkağın tekiyim anlasana" diyerek içimden kızdım. Korkağın tekiydim ben! Ben kimim ki?
"Korkma" yineledi cümlesini "Korkma"
Ardından benim içimi ürperten ve yere kapaklanmamı sağlayan o cümleyi kurmuştu.
"Kalbimde solmaya yüz tutan çiçeği yeşerten sensin İzem" diye fısıldadı timuçin "Kalp, yaşatır insanı sevdikçe"
😔
"Abla, iyi misin?"
Birilerinin beni dürtmesi ile hızlı bir şekilde gözlerimi açmamla yataktan fırlamam bir olmuştu. Yüzümden akan ter damlacıkları akmaya devam ederken, yan tarafıma doğru çevirdiğim de barışla göz göze gelmiştim. "Barış"
"Söyle ablam" cevabını verdi.
"Ben neden hastanedeyim?" diye sordum.
Barış, sorduğum soruya yanıt olarak "yukarıda sigaraya alerjin olduğundan dolayı nefes alamayıp bayılmışsın. Timuçin abi seni buraya getirdi." Verdiğin de yutkundum. Başımı yere çevirip uzunca bir süre izlemeye devam ettim.
![](https://img.wattpad.com/cover/360859318-288-k176569.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MİRAS (I-II)
General Fiction"Kara Miras gibi bazen karanlıkta parlayan en değerli hazineleri bulmak için derinlere inmeliyiz." *** Yazılış Tarihi: 19 Ocak 2024 *** KM #1 Satranç #11 Wattpad #581