Alperen: Hoca
Alperen: Okulun kapısının önünde o elemanla ne konuşuyordun?
Devran Hoca: Hangi eleman?
Alperen: Yav işte beş dakika önce konuştuğun kişiyi diyorum
Devran Hoca: Seni ne ilgilendiriyor anlamadım?
Alperen: Düzgün bi tip değil o adam
Alperen: Ayık ol diye dedim
Devran Hoca: Velim o benim, kardeşi hakkında konuşmak için özel olarak çağırmıştım
Devran Hoca: 'Ayık' olacağım bir durum yok
Alperen: Biliyorum velin olduğunu
Alperen: Ama işte sınıftakiler torbacıyla konuşuyor kapının önünde diyorlardı
Alperen: Adını çıkarma
Devran Hoca: Torbacı mı?
Alperen: He
Alperen: Kardeşi de kullanıyor, Hakan yani
Alperen: Bilmiyor muydun?
Devran Hoca: Geldiğimden beri Hakan Ünsal'ı görmedim
Devran Hoca: Devamsızlıktan kalacağını söylemek için velisini çağırdım zaten
Alperen: Bırak kalsın pezevenk
Devran Hoca: Alperen düzgün konuş lütfen
Alperen: Ya hadi biz bizeyiz
Alperen: Eğitimci kimliğini kenara bırak
Devran Hoca: Bırakamam ben bir öğretmenim
Alperen: Tuvalette ağlayan öğretmen mi olur?
Devran Hoca yazıyor...
Devran Hoca çevrimiçi.
Alperen: Merak etme bu sefer sadece ben gördüm, daha doğrusu anladım. Öğretmenler tuvaletinden çıktığında gözlerin kıpkırmızıydı.
Devran Hoca: Ağlamadım.
Alperen: Tamam öyle olsun
Alperen: Öğretmen olarak değil de arkadaş olarak yazmak istersen burdayım reis
Alperen: Pardon, hocam*
görüldü