Başlangıç

13 1 10
                                    

Doğum günüme ozel yeni fic😉 (bunu atinxa 3-4 gun gecmis olcak ama olsjn)

Yorum yapip bolumu oylamai unutmayin keyifli okumalae✌🏼
_________________________________________

Buraya geleli kaç ay oldu saymadım ama bir süre sonra sarıyor galiba. Her ne kadar buraya korka korka gelmiş olsam da minik bir arkadaş grubun olunca çözüluyor sanki tüm sıkıntıların. Hepsiyle candan kandan kardeş gibi olmasam da yapacak bir şey yok, burada sırtını yaslayacak kimsen olmayınca sen de bir hiç oluyorsun sanki.

Askere gelmeden bu defteri resim çizerim, anı falan yazarım diye almıştım. Ama ne resim yeteneğim var ne güzel kalemim. Bir yerden başlamak lazım galiba. Doğum günümün şerefine yazı yazmaya karar verdim sanırım. Öyle önemli bir gün geçireceğimden değil de, en azından sıradan bir gün olmasını istemediğim için.

Yaklaşık 2 yıl sürecek kısa askerlik serüvenime merhabalar. Belki bu defteri çocuklarıma falan gösteririm kim bilir?

&

12 Eylül
'Akşam yemeğinden sonra bizimkilerden ayrılıp koğuşa attım kendimi. Yatma zamanı gelmeden önce kendime biraz vakit ayırsam iyi olabilirdi. Koğuşta ranzamın yanına gidip defterimi ve onun beraberinden de kurşun kalemimi aldım yanıma. Cep defteri boyutundaki bu minik defteri bundan sonra yanımda taşıyıp her anımı not alırım düşüncesiyle elime aldığım defterle kendimi dışarı attım.

Nemli bir günün sonuna daha öncesinde yığmış olduğumuz kütüklerin birine oturmuş halde buldum kendimi. Çakımı çıkarıp ucu körelmiş olan kurşun kalemimi açarken yüzümde yoğun bir duman hissettim.

"Napıyorsun?"

Gelen dumandan bile kim olduğunu anladığım bu kişinin sesini de duyurmasıyla teyit ettim kendimce.

"Kalem açıyorum görmüyor musun?" dedim yanımda tüttüren Minho'nun gölgesinin altında.

Sırıttığı belli olan sesiyle konuşmaya devam etti. "Sanatçı beyimiz bugün ne planlıyor?"

"Günlük yazmaya başlıyorum bugünden itibaren". Ucunu sivrilttiğim kalemi ay ışığına doğru çevirip kontrol ettim.

"Bunu da yazacak mısın?"

Yazılabilir olduğunu düşündüğüm kalemi aşağıya indirip hâlâ sol elimde tuttuğum çakıyı Minho'ya doğru çevirdim. Haliyle kendi de ona dönerek: "Bilmem. Burda geçirdiğim önenli günleri yazmayı planlıyordum ama bugünü full yazarım herhalde." Sesimi fark edilebilir şekilde düşürdüp başımı aşağıya eğdim yeniden. " Yarın önemli bir gün sonuşta..."

Dudaklarının arasına yerleştirdiği sigarasıyka yanıma oturdu yavaşça. "Ne varmış yarın?"

"Yarın doğum günüm."

Bir anda -her ne kadar görmesem de- yüzü şenlendi. Bir hışımla sağ kolunu boynuma geçirip beni kendine çekti. Sesi deminki donuk haline nazaran daha sesli ve mutlu geliyordu. "Kaç oluyorsun lan 22? 23?"

"24 oluyorum bu sene."

"Büyümüşsün be... Chan'ın falan haberi var dimi? Yarın kutlarız akşam yemeğinde."

"Başka bir şey yapsanız şaşardım zaten.

"Hadi hadi."
"Sana da sigara yakayım mı, doğum günü çocuğu seni?"

Omzuma attığı eli tutup indirdim önce. "Senin diğer arkadaşlarınla takılman gerekmiyor mu?"

Açıkçası günlüğümün ilk sayfasını bu saçmalıklarla doldurmak istemezdim doğrusu. Ama yapacak bir şey bir şey yok galiba. Bir kere başladıysam günü bitirmem gerekir sonuçta.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sick boy soldier. minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin