-2-

10 2 0
                                    

Jisung bağırdığı anda koşmaya başladı.

Atlamak üzere olan gencinde dikkatini çekebilmişti.

Genç arkasını döndü, bu sürede de Jisung gencin yanına varabilmişti.

"Napıyorsun!?" Jisung gencin yanına vardığı gibi onun yaptığı şeyi sorgulamaya başlamıştı.

Genç arkasını dönmüş Jisung'a baygın  - Sende kimsin? der gibi- bakışlar atıyordu.

"Sana diyorum burda napıyorsun?"

"Seni ne ilgilendirir?"

"Sence? Gözümün önünde intihar etmeye çalışıyorsun ne yapsaydım oturup izlesemiydim!?"

"Ne yaptığımı biliyormuşsun işte."

Genç tekrar önüne döndü. Jisung bir anda afallamıştı. İntihar edecek birisine fazla mı çıkışmıştı?

İyide kaç kere birisini intihardan vazgeçirmeye çalışmıştı ki? Tekrar sözlerine devam etti. Bu çocuğu vazgeçirtmesi gerekiyordu.

"Bak... Biliyorum fazla sert çıkıştım. Özür dilerim."

"..."

"Bence her ne sorunun varsa konuşarak çözebiliriz."

"Gerek yok. Bu yöntem kökten çözüm. Hem sende boşuna uğraşma evine git."

"Hayır. Ölüm çözüm değil. Hadi gel."

Genç vazgeçmiyordu. Jisung'un eli ayağı titremeye başlamış, atak geçirmesine çok az kalmıştı. Gözleri bile dolmuştu.

Adını bilmediği genç bir anda arkasını döndü ve konuşmaya başladı.

"Zaten hayatım boyunca hiç rahat olamadım. Bari şimdi rahatça öleyim."

"..."

"Bence sende hayatında hiç bir vasfı olmayan birisinin ölümünü çok düşünmemelisin."

Genç tekrar önüne dönmüştü. Jisung artık gerçekten tepeden tırnağa tir tir titriyordu.

"Adın ne?"

"Minho."

"Hm?"

"Lee Minho."

Lee Minho; gencin adı işte buydu.

"Minho, hadi gel ölüm bir çözüm yolu değil."

Sözlerine bir cevap gelmemişti.

Minho elinde tuttuğu fuları bileğine bağladı.

Bir düğüm.

İki düğüm.

Üç düğüm.

Sonra bileğine tam üç kere bağladığı fuları burnuna getirdi. Derince kokladı. Sonra sanki birşeyden memnun kalmamış gibi kolunu baygınca aşağı indirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FoulardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin