Vote???
Ah bu sürtük stajyer ne kadar sert olursa olsun. Ne kadar diğer insanları kibiriyle, kendini beğenmişliğiyle ezip geçsin. Bir gün, kötü zihniyetli sapık bir adama bacaklarını aralayacak ve onu becermesi için yalvaracak.
....
"Ne ironik ama küçük sürtüğüm. İstediğin kadar diğerlerini ezip geç, sen sonunda gelip, altında bir yerlere doldurma yapmam için bana yalvarıyorsun..."
"Kulağıma fısıldıyorsun kimsenin duymasını istemiyormuşsun gibi, komik ama bazen camları titretecek kadar yüksek derecede çığlıklar atıyorsun. Bana diyorsun ki 'Baise-moi, baise-moi, baise-moi fort...' "
...
"Şu yeni stajyer kendini bir sik falan mı sanıyor?"
"Kıçım."
"Fark ettim mi? O neden sürekli profesöre kahve götürüyor?"
"Köpeklik mi ediyormuş?"
"Bilmem? sadece fark ettim. İki haftadır her gün aynı saatte profesörün odasına giriyor."
"Götünü mü veriyor ki?" Diye merakla sordu. Gayet ciddiydi bir kere!
"Ne sikim çıkarıyorsun götünden, amına koyayım. Sende!" Dalga geçer gibi konuşmuş, omzunu silkmişti. Kahvesini yudumlamıştı.
"Mr. Kim o 'sik delisini' ne yapsın? Tanrı aşkına?" Hâlâ dalgaya konuşmuştu. Sırtını dayadığı duvardan dikleştirmiş, ayakları yeri döve döve gelen kişiye bakmıştı.
Kapı hırsla açılmış, aynı hırs ve hızlılıkla devam etmişti. Dolap kapağını açmış ve içinden beyaz spor ayakkabılarını çıkarmıştı. Crocsları yeri döverken, terlikleri ayağından çıkardı ve sinirle Air forcelerini giyindi. Bu sefer sanki belinde bir yerlerde acı çekmiş gibi sendeledi. Duruşunu dikleştirdi. Derin derin soluklandı ve gözlerini o egosu ve kibri kapladı tekrar.
En iyisi olduğunu biliyordu.
Gözleri ve tüm bedeni de biliyordu. Dik başıyla yürüdü ve ardında kalan adamları görmezden geldi. Beş saniye önceki o halinden eser kalmadı. Yüzü yine o ciddiyete ve egoya ev sahipliği yaptı. Çenesi yay gibi gerilirken, dişlerini sıktı.
Kapıyı açtı ve ardından kapatıp, ortadan toz oldu.
Evet o ikili sohbetlerine devam edemediler, zira bu asi oğlanın raconlarına kıl kapıyorlardı."Kıçımın kenarı. Sikilmiş gibi racon kesiyor götveren."
"Ne olmuştur sence?" Diye sordu diğeri. Biraz sakindi diğerine göre.
"Şizofren değilse, maksimum tırnağı kırılmıştır..."
"Küçük sürtük cıs olmuş desene!" Dediğinde alayla sırıttı. Saçlarını geriye savurdu ve tekrar duvara yaslandı.
...
Kapıyı tıkladı ve komut almayı umursamadan içeri girdi. Ayakkabıları yine zemini dövdü. Yüzündeki ciddilik ve sinir kendini belli ediyordu. Üzerinde olan koyu kahve kürelerle, kara gözlerini hizaladı. Ona baktı ve dudaklarını asla aralamadı. Gözleri yetiyordu derdini anlatmaya. Küçük sürtük biraz dertliydi. İşler yolunda gitmiyordu anlaşılan.
Kırmızıya çalan dudaklarını araladı ve,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Gözleri, Edepsiz Zihniyeti | tk
FanfictionKötü zihniyetli profesör ve yaramaz asi bir stajyer... o stajyer, psikolojik sorunları olan doktoruyla tanıştı. Yaramaz ve sürtüktü. Sadist olan profesör doktorunu öyle tatmin ediyordu ki... Evet nerde olursa olsun. Titreyen bacaklarını yine de aral...