TAKINTI (GAY)

3. BÖLÜM: Parti Macerası

Sınıfta Richard'ın en yakın arkadaşıda çok popülerdi: Robert. Robert'la çok bir iletişimimiz olmamıştı ama Richard'dın aksine oldukça çapkın ve seksi bir çocuktu. Bazen onu bana bakarken görüyordum. Ve Robert'ın yakın bir zamanda doğum günü vardı. Benide davet etmişti ve çok mutlu olmuştum. Ona gitmek için oldukça heyecanlıydım. Çünkü uzun süredir arkadaşlarımla birşey yapmıyordum, daha doğrusu uzun süredir arkadaş edinmemiştim.

Annemden ve üvey babamda izin almak için odamdan çıktım. Aşağı yavaş adımlarla indim ve oturma odasının önüne geldim. Üvey babamın gazetesinden kafasını kaldırıp bana bakmasıyla stres düzeyimim yukarıya çıkmaya başladığını hissettim. "Ne istiyorsun kahrolası velet?" İçimdeki burukluğu görmezden gelerek sordum "Yakın bir zamanda sınıftaki birinin bir doğum günü var baba..." "Peki bundan bize ne?" "Ben... O doğum gününe davet edildim ve gitmek istiyorum." Sinirli gözlerle bana baktı "Demek büyüdün ve seni doğum gününe çağırıyorlar öylemi?!" Babamın ayağı kalkmasıyla geriye adımladım . Annem koşarak mutfaktan geldi ve babamın önüne geçti "Siktir git seni pezevenk! Bir daha da geri dönme! Zamanımı seninle konuşarak harcadığım için seni dövmediğime şükret!" Gözlerimin dolduğunu görmemesi için koşarak odama çıktım ve kafamı yastığa gömdüm. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle gözlerimi silip telefonu aldım. Bir numaradan mesaj gelmişti.

-Bilinmeyen Numara-
Selam, Matthew. Benim Richard.
(17.59)
Doğum gününe geleceksin değilmi? Kişi sayısı lazım ve en önemlisi seni orada görmek istiyorum :)
(18.00) 
                                    -Matthew Clark-
             Evet,doğum gününe geleceğim,                                    Richard.
                                                                     (18.01)

          Beni görmek istediğinden emin.  misin?
 

                Çoğu kişi için fazlalığın tekiyim .d
                                                           (18.02)

-Bilinmeyen Numara-
Evet sessiz Matthew gitmiş ama yerine boş konuşan Matthew gelmiş :/
(18.03)
Gelmene çok sevindim! Doğum günü yarın ve xxxx Barda. Saat 7 için karar kılındı. Şimdilik görüşürüz, yakışıklı ;)
(18.05) 

Gülerek ve heyecanla telefonu kapattım. Bütün sıkıntımı unutmuştum. Elime Stefan Zweig'ten "Geç Ödenen Bedel" kitabını aldım ve okumaya başladım.
====

Üvey babam ve annem yemeğe gitmişlerdi ve üvey abimde sevgilisinin evindeydi. Yani çıkmak için çok uygun bir zamandı.

Hayatımda hiç partiye gitmemiştim. Bu yüzden ona uygun kıyafetlerimde yoktu. Bu yüzden bir günlüğüne üvey abimin dolabından çalabileceğimi düşündüm. Evde olmamasına rağmen sessizce odaya girdim ve dolabın kapağını açtım. Açtığım gibi burnuma dolan erkeksi kokuyu içime çektim. Gözlerimi kapattım ve Richard'ı hayal etmeye başladım. Belimden kavrayıp vuruşlarını hızlandırdığını, koyu ve boğuk bir sesle inleyerek içime boşaldığını... Ben ne düşünüyorum böyle! Hızla gözlerimi açıp kıyafetleri inceledim ve asla benim tarzım olmayan bir kaç parça seçtim. Hızla giyindim ve saçlarımı kurutmadan arkaya attım . Kıvırcık olan saçlarım ve cılız vücudum ilk defa bu kadar alımlı ve seksi duruyordu. Saate baktığımda saat 18.30'du ve acilen çıkmam gerekiyordu.
×××××
Partinin olduğu bara geldiğimde içeriye göz attım ve ortamın ne kadar kalabalık olduğunu gördüm. Galiba Robert farklı kişileride davet etmişti. Ama çok stres olmuştum çünkü herhangi bir rezillik yaparsam görecek kişi sayısıda o kadar fazlaydı. Derin bir nefes aldım ve içeriye adımladım. Ama ne Robert, ne de Richard ortalıkta yoktu. Aniden bir elin belimi kavramasıyla irkildim. Ve minik Matthew'in kalkmasına sebep olacak o koyu tınıyı duydum " Hoşgeldin yakışıklı. Böyle giyineceğini bilseydim daha farklı şeyler derdim..." Hızla uzaklaştım ve kafamı kaldırdım. Uzaklaşmam hoşuna gitmiş olmalı ki pis bir şekilde sırıtıyordu. "Gel sana nerde oturacağını göstereyim. Gerçek yerin kucağım ama yinede şimdilik koltuğa otur" Minik Matthew Arş-ı Ala'nın yüksek katlarında dolaşırken yanaklarım kızarıklığını gizlemiyordu. Beni sınıfımın oturduğu yere götürdü ve oturmam için yer açtı. Herkes sorgularcasına Richard'a ve bana bakıyordu. Richard bakışlardan anladı ve "Arkadaşlar sınıfımızın sessiz çapkını Matthew. Siz şaka falan mı yapıyorsunuz nasıl anlamadınız?" Kızların birbirine bakıp dudaklarını ısırdığını görünce gururum çok okşanmıştı. Richard'ın benim için açtığı yere oturdum ve sessizce beklemeye başladım. Richard'ın yanıma oturup kolunu arkama atmasıyla iyice hareketsizleşmiştim. 
Kulağıma fısıldayan ses beni dahada azdırmıştı "Matthew, gelmeden önce seks mi yaptın? Birileri hala kalktığı yere oturamamış?"