Alnımdaki yer damlaları bir bir artıyordu.kızıl saçlarım ıslak olmuş yorgunluktan kemiklerim sızlıyor, ama pes etmiyordum. çünkü bu benim karekterime tersti.
ablam Amaris'in kahkahasını duyunca arkamı döndüm.Pearla yere uzanmış ağlıyordu,ama sahte bir ağlama olduğu belliydi.
sarayın sadece bize özel olan antrenman odasında çalışıyorduk.yani keyfine spor yapıyorduk,bir zorunluluk yok,hata Babam spor yapmamamızı söylüyor, bir leydi olmamızda ısrarcı. diğer kardeşlerim olmak istiyormu bilmiyorum ama benim istediğim söylenemez.
kapı iki kez tıklanınca 'gel' diye seslendim. içeri giren Babam'dı.muzipçe bize gülümdeyip yanıma geldi."yorulduysan dinlen, bir leydi kendini fazla yormamalı"gülümseyip kendimi gösterdim.
"Sence ben yorulacak birisinemi benziyorum.ben lord Cedric in kızıyım bana bir şey olmaz."dedim ve gülmeye başladık.gülüşlerimizi duyan Amaris ve Pearl koşarak geldiler.ikiside bizi baştan aşağıya dikkatlice süzdü.
Amariz"bizden izinsiz güldünüzmü siz"dedi. Pearla ilerideki iki tane kılıcı aldı bir tanesini Amarise verdi. kılıcı bize doğru saladılar "bayan Elina ve lord Cedric, bu bir savaş ilanıdır."
Babamla ben ellerimizi yukarı kaldırdık.ikimizede teslim olma huyu yoktu.birbirimize baktık ve göz kırptık."Bu adaletsizlik sizde kılıç var ama bizde yok"dedim.
babamda beni onaylarcasına kafasını saladı.Pearla ikitane daha kılıç getirdi ve bize uzatı.sırıtarak kılıcı aldığım saniyede savunmaya geçtim.kılıçtan çıkan tiz sesler ne kadar rahatsız etsede kılıcı bırakmıyordum.
dakikalar su gibi gidiyor ve en sonunda sol bileğine dirseğimi vurdum. otomatikmen kılıç sağ eline geçti ve tek vuruşal kılıcı düştü.kılıcımı havada döndürüm göz hizasına getirdim. "bakıyorumda kaybetmişe benziyorsun, çok yoruldunmu"Amaris çatık kaşlarla bana bakıyordu.
babama baktığımda ise Pearlayı defalarca yeniyor ama Pearla asla akıl almıyordu.en sonunda pes eti ve uzandı.dördümüz yorgun bir şekilde uzandık "ne oldu yoruldunuzmu"dedim kibirle
Pearla güçsüzce itirdi beni "kendi adına konuş. zorlukla nefes alıyorsun.ayrıca bizi yenmen kolay sıkıysa babamı yen"kaşlarımı yukarı kaldırdım."beni gaza getirmeye mi çalışıyorsun yoksa babanın yenilmesinimi izlemek istiyorsun"babam şaçkınca doğruldu
"hey!,beni yenebileceğinimi sanıyorsun benim kızım ola bilirsin ama benim gibi olamazsın"elimi çeneme koydum düşünceli bir tavırla"doğru senin gibi olama ama daha iyisi olabiliceğimden şüpem yok"kaşları havalandı"bu bir meydan okumamı"
sırıtarak kılıcımı aldım"nasıl anlamak istersen"kıkırdayarak ayağı kalktı, kılıcını alamadı"neyle savaşmayı süşünüyorsun zihninlemi"babamla bu tarz konuşmam onun hoşuna gidiyor. kendimi kim olursa olsun ezdirmemem gerektiği için bu tarz konuşmalara kızmaz.
"hayır güçle yenicem"dedi.sol elinde silindir şeklinde bir su yaratı .kılıcı fırlatım be bir ateş yaratım.sağ eli arkadaydı muhtemelen sağ eliyle atış yapıcaktı.
Tahmin etiğim gibide oldu sağ eliyle fırlatığı suya ateşle karşılık verdim,geriye sadece buhar kaldı etrafıma ateşten bir kalkan yaptım.babamın ayağına fırlatığım ateşi saniyesinde söndürdü.
arkadan gelen dalga sesiyle orta boyda bir girdap oluşturduğunu anladım,sağ elimle arkaya lav fırlatım,zehirli dumandan etilenmemek için koşmaya başladı.yerde kayarak tamda babamın alnına küçük ama etkisi büyük bir kıvılcım fırlatım.
acıyla inledi ve etrafını lavla çevirince babam derin bir nefes verdi"pes ediyorum"ama babamın huyunu biliyordum. arkama baktım, sağıma, soluma,hiç girdap veya su yoktu lavları yavaş yavaş yok etim. Amaris ve Pearla beni alkışlamaya başladı gururluca sırıtım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇ SUİKASTCI
FantasyBu eski 3 kardeşin hikayesi.şöhreten gözü kör olmuş 2 kişi,intikamdan gözü kör olmuş 1 kişi. Gecenin imparatoriçesi. Yer altının ateşi. Güneşin gölgesi. peki ya sen kimsin gölgede kalan mı, yoksa gölgeye hapsedilenmi. parlaman gereken yıldızken, g...