O zaman kendimi o kadar fazla utanmış hissettim ki ama ona belli etmemeye çalışsam da o beni anlamış gibiydi bana gülümsedi ve "korkma seni yemicem sadece adını yaşını ve nerede yaşadığını sormak anlamında sen kimsin dedim" bu sefer elini çenemden çekti ve bana bakarken ona anlatmaya başladım "ben crystal ve 21 yaşındayım kapyapmayi severim ve bu yüzden de sık sık buraya gelirim ama başıma kötü bir olay geldi peki sen kimsin?" Durdu ve yüzüme baktı bana gülümsedi, derin bir nefes alarak konuşmaya başladı "Ben Marcus 23 yaşındayım burası benim kafa dinlemek için geldiğim bir yer kendi ana malikanem burdan biraz uzak" kendi kendime acaba ondan beni eve bırakması için rica edebilir miydim? Bence yapabilirdim sonuçta beni evine alan birisi neden beni evime bırakmak istemesin ki? Yüzüne bakıp "kaç saat sürer Marcus?" Bana çok boş bakıyordu ve bunu ben tuhaf buluyordum. "Ah çok bişi değil sadece 12 saat neden sordun ki?" Cidden mi? Neden sordugumu anlamayacak kadar mı aptalsin sen marcus tamam belki anlamamıştır direk sormam lazim sanırım "beni de şehire bıraka bilirmisin evime gittmem lazim annem ve babam'a saat 4 te evde olcağıma dair söz verdim." Arkası dönük'tü bunları duyunca sanki biraz sinirlenmiş gibi oldu ama hemen kocaman bir gülümseme bana döndü "Oh ne kadar da aptal'im tabi ki göttürürüm ama saat 8'den önce evde olman imakansız üzgünüm" belki sinirlenirdi ama umurumda bile değil di şu an düşündüğüm tek şey eve gidip sıcak bir duş almaktı bana el kaldırmaya cesaret ederse o zaman beni bu şekilde sakin görmesi biraz zor olurdu bir anda ona "peki yarin saat sabah 6'da yola çıksak?" Bu sefer sanırım sinirini gizlemicekti bana döndü " BANA BAK CRYSTAL BEN SAKİN BİR ADAM DEĞİL İM!" diyip elini duvara vurdu büyük bir ihtimalle ondan korkucağımı falan sandı ben ve korkmak mı? Hah! İnanın bana çok uzak kelimeler bunlar ben bir yere kadar susadım bende ayağa kalkınca sırıtı ben ona sakin bir tavır ile yaklaştım onun önünde ellerimi göğüsmde birleştirdim "üzgünüm Marcus ama bende çok sabırlı veya istediklerini yapacak bir kadın değil im! Kendini bir şey sanan ve karşısındaki ni küçük görenlerden NEFRET EDERİM!" diye bağarınca beni kolumdan tutu"BANA BAK!" Boşta kalan elimi yumruk yapıp onun yüzüne vurdum elini kolumdan çekti ve burnunu tutu "SENİ OROSPU ÇOCUĞU" diye bana bağırdı. Beni evden attıcağını sandım ama yapmadı onun yerine iki adamını çağırdı "TUTUN ŞU SÜTÜĞÜ!" adamlar benim elimden tutarak bir ordaya göttürdüler direndim bir kaç tekme attım ama adamlar hiç umursamadan beni odaya göttürdüler ardından ellerimi,ayaklarımı ve ağızımı bağladılar.
🍃🍃
Gözlerim açıldığında Marcus'u gördüm bana pis pis bakıyordu bununda bir bandaj vardı evet onu bem yaptım asla'da pişman olamdım olmayacağımda "BIRAK BENİ SENİ PİÇ" diye bağırdım. Ama beni umursamadı arkasını döndü ve bana baktı "Sırf sen rahat et diye her şeyi yaptım ama sen bunu kabul ettmedin daha çok istedin ve ben daha çok isteyen insanlardan nefret ederim..." Yüzüne tükürdüm "BENİ HEMEN BIRAK KENDİ BAŞIMIN ÇAĞRESİNE BAKABİLİRİM" bana baktı beni aptal birisi gibi görüyordu ama üzgünüm ben öyle birisi değildim "tamam sana çok bişi yapmcam çünkü sen kadınsın ve ne yalan söyleyeyim kadınların güzel yüzlerine kıyamıyorum." İğrenç bir şekilde bana baktı bir şekilde bu lanet yerden kurtulmam lazım dı ama yapamıyordum işte lanet olsun.. "sen bana napcaksın marcus.." elinde ki bıçağı görünce aklıma o adam geldi bana yaklaştıkça daha da onu öldürmek istiyordum ama yapamiyordum "sakin ol güzelim sadece gözünün birini koleksiyonuma eklicem" gözüm mü lanet olsun asla olmaz olamaz dı "PATRON BİR ADAM KAÇTI" bu ses benim kurtulmama yardım edecek olan sesti marcus varken bunu yapamazdım ama tek başıma olumcan yapabilirdim "SİKTİĞİMİNİN SALAKLARI BİR ADAMI TUTAMIYORSUNUZ" odadan sinirle çıktı ve kapıyı kapattı odadan çıkınca yerine koydugu bıçagı almam lazım dı çok az zamanim vardı hızlı ve acele ettmeliydim düşün crystal düşün hadi "Buldum" ayaklarım sandalyeye bağli idi kendimi öne doğru attım her şey düştü ve az önce gözümü çıkaracağı bıçakta aynı şekilde sürünerek ağızım ile onu aldım ve yaklarımın olduğu yere attım ayaklarım ile de ellerime attığım bıçak yardımı ile ellerimi kestim ellerimi açınca hızlıca ayaklarımı çözdüm ve ayağa kalktım ama çıkış kapısı bir tane vardı ve oda kapali idi oda beyaz'dı ve etrafta bir yane masa vardı birde işkence aletleri vardı.. Napıcağımı bilmiyordum son çağre olarak saldırmaya karar verdim elime olabileceğince bıçak vs. Keskin şeyler aldım ve kapının açımasini bekledim plan'nım basitti aslında o kapıyı açınca ona ani bir saldırı yapıcak onu öldürüp arabayı alıp kaçıcatım tek yapmam gereken bu kapının açılmasini beklemek idi..
🍃
Aradan ne kadar geçtiğini hattirlamiyorum ama tek bir ses bile yoktu...
Birden bire bir bağırış sesi duydum duyduğum anda elimde ki bıçak ile birlikte kapının arkasına geçtim kapı açılır açılmaz elim ile boğazını tutum ve bıçagı kafasının yanına tutum "üzgünüm ama sen beni aptal yerine koyamasın" bu kişinin yüzüne baktığımda marcus değil de onunun bir adamı idi yüzü gördükten sonra bir kere bile düşünmeden kafına bıçağı sapladım ardından hızlıca dışarı çıktım ve beni bir sürpriz bekliyordu, evet marcus un daha çok adamı beni kapıda karşıladı "cidden mi? Hah şaşmamak lazım patronunuz o kadar korkak ki karşıma çıkmaya cesaret i yok" bu kadar kişi ile baş edebilirim biraz hasar alırım ama o kadar fazla değil. Elimde ki bıçağı mı sıkıca tutum ve arkadan birisi üzerime atladı ama büyük bir yanlış yaptı elimde ki bıçağı mi tutup boşluğuna sapladım ardın'dan kafasına sapladım bir adam belinde ki silahı çıkardı bir anda sıkmaya başladı hepsinin belinde mi silah vardı yoksa şaşırtmak amaçlı bir kaç kişinin üzerinde miydi tam emin olamamıştım ama risk alıp öteki öldürdüğüm adamın yanına gittmedim ve yapıcaktım da hızlı olmaya çalıştım elimde ki bıçağı mi kavrayıp adama attım bacağına geldi öteki adamlar ise benim üzerime koşmaya başladı öldürdüğüm kişinin belinde bir silah bulmuştum ama madem hepsinde varsa neden diğerleri çıkarmadı diye düşünüyordum sonra aklıma onlar geldi bir tanesi beni yakalıcak ken kafasına sıktım hemem ayağa kalktım ayağına bıçak attığım adam kalkmış silahını arıyordu ötekiler ise beni yakalamaya çalışıyor du altan kayıp arkalarına geçtim ve ikisininde kafasına sıktım silahını bulan adam dan önce davranıp onuda vurdum "Lanet olsun mermim bitti" diğerlerinin belinde silah bulamadım en son vurduğum adamın silahını alıp yoluma devam ettim biraz ilerledikten sonra marcus'u gördüm, şaşırmadım orda oturup kahvesini içiyordu tek yapmam gereken araba anahtarını alıp çıkmaktı ama bu o kadarda kolay değil di çünkü araba anahtarını cebine koymuştu sanırım. Ama yinede denemem lazım dı dikkatlice gidip kafasına silah dayadım "şimdi bana arabanın anahtarlarını ver ve bende senin canını bağışlarım" tuhaf bir şekilde güldü ve bana cebinde ki anahtarı verdi "al bakalım ama şunu unuttma yakinda seni bulacağım ve bunların bedelini ödüceksin" anahtarları aldım ve koşarak evden çıktım arka bahçenim kapısı sonuna kadar açıktı bende hızlıca içeri girdim ve arabayı çalıştırdım bir dakkida bile düşünmeden çıktım ordan telefonum hala cebimde olması dileğiyle cebime baktım evet bu aptal telefonumu almamıştı telefonuma baktığımda saat 6:53'tü bunu görünce gaza bastım çünkü bir an önce eve gittmek en önemlisi de bizimkilerin yanına gittmek istiyordum bu yüzden elim den geldiğince hızlandım..Selammmm 👽 tekrar ben hikâyenin 11 kisi tarafından oyuncağını bilmiyordum ve ben yazarken çokkk eğlendim ve sevdim umarim sizde seversinizzz öptümmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katilin köşkü
Short Storycrystal bir köşke raslar bu köşkü boş sanar ama değil di orda Marcus vardı..