YİN ve YANG KURAMI

Karşılaşma

Ashley- Neden savaşmak zorundayım..

Hiro- Babana kılıç doğrultuyorsun farkında mısın Ashley?

Ashley içindeki durumu anlayınca doğrulttuğu kılıcı yavaşça indirdi.

Ashley- Üzgünüm.

Bağırdı ve devam etti.

Ashley- Fakat bana bunları söyleseydin böyle yapmazdım değilmi BABA!

Hiro- Halkımız için siyahın ölmesi gerek. Eğer ölürse herkez mutlu ve barış içinde yaşar. Küçükken hayalindi..

Ashley- Onu öldürürsem ölen sadece o olmayacak. O benim diğer yarım. Kitabı okudum.

Hiro- O kitap farkındalık yaratmak isteyen gençler yüzünden ortaya çıktı. Bilirsin klasik gençler. Öleceğini bildiğim halde seni savaştırmam Ashley.

Ashley gerçekten çok saf ve gerizekalıydı babasının bu söylediklerine inanarak babasının ona açtığı kollarına giderek ona sarıldı.

Hiro- ÖHÖM Hadi şimdi karate çalışmaya git.

Ashley içinden birkaç küfür ettikten sonra gitti.

Hiro- BELLE!

Belle koşarak geldi.

Belle- Evet efendim!?

Hiro- Ben sana Yin Yang kitabını kütüphaneden kaldır demedim mi?!

Belle- B-Ben kaldıracaktım fakat hastanede bir ölüm meselesi çıkınca-

Hiro sinirlendi ve eşek gibi bağırdı

Hiro- BAHANE SIRALAMA BANA BELLE SİKTİR GİT KALDIR.

Belle bıkkınlık içinde koşarak gitti..

-Siyah Taş Krallığında-

Alberto mekik çekiyordu terleri yağmur damlası gibi çenesinden akarken kapı çaldı

Tak Tak!

Albert- Gir?

İçeri giren babası olmuştu birkaç adımda yakışıklı oğlanın yanına geldi.

Felix- Yürümek istermisin?

Albert- Çalışıyordum baba.

Felix- Yürüyüşte bir spordur evlat hadi gidelim.

Felix- ayağa kalkıp spor salonundan çıkıp Alberto'yu bekledi. Alberto da dışarı çıkınca yürümeye başladılar.

Felix- Ben sana kitap bakmaya gidiyorum. Sende o anda halkına selam ver küçük oğlan.

Herhangi birinin konuştuklarına kulak misafiri oldu.

???- Ne yani ormanda cidden bir bilge mi var? Hahah aklımızdaki bütün soruları öğrenmek için harika birşey bu.

???2- Orman dedim mal bizim ve diğer taş krallığının arasında. Gidemeyiz.

-İç Ses-

Albert- Oraya bir şekilde gitmem lazım. Ailem dediğim insan dışı varlık soruma cevap vermiyorsa ondan kesin öğrenirim.

Albert kanatlarını açtı gerildi gerildi ve kendini havaya bıraktı. Kanatları çok zarif ipek gibi ve simsiyahtı.

-Beyaz Taş Krallığında-

Ashley düşüncelerinde boğulurken ölmek ister gibi birde şınav çekiyordu aptal kız..

-İç Ses-

Ashley- Acaba babamın dediği gibi o kitap kurgudan ibaretmi? O halde neden kütüphanedeydi? Ahh. Siktir bu düşüncelerle çalışmak imkansız.

Ashley en sonunda pes edip dışarı çıktı ve bu güzel havayı tam içine çekerken bir ses duydu kimden geldiğini bilmiyordu ama babası değildi.