İTİRAF

16 4 7
                                    

Gözlerimi açtığımda Alper'in eli belimde benim elim ise onun boynundaydı ve Alper gülümseyerek beni izliyordu. Bir an şaşırdım ve onun maviş gözlerine baktım. Nedense midem de kelebekler uçuşmuştu.  Alper,

"Günaydın uykucu."

"G-günaydın. Sen ne zaman uyandın yaa."

"İki saat olmuştur herhalde."

Alper sırıtıyordu ve benim utançtan kızardığımı ve telaşlandığımı fark edince sırıtışı iyice genişledi. Sonra ben elimin onun boynunda olduğu aklıma gelince hemen ellerimi çektim. Alper biraz sesli bir şekilde kahkaha attı. Alper,

"Biraz utanmış gibisin Miray. Yanakların pespembe oldu."

"Yoo. Ne alakası var. Ayrıca senin elin neden benim belimde."

"Bilmem. Uyurken sarılmışım herhalde sana. Uyanınca fark ettim ama bırakmak istemedim."

"Neden?"

"Bu güzel kıza dokunmak bana iyi geliyor da o yüzden."

Ben daha çok kızarmıştım. Onu bu iltifatları beni daha çok telaşlandırdı ne diyeceğimi bilemedim ve öylece Alper'e baktım. Sonra aniden odanın kapısı tıklandı. Alper ellerini hemen belimden çekti ve ikimiz yataktan doğrulduk. Kapı biraz sert bir şekilde acıklı ve içeriye giren kişiyi görünce şok oldum...

Odaya giren kişi Aras'tı... Yani benim eski sevgilim. Yüzünde endişeli bir ifade vardı ama Alper ve beni yan yana görünce bu ifadesi anında öfkeye dönüştü. Benim dikim tutulmuştu ve konuşmadım. Sonra Aras konuştu,

"Miray? İyi misin? Kaza yapmışsın? Ayrıca... Bu kim? Senin yanında ne işi var?"

"İyiyim ben Aras. Ufak bir kazaydı sadece. Ayrıca onun kim olduğu seni ilgilendirmez. Lütfen olay çıkarmaya çalışma."

"Bence kim olduğunu bilemeye hakkım var Miray. Sonuçta seninle birçok anımız var ve her ne kadar ayrılmış olsak da ben seni asla unutmadım... Zaten buraya seninle konuşmaya geldim."

"Aras şuan hiç konuşacak durumda değilim. Daha sonra konuşa-"

"Miray lütfen. Şimdi konuşmazsak daha asla bu fırsatı bulamam. Sadece beş dakika."

Alper'e baktım. Ne olduğunu anlamış gibiydi ve konuşmamızı pek istemiyordu ama birşey demedi. Sonra ben konuştum,

"Peki madem. Ama sadece beş dakika."

"Ama yalnız konuşalım."

Aras gözleriyle Alper'i işaret etti. Ben onun demek istediğini anladım ve Alper'den bizim konuşmamız için beş dakika müsade istedim. Alper biraz tereddütlüydü ama karşı çıkmadı ve odadan çıktı. Aras hemen bana yaklaştı ve elimi tutup konuşmaya başladı,

"Miray, ben seni çok özlüyorum. Sensiz yapamıyorum. Bir günüm bile geçmiyor. Sana yaşattıklarım için çok özür dilerim. Lütfen yine eskisi gibi olalım."

"Olmaz Aras. Senin yaptıkların affedilir birşey değil! Benden seni affetmemi bekleme. Seni asla affetmem"

"Lütfen Miray. Biliyorum hata yaptım. Ama nolursun affet beni. Ben sensiz yapamıyorum."

"Bu o kadar kolay değil Aras! Sen beni aldattın. Hemde kuzenim diye beni kandırdığın kızla aldattın!! Nasıl oluyor da buraya gelip sanki hiçbir şey yapmamış gibi seni affetmemi bekliyorsun ya?!"

Aras bu söylediklerime öfkelenmiş gibiydi. Aynı zamanda da üzüldü. Konuşurken sesini yükseltmeye başladı,

"Yeter artık Miray! Benimle bu şekilde konuşmayı bırak!! Buraya gelip senden adam akıllı özür diliyorum ama sen çocukluk ediyorsun!!"

"Çocukluk mu ediyorum!! Sen ne yaptığının farkında değilsin herhalde Aras!! Beni aldattın diyorum aldattın!!  Ben bunu kendi gözlerimle gördüm!!"

Aras'in kalbi kırılmaya başlamıştı ki bunu gözünden akan yaşlardan anlayabiliyordum. Bir an kendimi kötü hissettim.

"Aras bak bizden olmaz. Ben artık sana güvenemem. Kendine başka bir kız bul."

"Miray ben sensiz yapamam..."

"Ama Aras-"

Ben cümlemi tamamlamadan Aras'in dudaklarını kendi dudaklarımda hissettim. Şok olmuştum ve hiçbir tepki veremedim. Tam o anda kapı açıldı... Ve Alper beni ve Aras'ı bu haldeyken gördü ve dehşete düştü. onun yüzündeki öfke ve hayal kırıklığını görünce  herşeyi yanlış anladığını tahmin etmiştim ve Aras'tan uzaklaşmak istedim ama Aras buna izin vermedi ve beni belimden tutup kendine daha çok yaklaştırdı.

Alper sinirle odadan çıktı. Bende Aras'in kolundan kurtulmayı başardım ve ona bağırarak şöyle dedim,

"Ne yapıyorsun sen Aras!!! Delirdin mi!!! Nasıl böyle birşey yaptın!! Ben senden nefret ediyorum dedikçe sen bana daha çok yapışıyorsun!! Bırak artık peşimi bırak!!"

"Ben seni hala seviyorum ve seni kazanmak için de elimden geleni yapacağım Miray."

"Sikt*r olup git Aras!!! Hemen!! Senden nefret ediyorum ve bu duygularım asla değismeyecek!! Asla!!!"

Aras sonunda odadan çıktı. Ben hem sinirli hemde üzgündüm. Alper bizi o halde görmüştü ve kim bilir aklından neler geçmişti. Artık kesin benden soğumuştu. Bu düşünceler arasında kalırken odaya Deniz girdi. Beni bu halde görünce hemen yanıma oturdu,

"Ne Mirayım? İyi misin? Betin benzin atmış."

"Değilim Deniz. Hiç iyi değilim..."

"Ne oldu ki? Anlat hadi."

"Az önce Aras geldi."

"Ne? Şu eski sevgilin olan Aras mı?"

"Evet."

"Eee ne oldu peki?"

"O ilk geldiğinde yanımda Alper de vardı. Konuşmak istediğini falan söyledi. Ben en başta reddettim ama sonra çok ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım. Yalnız konuşmak istediğini söyleyince Alper çıktı odadan. Sonra işte konuştu ben seni çok özledim lütfen yine eskisi gibi olalım falan filan diye. Ben reddettim tabii. Sonra işte diretmeye başladı en sonunda da... Öptü beni."

"Ne?!! Öptü mü?!! Salak mı o yaa nasıl öper seni or*usbu!!... Sonra ne oldu?!!"

"Sonra Alper geldi odaya. Bizi o halde görünce tabi sinirlendi. Ben geri çekilmeye çalıştım ama Aras bırakmadı beni. Sonra Alper sinirle çıktı odadan. Sonra bende Aras'ı odadan kovdum işte böyle oldu.  Ama Alper hiç iyi değildi Deniz. İkimizi tekrar sevgili olduk sandı sanırım. Ben ne yapacağım şimdi."

"O Aras'ın gelmişini geçmişini ben... Neyse. İyide Miray sen neden bu kadar taktın ki Alper'i kafana. Siz sevgili falan değilsiniz."

"Evet değiliz. Ama sanırım...-

"Sanırım ne? "

"Deniz ben Alper'den hoşlanıyorum. Hemde çok. Yani bildiğin aşık oldum."

Deniz beni dinledikten sonra anında gülümsedi ve sonra tekrardan konuştu,

"Ayyy çok mutlu oldum lan. Siz zaten çok yakışıyorsunuz. Düşünsene Alper'de senden hoşlanıyormuş sonra siz sevgili oluyormuşsunuz."

Ben gülümsedim. Aslında aklımda hep bunun hayalini kuruyordum ama bunları Deniz' in ağzından duyunca kendimi çok garip hissettim.

"Deniz, benim Alper'i bulmam lazım. O herşeyi muhtemelen yanlış anladı. Benim ona doğruları anlatmam gerek."

"E hadi kalk o zaman ne bekliyorsun. Arayalım onu birlikte."

Ben yataktan kalktım ve Deniz ile ben kolumuzdaki serumla tam odadan çıkacakken kapıda bir silüet gördüm. Bu Alper'di. Yüzündeki sırıtışla beni izleyince ben olduğum yerde donup kaldım...

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorummmm❤️❤️❤️

Beni Tamamlayan SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin