-Bölüm 7-

67 8 4
                                    



Sonunda okuldan cikmistim. Her zaman ki gibi evime giden yoldan ilerledim. Yolda kazı çalışmaları başlatmışlardı. En zoru da buydu işte. Bir yol daha vardı aslinda ama ıssız, korkunc ve oldukça karanlıktı. Daha fazla oyalanmadan o yoldan yürümeye başladım. Arkadan duyduğum sesle bir anda irkildim. Sanki birisi bana yaklaşıyormuş gibi. Adımlarımı daha hızlı atmaya başladım. O da benim yaptığım gibi yaptı. 1 adım.. 2 adım.. 3 adım ve karanlık. Ağzıma tutulan şeyin etkisiyle kendimi karanlıkta buldum. Aklıma gelen ilk şey o numaraydı. Ama o mesajdan sonra Taehyungla konusmamistik ki? Kim olabilirdi diye düşündüm. Sonra yine sesler gelmeye başladı işte. Gelen kişinin kim olduğunu çok merak ediyordum. Karsimda ki kişi uyanık olmadığımı düşünerek başımdan aşağı buzlu su döktü yada uyanık olduğumu bilerek. Su aşırı soğuktu aslında hasta olacağımı hissettim. "Hey? Sen kimsin??" Cevap yoktu. "Sana diyorum!" Yine cevap yoktu. "Canın acısa Taehyung'un üzülür mü acabaa? Veya ona daha düne kadar güvendiğin gibi burada da güvenebilecek misin acaba?" Sonunda konuşmuştu ama normal şeyler değil.. Tahyung bilse gelirdi beni kurtarmaya emindim. "Ona haber versem hic durmadan gelir o" çok kararlı konuşmuştum aslında. "Canımı acıtacak ne yapabilirsin ki şuan? Mantıklı olanı siddet mi?" Adamdan ses yoktu gülme sesinden başka. "Nesi komik bunun?" Kendisini bir şey sanıyordu sanırım. "Bekle beni geleceğim" bu fırsat kacmazdi işte. Ellerim arkadan bağlıydı. Masada duran bıçağı almak için sandalye ile adımladım. Alabilmiştim başarmıştım. İpi kestikten sonra gözümü açtım. Oldukça kaba bir yerdi. Ceplerimi ekledim ve EVETT, telefonumu almamislardi. Hemen Taehyung'a mesaj attım. Aramadım çünkü sesim cikmamaliydi.

Jungkook;
Taehyung acil bakman gerek
Lütfen sana ihtiyacım var şuan
Taehyung
Hey?
Acil lütfen

Taehyung;
Yine ne oldu Jungkook
Arkadaslarimla bulusmam lazim
Uğraşamam seninle

Taehyung'un bu söylediği cidden canımı acıtmıştı. İçeriden gelen sesle Taehyunga atabildiğim kadar hızlı mesaj attım.

Jungkook;
*Konum*
Buraya gel kurtar beni lütfen
Taehyung ihtiyacım var sana
görüldü..

Seslerin yaklaşmasıyla eski pozisyonuma geçtim. Sesler çoğalmaya başladı. Sanırım çok yakındı artık o adam bulunduğum yere. Taehyung gelirdi emindim. Arkadaslarini biraksa da gelirdi. Yani belki bir ihtimal. Adam gelmişti artık. "Sıkıldın mı bakalım?" Cevap vermedim. "Hani şu geleceğinden çok emin olduğun Taehyung varya acaba şuan ne yapıyordur? Arkadaşlarıyla pardon yeni yatak eşleriyle." Gözlerim hafiften doldu. Taehyung yapmazdı böyle bir şey değil mi? Ona güvenmem gerekiyordu. Ağlamaklı bir sesle "KES SESİNİ ARTİK! SUS KONUSMA" diyebilmiştim. Tek mucizem Taehyungdu ve ona güvenmeliydim. "Peki sana 2 saat vereceğim eğer Taehyung bizi bulabilirse seninle birlikte gider ama eğer gelmezse.. Seni kanlar içerisinde bulur." 2 saat arkadaşlarıyla takılmazdı Taehyung diye düşündüm. "Peki, kabul ediyorum." Adam uzaklaşmaya başladı. Tek çarem beklemekti. Kendimi çözüp kaçamazdım çünkü denesem kapıda bekleyen adamların beni tavana kadar kaldırıp boğacaklarını biliyordum. Onun için beklemeye başladım...

Yaklaşık 1.30 saat geçti ama Tae gelmedi. Olsun hâlâ bir umut var diye düşündüm, çünkü bu gerekiyordu. Hâlâ 30 dakikam var yine de. 'Nolur tae. Lütfen gel. Birlikte çıkalım buradan. Sana ihtiyacım olduğunu söylemiştim neden hâlâ yoksun?' kendi kendime içimden konuşuyordum. Beklemeye devam ettim...

40 dakika geçmişti. Taehyung gelmedi. O an sonumun geldiğini düşündüm. Adam içeri girdi "Cok emindin kendinden. Ne oldu? Arkadaşlarıyla takılmaktan sana vakit ayıramadı mı? Tüh, çok üzüldüm şimdi sana. Merak etme çok hafif olmasa da biraz hafifletiriz şiddetin kuvvetini. " Şuan umrumda olan şey dövmeleri değildi. Taehyung'un cidden gelmemesiydi. Mesajları zaten ayrı bir kırıcıydı. Bir anda elimi çözdüler. Ayakta kaldım ve bir tekmeyle sarılıp yere düştüm. İşte o zaman baslamisti.

future stars Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin