yıldızlar kadar öpücük

93 3 1
                                    


Kapının çalması ile apar topar üzerimi düzeltip aşağı adeta koşarak inmiştim. Heyecanım yüzümden bile okunurken hastayım dediğim için biraz yüzümü astım ve kapıyı açtım. Karşımda duran bay jeon hafif bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Üzerinde kalın uyluklarını saran siyah bir kot üzerinde ise pantolonuna sıkıştırdığı siyah bir tişört bulunuyordu.

beni anında etkisi altına alırken hafifçe yutkundum ve içeri geçmesi için kapıyı araladım. " hoşgeldiniz bay jeon "

" hoşbuldum taehyung"

araladığım kapıdan hafifçe gülümsedikten sonra geçip benim kapıyı kapatmamı beklemişti.
kapıyı kapatıp salona geçmesi için onu yönlendirdim.

" bir şey içmek istermisiniz"

Kafasını hayır anlamında salladıktan sonra beni kolumdan çekip yanına oturmamı sağladı.
" hayır gerek yok hastasın zaten zahmet etme"

tekrardan ayağa kalktığımda mutfağa adımladım
" olsun ilk kez misafirim oluyorsunuz iyiyim ben en azından kahve ikram edeyim"

oda benimle beraber mutfağa geldi ve benden önce davranıp dolapları karıştırmaya başladı.
" tamam o halde ben yaparım "

" ama bay jeon olmaz k-"
Sözümü kesen şey sert bakışları olmuştu. Bir şey demek yerine onu izlemeye başladım.

kahveleri yaparken o kadar ciddi bir yüz ifadesine bürünmüştü ki etkilenmemek elde değildi. Kasılan çene hatları , fincanı saran kemikli parmakları ve daha sayamayacağım bir çok mükemmel özelliği ile aklımı başımdan alıyordu.

sürekli platonik takılmaktan sıkılmıştım bir adım atmam gerekiyordu artık yoksa iş fazla uzayacaktı.
" aklımı karıştırıyorsunuz"

Kafasını çevirip bana baktığında geri işine döndü
" ne demek istiyorsun " eline kahveleri aldıktan sonra bana döndü ve kahveleri mutfak masasına bıraktı.

gözlerimi kaçırdım " bir soğuk yapıyorsunuz sadece öğretmenim olduğunuzu hissettiriyorsunuz bir sıcak davranıp öğretmenden fazlası gibi hissettiriyorsunuz" gözlerini kısıp bana baktıktan sonra ellerini kollarımın altına koydu ve beni kolayca kaldırıp masaya oturmamı sağladı.

bacaklarımı hafifçe iki yana açarak bacaklarımın arasına girmesini istediğimi belli ettim oda bunu anlamış gibi hafifçe gülümseyip bacaklarımın arasına girdi.

kalp atış seslerim dışarıdan Bile duyulacak şekilde hızlandığında gözlerimi gözlerine diktim. Ne bedenimde ne de zihnimde iyi şeylere sebep olmuyordu.

ellerini iki yanıma koyduktan sonra derin bir nefes çekti içine " taehyung seni hayal kırıklığına uğratmak istemem biliyorum bana ilgi duyuyorsun fakat ben senin öğretmeninim "

Bir süre gözlerime bakıp cümlesine devam etti.
" yalan söyleyemem dikkatimi çekiyorsun hoşuma da gidiyorsun ama bu uygun değil bu yasa dışı yani seni ümitlendirmek istemem "

hayal kırıklığıyla gözlerine bakarken bir yandan da bana ilgisi olduğu için mutlu olmuştum.
" neden uygun olmasın ki birbirimizi sevdikten sonra kim önümüze çıkabilir neden kendinizi geri çekiyorsunuz "

Gözlerimin yavaş yavaş dolduğunu hissettim .
Hayır ağlayamazdım, kendimi küçük düşüremezdim.
Derin bir nefes alıp bakışlarımı fark etmemesi için başka yöne çevirdim.

Fakat o çoktan fark etmiş olmalı ki parmakları ile çenemi kavrarken ona bakmamı sağladı." Ağlama"

elimle gözlerimi sildikten sonra gözlerimi gözlerine kenetledim " ağlama taehyung ben özür dilerim bunu sana yaşatmak istemezdim ama bu ilişki uygun değil doğru değil hem senin için hem benim için"

yavaştan sinirlendiğimi hissediyordum çünkü haksızlık yapıyordu , empati kurmuyordu.

" ama neden anlayamıyorum neden " kafamı hafifçe iki yana salladım ve ellerimle kollarına tutundum.

" çünkü okul sınırları içerisindeyiz ben öğretmenin sen ise öğrenci aramızda yaş farkı var ben 28 yaşındayım sen ise 20 eğer bu duyulursa hem sen öğrencilik hayatından men edilirsin hem ben iş hayatımdan men edilirim"

" umrumda değil sadece sizi istiyorum ben sizi seviyorum saklayabiliriz kimse öğrenmez "

karşımda hafifçe kıkırdadı ve kollarını belime dolayarak bana sarıldı " özür dilerim yapamam"
Sarılışına karşılık vermek için kollarımı boynuna doladım ve göz yaşlarımın sokulduğum boynunu ıslatmasına izin verdim.

bir kaç dakika sonra geri çekildi ve gülümsemesi ile saçlarımı okşadı. Ben ise onu bırakmak istemediğimi belli edercesine tişörtünü sıkı sıkıya kavradım.

Gözleri yüzümün her bir santiminde dolaşırken eğilip saçlarıma , yüzüme ve son olarakta dudağıma minik bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi.

" kendine iyi bak ve ağlama özür dilerim güzelim"

son bakışından sonra arkasına dahi bakmadan beni orada bırakıp kapıdan öylece çıkıp gitti

Kapıdan çıktıktan sonra göz yaşlarımı tamamen serbest bırakırken masadan indim ve anında odama çıktım.

Kendimi yatağa atarken yastığıma sarıldım ve içli içli ağlayarak uyuya kalacağım zamanı bekledim

Neden böyle oluyordu ?

Kimsenin bilmesine gerek yoktu ilişkimizi saklayabilirdik

Ama o korkaklık yapıp kaçmayı seçiyordu

Umarım geleceği gün hiç bir şey için geç olmazdı.

Düşüncelerim arasındayken göz kapaklarım ağırlaştığında yavaşça son göz yaşımında yastığa bulaşmasına izin vererek gözlerimi kapattım.




Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Flash memories - taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin