İçerden tok bir ses ile beraber inleme sesi gelmesi ile kaşlarımı çatmıştım. Kapıyı çalmaktansa çantamdaki anahtarı çıkarıp kullansaydım daha iyi olabilirdi.
Çok düşünmeden çantamı sırtımdan çıkarmış ve ön gözlerden birinde olan ev anahtarını çıkartıp kapıya takmıştım, ardından çevirip kapıyı sessizce aralamış ve çantamı içeri koyup ayyakkabılarımı çıkarmıştım. Kapıdaki anahtarı hızlıca alıp kapıyı kapatmıştım.
İçeriye göz atarken oturma odasına gelmişti sıra, içeriye baktığımda üzerinde kısa ve dar bi şort ve üstünde bol bir tişört olan, yerde yatan Jisung'u görmeyi düşünemezdim...
- -
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Jisung'un pijamasının modeli buna benziyor, sadece yakası daha açık ve rengi lacivert)
- -
Jisung'un yanına ilerlemiş ve önünde eğilmiştim. Yüzüstü düşmüştü, alnını ve dizini vurmuş olmalıydı. Dizleri çıplaktı ve dizlerinin yanında minik kan damlacıkları vardı.
Dikkatlice onu sırt üstü çevirmiştim ve bir elimi dizlerinin altından incitmeyecek şekilde özenle geçirdiğimde alnındaki morluğu fark etmiştim.
Ardından bir elimide sırtının altından geçirip kucağıma aldığımda zaten açık olan tişörtünün yakası dahada çok kaymıştı. Gözlerim istemsizce beyaz tenine kayıyordu, en alakasız zamanda dikkatimi çekmişti...
Yavaşça kucağımdayken doğrulmuştum ve ağırlığının tamamen bende olması ile en başta sarsılsamda hemen alışmıştım çünkü zayıftı.
Dizimi karnıma doğru çekmiş ve birkaç saniyeliğine sırtındaki ellerimi ordan çekip sırtını dizime yaslamıştım, tenine deymemeye çalışarak açıkta kalan tenini kapatmıştım, kapatmaya çalışmıştım.
* * * * *
Odaya geldiğimde onu yatağa bırakmıştım ve ardından buz almak için mutfağa gitmiştim. Aslında o odaya odamız diyebilirim çünkü onun yerleşmeyi düşündüğü oda aslında benim aktivite odam görevini görüyordu ve onun orda kalması çok düşük bir ihtimaldi. Yani odam artık ikimizindi.
Buzu alıp çok soğuk olmaması için çokta kalın olmayan bir beze sarmıştım ve geri Jisung'un yanına dönmüştüm.
Buzu yavaşça alnına tutmuştum, üşüme ihtimali vardı, hem buzdan dolayı hem ben gittiğimde açtığı klimadan dolayı hemde pijaması yüzünden.
İlk oturma salonuna indiğimde odadaki bilgisiyarımı fark etmiştim ama çok düşünmemiştim. Şimdi ise Jisung'un bilgisayarımı karıştırdığını ve sonra ise bilgisayarın fişine takılıp düştüğünü anlamıştım...
Yaramaz bir çocuktu gerçekten, alışık olmayanlar çekemezdi... İyi ki kuzenime zamanında ben bakmışım.
Alnının morarıklığının azda olsa geçtiğini görmüştüm ve krem sürüp kendi haline bırakmıştım. Ardından dizine yönelmiştim ve buzu koyup çekmiştim yine. Kremi alıp yara olan kısımlara yaymıştım, pürüzsüz bir cildi vardı.
Ardından daha önceden aldığım aloe veralı yarabandını yapıştırmıştım.
* * * * *
Jisung'un yanında uzanmış bir şekilde telefona bakarken Jisung'un konuşmasıyla uyandığını anlamış ve ona dönmüştüm.
J: oo gelmişsiniz beyefendi
Kısık ve tahrik edici bir şekilde konuşmuştu ve duraksadıktan sonra cevap vermiştim "oo sende bilgisayarımı karıştırmışsın" kıkardamam ile Jisung'un kaşları çatılmış ve utanç ile pişmanlık arasında bir yüz ifadesine bürünmüştü.
"Şaka yapıyorum bu benim için sıkıntı değil, sadece ne yaptığını merak ettim o yüzden"
J: canım sıkıldığı için kendime film açmıştım o kadar, eğer şimdi izin verirsen uyuycam
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Minho'nun pijaması aynen buna benziyor, rengide aynı)
Jisung'un yanına uzanmıştım ve ikimizinde üstünü örtmüştüm, çalan telefon ile kaşlarım çatılmıştı. Yataktan doğrulup komidindeki telefonumu almıştım, arayan kişiyi görmem ile dona kalmıştım çünkü en son arayacağını düşündüğüm kişiydi..
* * * * *
Yine selam
Bir dahaki bölümde yapmak için elimde 4 farklı mükemmel şerefsizlik var, fakat yapmayabilmeihtimalimde var...
