İlk defa bir umutla gelmişti bu eve.
Arabasından aceleyle indi. Kendisine hoşgeldiniz diyen korumaları takmayarak koşarak girdi evinin salonuna. 2 veya 3 gün öncesindeki gibi yine o favori koltuğunda oturuyordu ve çizgi romanını okuyordu. Yunhee gibi onu da koruyamadım diye çok korkmuştu ama o şuanda karşısındaydı bunun için şükretti ve kendine söz verdi ona daha iyi bakacağına dair. Kapı açılma sesiyle oda dönmüştü arkasını ve ayağa kalktı. Koşarak gitti ve ona sarıldı. Şaşırmıştı çünkü sarılan tek kişi o değildi Yunjin'de ona sarılıyordu. Normalde hep tek taraflı olurdu bu. O sarılırdım öperdi ama o hep put gibi dururdu hiç tepki vermezdi. Annesinin ölümünden sonra ona düşman kesilmişti. Oda kendisine düşmandı aslında hep kendini suçlamıştı, oda gerçekleri bilmiyordu. Kendisinin suçsuz olduğunu bilmiyordu bu yüzden ona göre Yunjin haklıydı. Ama yapacak bişey yoktu hayatına ve Yunjin'nin hayatına devam edebilmesi için herşeyi yapacaktı. Yunjin onun tek çocuğuydu ona çok değer veriridi. Hep bir prensesmiş gibi davranırlardı ona ama şimdi ise büyümüştü bu prenses. Ne kadar büyürse büyüsün onun küçük prensesi olarak kalıcaktı ve o prensesin kılına bile zarar gelmesine izin vermeyecekti. Onu koruyacaktı Yunhee'ye söz vermişti. Belki Yunhee'yi koruyamamıştı ama Yunjin'i koruyacaktı Yunjin'ni korumak için herşeyi yapacaktı.-Yunjin-
Yavaşça ayrıldı ondan ve yaşlı gözlerine baktı. Yüreğinde bir ağrı hissetmişti. Hemde çok büyük bir ağrı ve suçluluk. Ona sarılmayı çok özlemişti çok seviyordu babasını ama o babasını suçlamıştı hep. Hala kendisi için endişeleniyor ağlıyordu. Aslında anlamalıydı. Gözlerinden bile belliydi suçsuz olduğu ama o bunu hiç düşünememişti. Bencilce davranıştı. Kendisinden nefret ediyordu. Babasının suçsuz olduğunu herkese gösterecekti ve annesinin suçsuz olduğunuda. Neden böyle bişey yapmışlardı ki. Neden onlara iftira atmışlardı bi türlü anlayamıyordu. Şuan tek yapmak istediği şey babasına sarılmaktı.
"Çok özledim kızım seni. Heryere aradım hemde heryere ama Seulde hiç bir yerde değildin. İyisin değil mi?"
-Yazar'dan-
Kendisi yüzünden kaçırıldı sanıyordu. Lee Şirketinin hisselerini onları tehdit etmek için almıştı ama bilmiyordu kızını kaçıracağını o çaldığı hisseleri geri vermişti kızı için ama aslında kızı tam olarak bunun için kaçırılmamıştı onun bilmediği şeyler vardı. Tam olarak bu gerçekleri Yunjin'nde Yeonjun'da bilmiyordu herşeyi bilen sadece Lee Minho'ydu.
"Ben iyiyim baba merak etme"
Aslında gerçekten de iyiydi Minho ona zarar vermemişti Yeonjun Minho'yu anlamıyordu aslında onu kimse anlamıyordu.Lee Minho onun düşmanıydı ve onların şirketinin hisselerini almıştı Yeonjun. Minho bunun üzerine kızını kaçırmıştı kızını ve hisselerini takas edeceklerdi ama o kızına hiç zarar vermemişti. Belki onun planları hakkında Yunjin'i konuşturabilirdi. Gerçi Yunjin böyle şeyleri bilmezdi ama ona işkence yapabilirdi veya hisse dışında başka şeylerde isteyebilirdi nede olsa onun düşmanıydı ve onun biricik prensesi için herşeyi yapabileceğini biliyordu ama Minho bunları yapmamıştı. Bunları yapmamısının bir sebebi olmalıydı sebepsizce bunları yapacak bir insan değildi Minho. Doğru da düşünüyordu bunların bir sebebi vardı.
"Hadi odana git ve dinlen olur mu? Bundan sonra gözümün önünden ayırmayacağım seni. Korumalar olmadan dışarı çıkmak yok hatta bi süre dışarı çıkmasan iyi olur. Tekrar böyle bişey yaşayamam"
"Tamam baba"
Demişti hafif gülerek. Babasının kendisine yine bebek muamelesi göstermesi hoşuna gitmişti.
"Ben Seami'ye söyleyeyim de sana bireyler hazırlasın açsınlar şimdi"
Sadece kafasını sallamıştı ve tekrar babasına sevgiyle sarıldı onu hiç bırakmak istemiyordu hep sarılmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lee Minho ile hayal et Mafya
Fanfiction-Neredeyim ben neden kaçırdın beni. -Sakin ol HWANG -Soyadımı nereden biliyorsun!! -Sakin ol demiştim -Bak ya bişeyler söylersin yada avazım -çıktığı kadar bağırırım -Sakin olmanı söylüyorum bu yeterli mi? -Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa