Orman

10 3 11
                                    

Işık ile beraber heyecanla dışarı çıktık. Yarın için kıyafet almak istiyordu ışık bende karşı çıkmadım. Biraz kafa dağıtmak iyiydi. AVM'de mazaları gezmeye başladı. Işık hiç bir şey beğenmiyordu. Arada elbise bulup benim üzerime tutuyordu. Ben ise ona bine bakışı atıyordum.

Başka bir masaya gidigimizde ışık bana dönüp "burada senin tarzın olan kıyafetler var lütfen bir şeyler beğen ve al olur mu?" Ona mahcup bakışlarımı attım o ise beni zorla sürükleyip mazaya soktu. Birlikte bir şeyler beğndik ve aldık.
(Ya:altta ikisininde aldığını koycam)

Sonunda ışğın evine gittik ve yattık. Sabah gene ışığın neşeli sesiyle uyandım. "Ardennn!" Sonra kapım açıldı "Arden hadiii kalk üstünü giy bugün o günn!" Bağırark beni uyardı. Bende ona bakarak. "Işık şaka mısın ya sabah sabah" bana kızarak baktı. "Bugün yarışma başlıyor salak çabuk uyan!"

Beni sürükleyerek banyoyo bıraktı. Elimi yüzümü yıkadım ve odama geçtim. Işık çoktan üstünü değişmişti. Bende üzerimi giydim. Yanımıza hiç bir şey almıycağımız için rahat şeyler almıştık. Aynadan kendime baktım iyi görünüyodum ya.

Odadan çıkıp aşağı indim. Bu sefer sofrada ışığın ailesi de vardı. Annesi bana bakarak "Günaydın tatlım" dedi. Ben sofraya oturunca babası ışık ve bana bakarak "size güveniyorum inşallah kazanan o 5 kişiden 2 si siz olursunuz" bizde ona gülümsedik. Kahvaltı bitince heyecanla dışarı çıktık. İkimizin de yüzünde aptal bir sırıtış vardı.

Işık bana bakarak "ay çok heycanlıyım şaka gibi seçilceğimi hiç düşünmüyordum!" Bende ona baktım "sessiz konuş az" kafasını tekrar gökyüzüne çevirdi. "Çok mutluyum ilk defa bir şey başarcam" dedi hafif üzüntülü bir sesle. "Neden öyle dedin?" Başını tekrar bana çevirdi. "Babamın ne kadar çok sevindiğini fark etmişsindir" dedi. Onu başımla onayladım. "İşte ben genelde bir şeyler beceremem. Deneme sınavı olur 10. Olurum. Yarışma olur sonuncu olurum. Daha bir çok şey babam ise her şeyi mükemmel yapmak isteyen benim de öyle olmamı isteyen mükemmel biri"

Ona üzülerek baktım. "Hayır üzülma hepsi benim suçum". Ona kaşlarımı çattım. "Saçmalama hiç bir şey senin suçun değil. Onlarda değil ama başka şeylerde mükemmel olursun sende. Hem bende o kadar mükemmel değilim. Sınavlarda 50 nın üştünde notum yok."

Bana gülimsedi. O sıra da çontan gelmiştik. İçeri girince birinci günki kalabalık yoktu. Sadece 100 kişi.
Bir kaç dakika geçmeden adam konuşmya başladı. "Şimdi size yarışmayı detaylıca anlatcam ve kuralları söyliycem sakın kuralları çiğnemeyin"

"Sizi burdan alıp büyük bir ormana bırakcaz. Birbirinizle dövüşüp birbirinizi eleye bilirsiz. Hepinize bir rozet verilcek. En çok rozet toplayanın bir o kadar da hakkı olcak. Yani bir yarışmada kayıp mı ettiniz ama iki rizetiniz var. Birini kullanıp elenmeye bilirsiniz. Çeşitli yarışmalarda elenceksiniz. Ancak son dakika gelişmesi şu ki size anlattığımız gibi sırayla değil zamanla eleneceksiniz. Yani bir şüre olcak o sürede elenmeyenler oyuna devam etcek."

Şaşkınlokla ona baktık neden bir anda kurallar değişmişti ki. Neyseki biri bunu el kaldırarak sörfü ancak cevap beklediğimiz gibi değildi.

"Daha çok sizin sizi elemenizi istiyoruz. Şimdi kurallar;
1. Öldürmek yok
2. Kalıcı hasar vermek yok
3. Hile yapmak yok"

Dedi ve bitirdi. Anladığım kadarıyla birbirimizi dövcektik. Ve televizyonda kiler köpek balığı çifleşmesi izler gibi bizi izliycekti. Süper. Sonrası langur lungur gelişti zaten adam kaçırır gibi bizi küçük otobüslere bidirdiler sonra da helikoptere. Işık bana sarılarak "bende yükseklik korkusu var"

Ona bakarak "dayan büyüyünce geçer" dedim dalga geçerek. Bana bir bakış gönderince susmak zorunda kaldım. Bir tane görevli bize bakıp. Bu arada helikopterde beş kişiydik görevli ile birlikte altı. Ve havada birsürü helikopter vardı. "Şimdi bu helikopterden atlıycaksınız" deyince
ışık ona 'sen ciddimisin' bakışı attı.

Görevli hepimizin bu haline güldü. Arkasından paraşütleri aldı. Hepimize birer tane verdi. Biz braşütü giyerken ışık bana bakıp "elimi bırakırsan seni öldürürüm. Tamam mı elimi bırakma eğer olur da elin elimden giderse benim olduğum yere doğru düş" dedi.

Ona güldüm, "tamam be söz ayrılmıycaz" dedim. Ondan sonrası tam bir faciaydı. İkimizde el ele atladık. Havada yüz kişinin çığlığı vardı. Muhtemelen bütün orman halkını uyandırmıştık. Işıkla beraber el ele bir ağaca düştük. Ordan da yere ve sanırım omurgam kırılmış dı.

Üçüncü bölüm finishhhh
Nasıl dı sizce bu bölüm
Eğer isterseniz yarın da yeni bôlüm gelirr
Hepinize iyi bayramlarrr
Şuraya alıp giydikleri kıyafetleri koyuyorumm

Üçüncü bölüm finishhhh Nasıl dı sizce bu bölüm Eğer isterseniz yarın da yeni bôlüm gelirrHepinize iyi bayramlarrrŞuraya alıp giydikleri kıyafetleri koyuyorumm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunu ışık giydi arkadaşlar

Bu da bizim kızın kombini kulaklığı çok takmayınn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu da bizim kızın kombini kulaklığı çok takmayınn

❤️❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin