VII

122 13 5
                                    

merhabaaaaa

dediğim gibi telefonum tamirde olduğundan ve wattpad bölümü mahvettiğinden dolayı bu bölümü yayınlayamamıştım. hala bozukluklar var ama onları da düzeltemiyorum. bazı textingler çok kötü ama anlayabileceğinize güvenerek yayınlıyorum. post kısmı da olmadı isterseniz okuyun istemezseniz geçin. kusura bakmayın bunun için gerçekten çok üzgünüm.

iyi okumalaaarrr🤍🤍🤍🤍🤍






Yanağını yastığa dayamış, gözlerini sıkıca yummuştu. Teni her zamanki gibi bembeyazdı, tek farklı olan ise alkolün yanaklarına verdiği kızarıklıktı. Dağılmış siyah saçlarından bazı tutamlar alnına düşüyordu. Pembe dudakları yastığın ittiği yanağı yüzünden bükülmüşlerdi. Kirpikleri bile o kadar kusursuzdu ki, onu incelerken bu kadar güzel bir yüze sahip olduğunu ilk defa farkediyordum. Neden herkesin dikkatini çektiği ve hiç çabalamamasına rağmen nasıl popüler olduğunu şimdi anlayabiliyordum. O mükemmeldi.

Sayısal okuyordu ve notlarıyla mükemmeldi, yarışmalarda mükemmeldi. Asla gitmeyi sevmediğim partilerde mükemmeldi, arkadaşlarıyla mükemmeldi. Onunla daha önce tanışmalıydım, belki görmezden gelmek yerine konuşmayı deneseydim... her şey farklı olabilirdi.

Perdeyle ayın ışığının gelişini ayarladım ve kağıdımı önüme aldım. İhtiyacım olan her şey yanımdaydı. Bütün bir gece boyunca Jungkook'u çizmeye hazırdım. Fakat her seferinde aynı pozu çizemezdim, belki sızmış Jungkook'u kıpırdatmak kolay olurdu. Bunu düşünmek için sonraya sakladım ve Jungkook'u akan salyasıyla çizmeye başladım.

Çizim gittikçe oluşurken, bir şeye benzerken çenesinin altındaki elini de çizmeye karar verdim. Onsuz olmazdı. Bir insan nasıl hem yumuşak hem de sert hatlara sahip olabilirdi ki? Jungkook tam olarak bunun tanımıydı. Dengenin ve güzelliğin. O böylesine bir estetik taşıdığından yüzünü kile dökesim geliyor, tuvalleri onunla doldurmak istiyordum.

Düşüncelerimi çürütmeye her zaman meraklı olan Jungkook birden elini ağzına kapatarak banyoya koştu. Sanırım kusmadan uyanmış, yere boşaltmamak için banyoya koşmuştu. Peki ya resmim? Onu ne yapacaktım? Jungkook görünce ne tepki verecekti? İçten içe saklamak istiyordum portreyi.

Biraz geç kalmış olacağım ki Jungkook sallana sallana odaya gelmiş, kendini duvara yaslamıştı. O kadar çok içmişti ki ayakta bile duramıyordu. Baygın bakan gözleriyle beni görünce gülümsedi ve yatağına doğru adımladı.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu zar zor çıkan sesiyle. Yatağına uzanmak yerine yanıma yaklaştı ve kartonun üzerindeki kağıda baktı. Kendini görmeyi beklemiyor olmalıydı. Yüzündeki şaşkınlığı izlerken istemeden gülümsedim.

"Ödevimi hâlâ tamamlayamadım. Seni çizmek iyi bir fikir gibi geldi."

Resmimi tamamlayamadığımı farkeden Jungkook iltifatıma gülümsemek yerine üzgün bir şekilde sordu. "Ama pozu bozdum, böyle de çizebilir misin?"

"Bence tekrar aynı şekilde durabilirsin."

Jungkook'a doğru pozu bulmasında yardım etmek için ayağa kalktım ve o da tekrar uzandı. Heyecanlı görünüyordu, bu normaldi çünkü her zaman birileri onu çizmiyordu. Ben de heyecanlıydım çünkü canlı bir modelle çalıştığım zaman ya sınıftakilerle birlikte çalışıyor ya da yabancı insanları çiziyordum. Fakat Jungkook... bu sessizliğin içinde o beni izlerken çizmek gerçekten zor olacaktı.

"Elini çenenin altına koy, hım, evet böyle. Kafanı biraz daha aşağı..."

En son saçını da eski hâle getirdim. Bunları yaparken gözleri durmadan beni izliyordu. Yerime geçtiğimde, çizime devam ettiğimde de durmadan izlemeye devam etti. Sonunda bitirdiğimde ise kalkıp ona gösterdim. Bakışları zaten her şeyi açıklıyordu. Resmi istiyordu biliyordum, fakat ödevimdi ve hocaya vermek zorundaydım. Buna ben de çok üzülmüştüm çünkü ben de resmi istiyordum. Jungkook'un harika bir anıydı.

𝑂𝑛𝑙𝑦 𝑦𝑜𝑢 𝑎𝑛𝑑 𝑚𝑒 | Taekook texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin