1

880 74 28
                                    

"Tae bu tabakları masaya koyar mısın? "

"Tamamm "

Taehyung Jeon'un yatak ve çalışma odasını, salonu, merdivenleri ve koridoru temizledikten sonra malikanenin aşçısı Jin'e yardım etmek için mutfağa inmişti. Yemekleri yaptıktan sonra çalışanların yiyeceği masayı hazırlayıp tabaklara yemekleri doldurmuşlardı.

Daha sonra Taehyung Jeon'un odasına yemek götürmek için oda servis arabasına yemek tabaklarını, yemek çubuklarını, çatal kaşık bıçak takımlarını, bardakları ve servis tabaklarını yerleştirdi. Elbisesini düzeltip yola koyulmuştu.

Arabayı sürükleyerek asansörün önüne getirmiş kapının açılmasını beklemişti. Kapı açıldığında arabayı kabine sokmuş ve 3. katı tuşlamıştı. Asansörün yukarı çıkmasını beklerken de hizmetçi elbisesinin cebine attığı şeftali aromalı içinde minik ışıltıları olan lipbalmı dudaklarına yedirmişti. Bu Jeon'un favorisiydi...

Asansör sonunda 3. kata ulaştığında Taehyung arabayı ittirerek Jeon'un çalışma odasının kapısının önüne getirmişti. Elini yumruk yapıp 3 kere tıklattı ve içeriden 'gel' komutunu bekledi.

Bekledi komut bir kaç saniye sonra gelmişti. Kapının kolunu yavaşça indirip içeri girdi. Servis arabasını da yanında sürükleyerek kapıyı kapatmıştı. Sonunda Jeon ile baş başa kalmışlardı. Her zaman olduğu gibi ilk önce masadaki eşyaları odanın oturma grubunun olduğu bölümdeki orta sehpaya koymuş sonra masayı güzelce silip Jeon'a yemek servisini yapmıştı. Daha sonra da Jeonun tabağının yanına kendi tabağını doldurup çatal kaşık ve bıçak koyup bir kadehe de sevdiği vişneli sojudan doldurup tabağının yanına bırakmıştı.

"Gel buraya bebeğim. "

Taehyung alt dudağını ısırarak Jeon'un yanına yaklaştı. Günün en güzel kısmı buydu onlar için. Çünkü her akşam yemeğini birlikte yiyorlardı. Daha doğrusu Taehyung yemeğini Jungkook'un  dizine oturup yiyor Jungkook ise Taehyung'un ağzına verdiği lokmalardan yerken bu güzelliği seyrediyordu yemek boyunca. Masanın toparlanacağı zaman hızlıca kadehini kafasına dikip şarap bulaşan dudaklarını miniğinin boynuna bastırıyordu.

Bu gün de aynı şeyler yaşanacaktı ve Taehyung her zaman ki gibi ilk kez oluyormuşçasına heyecanlıydı.

Jeon, Taehyung'un yanına gelmesiyle oturması için uyluklarını işaret etmiş, Taehyung da isteğini ikiletmeden uyluklarında yerini almıştı. Jeon bir elini küçüğünün ince beline diğer dövmeli elini uyluklarına yerleştirmişti. Yaklaşık bir yıldır böyle yiyorlardı akşam yemeklerini. İkisi için de oldukça keyifliydi.

Taehyung, Jungkook'un uyluklarına iyice yerleştikten sonra yemeğini yemeye başladı. Tabağındaki orta pişmiş biftekten iki küçük parça böldü ve birini kendi ağzına attı. Ardından diğerini de Jungkook'a uzattı. Jungkook ise Taehyung'un gözlerinin içine baka baka çatalın ucundaki eti dişleri yardımıyla almış ve yavaşça çiğnemeye başlamıştı.

Taehyung daha fazla binlerce yıldız barındıran gözlere bakarsa yanaklarının kızaracağını fark ettiği için gözlerini önündeki tabağa indirdi. Susadığını fark edip kadehini güzel parmaklarıyla kavrayıp elinin titrememesine dikkat ederek dudaklarına götürdü ve koca bir yudum aldı. Soğuk içecek boğazından kayıp giderken biraz olsun ferahladığını hissetmişti.

Bu görüntüyü hayranlıkla seyreden Jungkook, miniğinin dudaklarında ıslaklık bırakan içkiyi uzanıp diliyle temizledi. Dudaklarının üstündeki pütürlü doku ile bayılacak gibi hisseden Taehyung oturduğu yerde bıraz kıpırdadı. Bu kıpıdama ile Jungkook, Taehyung'un belini hafifçe sıktı.

Mafia's ServantHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin