Giriş

30 6 7
                                    

Son istediğin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydır,
İlk isteğin nedir?
Sorusundan.

Çünkü,
O soruyu,
Kimse kimseye soramadı,
Korkusundan.

                ~Özdemir Asaf~

Bu kitapta aşırı derecede cinsellik, şiddet, psikolojik baskı ve bazılarının kaldıramayacağı ağır şeyler olacaktır. Rahatsız olacakların şimdiden okumaması rica olunur.

💛

Katilini affeden herkes ölmeye mahkumdur.

💛

Ellerimde ki kan yavaşça yere damlarken olayın şokuyla öylece duruyordum. Kanın yere düşmesiyle oluşan ses etrafta yankılanıyordu. Gözleri irice açılmış bana inanamayan bir ifadeyle bakıyordu. Bense tıpkı onun gibi yaptığım şeyin şokundaydım. Ben bunu nasıl yapabilmiştim?

Bunu nasıl yaptığıma dair hiçbir fikrim yoktu. Ama yapmıştım işte, bir şekilde olmuştu. Bu bilerek veya isteyerek yaptığım bir şey değildi, korku anında gerçekleşen, kendimi korumak ama amaçlı yaptığım birşeydi. Kanın sıcak dokusu elime bulaşıyor ve tenimde dans ediyordu. Odada yankılanan ölüm senfonisi ise oldukça hızlı bir nakarat tutturuyordu.

Elim titredi ve o yere gürültüyle düştü. Hıçkırmamak için zor tuttum kendimi, ben birini öldürmüştüm.

Ben bu gece katil olmuştum.

Ellerim titredi ve bende dizlerimin üzerine düştüm. Mecalim yoktu, ruhumsa boşlukta gibiydi. Vardım ama sanki yoktum, ya da yoktum ama vardım. Hiç fark etmiyordu, çünkü sonunda yine ben katil bir kızdım. Babasının saçlarını okşayarak 'benim güzel kızım' dediği kız değildim. Katiller güzel olmazdı çünkü.

Ben Gülbeyaz Hisarlı, on dokuz yaşında üniversite öğrencisiyim. Bugün gece bir sularında şahsıma yapılan tecavüz girişimini engellemek isterken masum bir adamı öldürdüm.

Ben babasının Gül'ü, bu gün masum bir adamın kanını elinde taşıyan bir kızım.

Ben annesinin biriciği, kendini korumak isterken başkasını öldüren bir kızdım.

Bana zorla sahip olmak isteyen şerefsiz ortadan kaybolurken göz yaşlarım sicim gibi aktı.  Onları durduramıyordum, sanki karşımda ki ölüyü selamlıyorlardı. Onun hiçbir suçu yoktu ki, yalnızca beni korumak istemişti ama tarafımdan bıçaklanmıştı. Dört yerinden. O kadar korkmuştum ki gözüm hiçbir şeyi görmemişti o an, tek bir derdim vardı o da evime vaktinde gitmekti. Benim yüzümden bir adam evine giremeyecekti. Yıkansam geçer miydi bu kir, leke?

Ellerimde ki geçerdi belki ama onun ölümü zihnime mıhlanmış bir yakarıştı. Titreyen elimi boynuna götürdüğümde sessiz gözyaşlarım akmaya devam etti. Nabız yok. Elimi burnuna yaklaştırdım ama bir sıcaklık yoktu. O gerçekten ölmüştü. Açık gözleri hâlâ bana bakıyordu. Yerde yatan kişiyi tanıyordumn yabancı değildi.

Kara Vuslat, yan komşumuz. Vuslat şirketinin varislerinden biri, cemiyette onları tanımayan olmazdı. Bende tanırdım. Şirketler arası rekabetlerden dolayı konuşmadığımız, hatta açıkça bir düşmanlık sayılabilecek türden bir aileydi Vuslat ailesi.

Onun suçu sadece bana yardım etmesiydi, başka birşey değil. Ama ölümü elimden olmuştu. Belki o şerefsizi öldürsem bu kadar sarsılmazdım ama öldürdüğüm kişi masumdu. Ben iğrenç bir insandım. Nelere sebep olmuştum böyle?Artık tüneller bana cehennemdi, cehennemlerse Kara Vuslat'ı öldürdüğüm yerdi.

Bir tünel vardı, beni evime götürecekti. Beni kirletti.

Bir tünel vardı, onu evine götürecekti. Onu öldürdü.

Tünelde iki ölü vardı. Kara Vuslat ve onun katili. Ben bu iğrençlikle yaşıyamazdım ki! Bedenime dokunan eller kadar ruhuma bakan bir çift masum göz vardı. Kanlı ellerimle yüzümü kapatarak hıçkıra hıçkıra ağladım.

"Özür dilerim," Dedim sanki beni duyuyormuş gibi. "Ben seni öldürmek istememiştim. Yalvarırım beni affet, çünkü ben artık kendimi affedemem."

Yaşayamamda.

Kir her yerdeydi. Yırtılmış tişörtümü çekiştirdim, kendimi kirlenmiş ve değersiz hissediyordum. Beni kirli yapan tek şey bedenimde ki izler değildi. Ellerimde ki kandı.

Siren sesleri kulağımı doldururken bomboş bir şekilde cesede bakıyordum. Bugün benim ölüm zannediyordum. Herşeyin bittiği, son günüm olduğunu sanıyordum. Sonra o geldi, kardeşi için.

Karal Vuslat.

Benim yıkımım, şeytanım ve herşeyim oldu.

Beni parçalara ayırdı ve sonra tekrar tekrar küllerimden vâr etti. Tekar ve tekrar yok edebilmek için.

Bu normal bir sevgi dolu, masum bir hikaye değildi. Gerçi Karal Vuslat'ın adı geçtiği hiçbir şey masum olamazdı.

Kanın şehvetle yoğurulduğu, acıyı en derin kuytularımda bile hissetiğim bir hikayeydi.

Bu hikaye ne mi?

Okuyun, size nasıl öldüğümü anlatacağım.


Destek veren herkese şimdiden teşekkür ederim.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın💛

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VUSLAT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin